Doğa bilimci Zoe Lucas, 40 yıldır ıssız bir adada tek başına yaşıyor. 21 yaşında genç bir öğrenciyken Sable Adası'nı ziyarete giden Lucas, sadece vahşi atların, boz fokların ve kuşların yaşadığı Sable Adası’na aşık olan Lucas, burayı yuvası yapmaya karar verdi Doğa bilimci Zoe Lucas, 40 yıldır ıssız bir adada tek başına yaşıyor. Zoe Lucas 21 yaşında genç bir öğrenciyken Sable Adası’nı ziyarete gitti. Kanada açıklarında yer alan sadece vahşi atların, boz fokların ve kuşların yaşadığı Sable Adası’na aşık olan Lucas, burayı yuvası yapmaya karar verdi. Adayı ilk ziyaretinde en çok vahşi atlardan etkilendiğini ve taşınma kararını onlar için aldığını söyleyen Lucas, hayat koşulları çok ağır olsa da 40 yıldır tek başına adada yaşıyor. İhtiyaç duyduğu malzemeler haftada bir adaya uçurulan Lucas, ıssız adada tek başına yaşarken hiç yalnız hissetmediğini ve ada hayatına tamamen adapte olduğunu belirtiyor. Kendisini doğa bilimcisi olarak tanımlayan Lucas, zamanını ekoloji çalışarak, bilimsel çalışmalarda kullanılmak üzere vahşi at iskeletleri toplayarak ve kıyı temizliği yaparak geçiriyor. Adada tek başına ahşap bir evde kalan Lucas’a zaman zaman projeler yürütmek üzere gelen çalışma arkadaşları eşlik ediyor. Bütün hayatını adaya adayan Lucas’ın, Sable Adası’nın Vahşi Atları adını verdiği kitabı da bulunuyor. Çevresinde 300’den fazla gemi batığı barındıran ve bu nedenle Atlantik Okyanusu’nun Mezarlığı olarak anılan adaya ulaşım sadece tekne veya charter ile sağlanabiliyor. Kış aylarında dondurucu soğukların yaşandığı adada, yılın 127 günü ise sis altında geçiyor. Sable Adası 2013 yılında milli park olarak koruma altına alındı.(Kaynak:DailyMail)