Çıplak görüntüyle şantaj davasında karar

Mahkeme, her iki kardeşi de "Şantaj" ve "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan ayrı ayrı 3 yıl hapis cezasına ve 100’er TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme, yargılama sürecinde sanıkların pişmanlık duymadığını belirterek, cezayı ertelemedi.

İNTİHAR EDEN KADININ ANNESİ KATILDI

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanıklar Orhan Okumuş ve Barış Okumuş hazır bulundu. Öte yandan hayatını kaybeden N. M.’nin annesi N. M. duruşmada şikayetçi sıfatıyla katıldı.

"ATILI SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUZ"

Son sözleri sorulan tutuksuz sanıklar Orhan Okumuş ve Barış Okumuş atılı suçlamayı kabul etmediklerini belirtti.

MAHKEME : TAKSİRLE ÖLDÜRME YOK, ŞANTAJ VE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VAR

Kısa aranın ardından davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Orhan Okumuş hakkında "Taksirle öldürme" suçundan dava açıldığını hatırlatarak, suçun unsurları itibariyle oluşmadığından bu suçtan Orhan Okumuş’un beraatine karar verdi. Mahkeme, sanık Orhan Okumuş’un sabit olan "Şantaj" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına ve 100 TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme Orhan Okumuş’a "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan se 1 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırışmasına hükmetti. Mahkeme, yargılama sürecinde sanığın pişmanlık duymaması ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşmadığından sanık Okumuş’a verilen cezaları ertelemedi.

FİLM SENARYOSU GİBİ İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle gerçekleşti: Ermenistan’dan iş bulma amacıyla Türkiye’ye göç eden N., gümüş imalathanesinde çalışmaya başladı. İstanbul Kumkapı’daki evlerinde babası ve ağabeyiyle kalan N.M, aynı mahallede oturan Orhan Okumuş ile duygusal yakınlık kurdu. İddiaya göre Orhan Okumuş, N.M’nin çıplak görüntülerini cep telefonu kamerasıyla gizlice çekti. Görüntülerden ağabeyi Barış Okumuş’un da haberi oldu.

GÖRÜNTÜLERLE "BİRLİKTE OL" ŞANTAJINA KADIN BOYUN EĞMEDİ

Barış Okumuş, N’ye e kendisiyle birlikte olmazsa görüntüleri ağabeyine vereceğini söyleyerek şantaj yaptı. Ancak genç kız, şantaja boyun eğmeyince Barış Okumuş, görüntüleri ağabey Z.M’ye gösterdi. Görüntülerin bir kopyasını alan genç kızın ağabeyi, kardeşiyle tartıştı.

HAFIZA KARTINI YUTTU, SİYANÜRLE YAŞAMINI SONLANDIRDI

Ağabeyi odadan çıkınca Narine görüntülerin bulunduğu hafıza kartını yuttu. Bunalıma giren genç kız, 28 Şubat 2012 tarihinde çalıştığı gümüş atölyesinden temin ettiği siyanürü içerek yaşamına son verdi.

BAĞIRSAKLARINDAN ÇIKARILAN KARTTAN "ÇIPLAK GÖRÜNTÜLER" ÇIKTI

Ağabey Z.M, kardeşlerden şikayetçi oldu. N’nin yuttuğu hafıza kartı otopsisinde bağırsaklarından çıkarılarak incelenmesi için emniyete gönderildi. İnceleme sonunda "o görüntülerin" hafıza kartında olduğu anlaşıldı ve onlar davanın açılmasında da en önemli delil oldu.

SAVCI 16 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTİYORDU

İddianamede, Orhan Okumuş’un "Şantaj", "Özel hayatın gizliliğini ihlal ve "Taksirle bir insanın ölümüne neden olma" suçlarından toplam 5 yıldan 11 yıla kadar hapsi istenirken, Barış Okumuş’un ise "Şantaj" ve "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi isteniyordu.

"N.YE ŞANTAJ YAPMADIM"

Sanık Barış Okumuş (28) ifadesinde, "N. ile birbirlerini sevdiklerini kardeşim Orhan Okumuş bana anlatmıştı. N.M’yi görmedim bile. N’nin çıplak fotoğraflarını ele geçirip benimle yatması için ona şantaj yapmış değilim. Böyle birşey Bizim Aile ahlakımıza da yakışmaz. Üstelik ben tam evlenme hazırlığı yapıyordum. Böyle bir iddia ortaya çıktı. Bu beni çok üzdü. N’ye şantaj yapmadım. Onun çıplak görüntülerini erkek kardeşine vermedim. İddialar doğru değildir" ifadelerini kullanmıştı.

"’SAÇMALIK YAPMA HERSEY DÜZELİR’ DEDİM. BU SON TELEFON KONUŞMAMIZ OLDU"

Sanık Orhan Okumuş (27) ise ifadesinde N. ile birlikte olduklarını ve fotoğrafını da çektiğini belirterek şunları söylemişti: , "N.M beni cep telefonundan aradı. Erkek kardeşinin ilişkimizi öğrendiğini, kendisinin çıplak fotoğraflarını gördüğünü, bu yüzden kendisini dövdüğünü söyledi. Canına kıyacağını söyledi. Ben de ’Saçmalaık yapma herşey düzelir’ dedim. Bu son telefon konuşmamız oldu. Suçlamayı kabul etmiyorum."