Beden Sağlığı 20 yıllık yarayı iyileştirdi

20 yıllık yarayı iyileştirdi

Paylaş
20 yıllık yarayı iyileştirdi

İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cenk Eray Yıldız, farklı bir tedavi uygulamasıyla 20 yıllık bir yarayı iyileştirdi

Doç. Dr. Cenk Eray Yıldız, bir hastanın 20 yıldır iyileşmeyen yarasını 3 aşamalı tedaviyle 3 ayda iyileştirdi.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Yıldız, hastalık hakkında bilgiler verdi. Yıldız, "Bacakta görülen açık yaraların başlıca nedenleri; varis, damar tıkanıklığı ve damar dışı sebeplerdir. Varis; toplardamar yetersizliği demektir. Varis, sadece insanlara özgüdür. İnsanoğlu ayakta kaldığı sürece varis hastalığına maruz kalabilir. Özellikle hareketsiz sabit şekilde ayakta kalmak veya uzun süre oturmak varis için önemli etkendir. Öyleyse ne diyoruz; hareket olan yerde bereket vardır. Eğer varis tedavi edilmezse ayak bileğinde yaralar oluşabilir. Yara en sık ayak bileği iç tarafında görülür. Bu bölge derisi ince, kemiğe yakın, travmaya en fazla maruz kalan bölgedir. Toplardamarda aynı atardamarlarda olduğu gibi tansiyonun yükselmesi (hipertansiyon) ülserlerin yani bacak yarasının oluşmasına sebep olur. Genellikle sebep; toplar damarlardaki kaçak nedeniyle kanın yer çekiminin etkisiyle bacaklarda göllenmesi, birikmesidir. Oksijenden fakir kan, akciğerlere ve dolayısıyla kalbe geri dönemez. Bacaklar; şiş, ağrılı ve huzursuzdur. Ayak bileği iç tarafında mor renkte kötü görünümlü damarlar oluşur. İleri dönemlerde ayak bileğinde veya biraz yukarısında yaralar oluşmaya başlar" dedi.

Haberin Devamı

3 AŞAMALI TEDAVİYLE ÇÖZÜM

Yaptıkları farklı bir uygulamayla ileri derecede toplardamar yetersizliği olan 45 yaşında kilolu bir erkek hastanın bir traktör kazası sonrası gelişen ve 20 yıldır iyileşmeyen bacak yarasının 3 aylık bir sürede 3 aşamalı tedaviyle iyileştiğini anlatan Yıldız "Bu aşamalar; iki taraflı hasta olan bacak büyük ve küçük toplardamarlarına yönelik uygulanan endovenöz radyofrekans ablasyon işlemiyle kan kaçağının önlenerek ödemin azaltılması, negatif basınçlı vakumlama tedavisiyle yaranın bakımı ve enfeksiyonun ortadan kaldırılması ve yara dudaklarına enjekte edilen özel kan hücreleriyle iyileşmenin hızlandırılmasıdır. Bu arada detaylı bilgi toplamak, takip ve yaşam tarzı değişikliği de göz ardı edilmemelidir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sosyoekonomik sorun teşkil eden bu tip açık yaralara sahip kontrolsüz hastaların takip ve tedavisi oldukça önemlidir ve ne yazık ki göz ardı edilmektedir. Bu duruma sebebiyet veren elbette birçok faktör vardır. Oysa unutulmamalıdır ki sağlık sadece hastalık ve hastalığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik halidir" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı