Yaşam 22 Mart Dünya Su Günü'nde AB Bakanlığı'ndan önemli açıklama

22 Mart Dünya Su Günü'nde AB Bakanlığı'ndan önemli açıklama

Paylaş
22 Mart Dünya Su Günü'nde AB Bakanlığı'ndan önemli açıklama

AB Bakanlığı 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 'Dünyada 2,1 milyar insan güvenli bir şekilde içme suyu hizmetlerinden faydalanamamakta ve insanoğlunun sebep olduğu atık suyun yüzde 80’i arıtılmadan çevreye bırakılmaktadır. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 2 milyar kişi daha artacağı ve küresel su talebinin de günümüzden yüzde 30 daha fazla olacağı tahmin edilmektedir' dedi

Avrupa Birliği (AB) Bakanlığınca, dünyada 2,1 milyar insanın güvenli bir şekilde içme suyu hizmetlerinden faydalanamadığı ve insanoğlunun sebep olduğu atık suyun yüzde 80’inin arıtılmadan çevreye bırakıldığı bildirildi.


SU KAYNAKLARI BÜYÜK BASKI ALTINDA


Bakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, dünya üzerindeki kıt su kaynaklarının koruma-kullanma dengesi gözetilerek sürdürülebilir yönetimine dikkat çekilmesini amaçlayan "22 Mart Dünya Su Günü"nün bu yıl 21. yüzyılda karşılaşılan su ile ilgili zorlukların toprağın, nehirlerin, ormanların korunması ve kirliliğin yerinde önlenmesine yönelik sürdürülebilir çözümlerle aşılmasına odaklanan "Su İçin Doğa" teması ile kutlandığı belirtildi.

Nüfus artışı, sanayileşme ve iklim değişikliği gibi pek çok etken sebebiyle su kaynaklarının gerek miktar gerekse kalite açısından büyük baskı altında bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Dünyada 2,1 milyar insan güvenli bir şekilde içme suyu hizmetlerinden faydalanamamakta ve insanoğlunun sebep olduğu atık suyun yüzde 80’i arıtılmadan çevreye bırakılmaktadır.

2050'YE KADAR DÜNYA NÜFUSU 2 MİLYAR ARTACAK


Diğer taraftan 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 2 milyar kişi daha artacağı ve küresel su talebinin de günümüzden yüzde 30 daha fazla olacağı tahmin edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.

İnsanoğlunun suya ve özellikle içme suyuna ihtiyacının hızlı bir şekilde arttığı, dolayısıyla zaten az olan kaynakların korunmasında doğayı esas alan çözümlerin hem çevreye hem de uygun maliyetli olması nedeniyle ekonomiye fayda sağladığı kaydedilen açıklamada, su yönetiminin, 21 Aralık 2009’da müzakerelere açılan Çevre ve İklim Değişikliği Faslı kapsamında yürütülen AB mevzuatına uyum çalışmalarının önemli alt başlıklarından biri olduğunun altı çizildi.


AB DESTEKLERİ...


Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bu alandaki AB mevzuatı, doğal kaynakların, ekolojik dengeye zarar vermeyecek biçimde kullanılmasını temin ederek sürdürülebilir kalkınmayı sağlamayı ve çevresel zararların kaynağında önlenmesini hedeflemektedir. Ülkemiz su yönetimi alanındaki AB mevzuatına uyum çalışmalarında AB tarafından sağlanan mali desteklerden de faydalanmaktadır. Bugüne kadar AB’den su yönetimi alanında, 2002-2006 mali döneminde 33,5 milyon avro, 2007-2013 mali döneminde ise 676 milyon avro mali destek sağlanmıştır. 2014-2020 mali döneminde de çevre ve iklim değişikliği sektörüne AB’den 645 milyon avro bütçe tahsis edilmiş olup, bunun yarısından fazlasının su yönetimi alanında kullanılması planlanmaktadır. Bu çerçevede, toplamda su yönetimine tahsis edilen AB destekleri 2020 yılı itibarıyla 1 milyar avroyu geçecektir. Söz konusu destekler ile idari ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin yanı sıra çevre altyapısının iyileştirilmesini teminen birçok içme suyu ve atık su arıtma projesi de hayata geçirilmektedir. Su yönetimi alanında AB mevzuatına uyumun sağlanması ve uygulamada kaydedilen her yeni gelişmenin, vatandaşlarımızın hayat kalitesine katkı sağlayacağı inancındayız."

Haberin Devamı