MRauf Ateş 800 bin umutsuz insan
HABERİ PAYLAŞ

800 bin umutsuz insan

Seçimler bitti, ‘Kim kazandı, hangi partiye ne mesaj verildi?’ gibi tartışmalar da yakında sona erecektir. Artık hükümetin ve iş çevrelerinin dikkatini ekonomiye, özellikle de istihdam cephesine vermesinde yarar var. Mart 2011 dönemine ilişkin işsizlik rakamları hafif düşüşlerle moral vermiş olsa bile, Türkiye’nin bu kritik sorunu devam ediyor. İşsizlik oranı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.9, bir önceki döneme göre yüzde 0.7 azalarak yüzde 10.8 düzeyinde gerçekleşti.

[[HAFTAYA]]

Aramaktan vazgeçenlere dikkat

Haberin Devamı

Ancak, bu sınırlı gelişme, işsiz sayısının 2 milyon 816 bin düzeyinde kalmasına engel olamadı. Belki bir süre daha işsizlik bu düzeyde gidecek. Hepsinden önemlisi, iş bulmadaki güçlük nedeniyle, bazı insanlar ‘umudunu’ kaybedip, ‘iş aramayı’ bile bırakabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerinde, ‘iş aramaktan umudunu kesenler’ diye bir bölüm var. Gerçi rakamlar kriz öncesinde de yüksek sayılabilecek düzeylerdeydi, 700 binlerin üstüne çıktığı oluyordu. Krizde 900 binleri de gördü. En son 812 bin düzeyinde... Bu kadar insan umudunu kesmiş, artık iş aramayı bırakmış.

Benzer sorun ABD’de de var

İşsizlik aslında bütün dünyanın sorunu... Amerika’da iş bulmak giderek zorlaşıyor, orada da iş bulmaktan umudunu kesenlerin sayısı artıyor. Son rakamlara göre; iş bulmak için harcanan süre 20 haftaya kadar ulaştı. 2007’de bu rakamın 8.5 hafta olduğunu dikkate aldığımızda, olumsuz gelişmenin boyutu daha açık ortaya çıkıyor. Daha ilginç bir veri ise ‘iş bulma umudunu’ kesenlerle ilgili... İstihdam içinde bu grubun payı Türkiye’de yüzde 3’ler civarında seyrediyor. Oysa, Amerika’da ‘iş aramayı bırakanların’ oranı yüzde 15.8’e ulaşmış durumda...

Göründüğü gibi ‘işten umudunu kesme’ koca ABD’nin de sorunu... Ama işler yoluna girdiğinde orada işsizlikte hızlı düşüş olabiliyor. Türkiye’de ise 2004-2008 arasında bile işsizlik oranı hayli yüksekti. O nedenle yeni iş olanakları yaratıp, bu 800 bini aşan ‘umutsuz’ insana gelecek için yeni umutlar aşılamalıyız. Yoksa son dönemde çok sayıda işadamı ve yöneticiden duyduğum gibi, bu sorun, bir sosyal bozulmaya da yol açabilecek düzeylere ulaşabilir. Seçimde başta AK Parti olmak üzere bütün partilerin ilk sırasında ‘iş ve aş’ vardı. Önümüzdeki dönemde de bu konunun önceliğini koruması gerektiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Çocuk büyütmenin maliyeti

Okullar tatile girmek üzere ama ailelerde yeni dönemin telaşı devam ediyor. Çocuklarını ana okulu ya da diğer özel okullara vermek isteyenler, oradan oraya koşuşturuyor, hesaplar yapıyor. Nereden bakarsanız bakın İstanbul’daki vasat bir anaokulunun yıllığı 10 bin TL’den başlıyor, ortalaması ise 15 bin TL’yi buluyor. İyi okullarda 20 bin TL’nin üzeri fiyatlar var. İlköğretim ve lisede ise servis ve yiyecek hariç 40 bin TL yıllık ücretleri görmek mümkün. 4 yaşında başlayan, 18 yaşına kadar süren eğitimi düşünürseniz, çocuklarını özel okullarda okutmak isteyen ailelerin ayırdıkları bütçe ciddi rakamlara ulaşıyor. Ortalamaya 20 bin TL derseniz, 280 bin TL’yi buluyor. Bunlara diğer masrafları eklerseniz, gerisini siz hesaplayın.

Haberin Devamı

Amerika’da çocuk yetiştirmek

Geçenlerde ABD’de çocuk yetiştirmenin maliyetiyle ilgili bir araştırma yayınlandı. ABD Tarım Bakanlığı’nın hesaplamasına göre; orta gelirli bir ailenin çocuğunu 18 yaşına kadar getirmek için harcadığı para 250 bin doları buluyor. Ancak, hesap orta gelirli bir aile ve devlet okullarını kapsayacak şekilde yapılmış. Ve sadece eğitim masrafları esas alınmış. Üstüne diğer giderleri de eklediğinizde, rakam çok yukarılara tırmanabiliyor.

Türkiye’de okutmak maliyetli mi?

Bence orta gelirli bir Türk ailesi, ABD kalitesinde bir eğitim için Türkiye’de daha fazla harcama yapıyordur. Son yıllarda sağlık ve ulaştırma alanında çok mesafe kat ettik ama eğitimde özel ile devlet arasında bir uçurum var. Orta sınıf ve üstü kesimler giderek daha fazla oranda özel okullara ilgi gösteriyor. Ama bu da yeni maliyetler getiriyor ki çocuklarını komşuları gibi iyi okullarda okutmak isteyenleri bir hayli zorluyor. Kriz sırasında özel okuldan alıp devlete verenlere şahit olmuştuk.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder