Şirin Sever 8 Mart ironisi
HABERİ PAYLAŞ

8 Mart ironisi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü huzur, coşku ve eğlence içinde kutladık mı arkadaşlar?

Nasıl geçti bu anlamlı gününüz?

Bugünü oje, ruj, deterjan hatta tuvalet kağıdı ve bilimum ürün satmak için fırsat zannedenlerin PR çalışması sayesinde kendinizi yeterince özel ve önemli hissettiniz mi? Aman ne güzel! Dalga geçmiyorum...

Sadece yaşanan trajediye ve ironiye bakıp bakıp üzülüyorum.

Her anlamda şaka gibi bir ülkeyiz çünkü. Bakınız, ülkeyi yöneten değerli büyüklerimizin açıklamalarına…

“Kadın olmak peşinen imtiyazlı olmak demektir...”

Haberin Devamı

“Kadına şiddet insanlığa ihanettir” gibi ne önemli, ne anlamlı açıklamalar yaptılar. Sonra? Bir tarafta Kadıköy rıhtımında eylem yapan kadınlara sıkılan gaz ve plastik mermiler…

Bir tarafta gazete basıp yerlerde sürükledikleri, ağzını burnunu kanattıkları kadınlar...

Kimse de soramıyor “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye! Beşiktaş’ın göbeğinde ise ayrı bir hikaye. Eğlenmeye gittikleri bir meyhanede tartaklanan kadınlar...

8 Mart’ı kahkahalarla, güzel haberlerle ya da resmi tatillerle kutlayan bir ülke olamadık.

İçim o kadar karanlık ki, bundan sonra da olamayacağız gibi geliyor. O yüzden bu ahval ve şerait içinde “imtiyazlı falan olmak istemiyoruz” demek geliyor içimden.

Kadınlar yaşasın...

Benim gibi karamsarlar bir yana...

Cinsiyet eşitliği için bıkmadan usanmadan çaba sarfedenler de var. İyi ki de varlar. Ülke olarak hayallerimizin çok gerisinde olsak da; bunu değiştirmek için elimizden geleni yapmak zorunda olduğumuzu, çaba göstermek zorunda olduğumuzu bize hatırlatıyorlar...

Bunlardan biri de Ümit Boyner. Boyner Grup olarak, 2009’dan bu yana her yıl Kadınlar Günü’ne dikkat çekecek bir kampanyayı hayata geçiriyorlar.

Bu yıl “Kadınlar Yaşasın” dediler. İlanı gazetelerde görmüşsünüzdür. Bu ilan yayınlanmadan önce de, bir maille hepimizin farkında olmasını sağladılar, haber verdiler.

“Hayatını yaşa, hayallerini yaşa, çocukluğunu yaşa, olgunluğunu yaşa, sevgiyle aşkla umutla yaşa, kendi kararlarını yaşa, saklanmadan yaşa, katlanmadan yaşa, korkmadan yaşa, kalbinle aklınla bedeninle özgür yaşa, bir ağaç gibi yaşa, bir orman gibi yaşa.”

Haberin Devamı

8 Mart’ın en anlamlı çabasıydı. Özgürlüğün Nazım Hikmet dizelerinden daha iyi tanımı yok çünkü.

Yeni moda: Meme altı dövmesi

‘Annemin Yarası’nda bir Sırp’ı oynayan Ozan Güven’in vücudundaki dövmeleri görünce; dövmenin ne kadar da çok yayıldığını düşündüm…

Eskiden keyfekeder, süs için dövme yapılırdı, artık ihtiyaç için yapılıyor. Mesela kaşı olmayan kadınlar ‘long time liner’ denilen yöntemle kaş yaptırabiliyor.

Sık sık meme estetiği yaptıranlar, meme altındaki izleri kapatmak için dövme yaptırıyor.

Bu yola başvuranlar arasında Oya Germen, Semiramis ve Ajda Pekkan’ın olduğunu duydum. Meme altına dantel gibi işlenen bu dövmelerle ameliyat izleri kapanıyor. Yeni akım artık bu. Bitmedi...

Memesini kaybeden kanser hastaları için de, dövmeyle meme ucu yapılabiliyor. Anlayacağınız, dövme sanatı tıbbın hizmetinde.

Estetik izine saç ekimi!

Estetik demişken…

Fazla estetikleriyle her daim konuşulan Hande Ataizi cephesinden de bir haber gelsin o zaman…

Haberin Devamı

Yüzünü çok sık gerdirdiği için kulak üstü ve arkasında ameliyat izleri olan Hande Ataizi, saçlarını at kuyruğu yapamaz ve toplayamaz hale gelmiş.

Hande Ataizi de çareyi, o bölgelere saç ektirmekte bulmuş. Sonuç gayet başarılı. Saç teknolojisi derseniz, o da estetik cerrahinin hizmetinde!

DUVAR YAZISI

Sana ruh üflendiğinde, bir kadının karnındasın. Ağladığında bir kadının kucağındasın. Aşık olduğunda bir kadının kalbindesin. Ona güzel davran.

Ayşe Özyılmazel’in ‘EN’leri

En son okuduğun kitap? How To Choose a Partner/Susan Quilliam. Yeni çıkan her kitap elimden geçer, hızlı okurum.

En son izlediğin film? ‘Spotlight’ ve ‘The Danish Girl’. İkisi de çok iyiydi.

En son dinlediğin albüm? Kalben ve Rihanna.

En büyük zaafın? Fıstık ezmesi! 8 kilo alınca, resmen ağlayarak bıraktım.

En sevdiğin yemek? Mantı, dolma, bezelye-pilavcacık üçlüsü. Simit-peynir-çay, makarna, salata. Ay ben çok iştahlıyım ama hep diyetteyim!

En büyük pişmanlığın? Hak etmeyenlere verdiğim değer. Kendimi aşık sanmalarım. Aynı yerden kazık yemelerim...

Hakkındaki en büyük şehir efsanesi? Erkek parası yediğim. Zengin sevgililerim olduğu. Yalan!

En son ne zaman güldün? Ben her şeye gülerim çok şükür.

En son ne zaman ağladın? Dün sokakta kedi ezilmişti.

En çok ne yaparken iyi hissedersin? Sahnede şarkı söylerken.

En son indirdiğin aplikasyon? ‘Allwomenstalk’.

Kendine en son ne aldın? Kırmızı çerçeveli, numaralı gözlük.

En son ne zaman spor yaptın? Sabah. Önce köpeklerle yürüdüm, sonra pilates.

Biz konuşmadan önce en son ne yapıyordun? ‘Blindspot’ dizisini izliyordum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder