Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) Uyku Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, uykunun sağlığın altın anahtarı olduğunun altını çizerek, "31 Aralık 2024 tarihi eski sürücü belgelerinin son tarihi, 2016 yılında çıkan yasayla birlikte artık sürücü belgeleri eğer ağır vasıtaysa 5 yılda bir, diğerleri ise 10 yılda bir yenilenmek zorunda ve her yenilenişte bir sağlık raporu alınması gerekiyor. Bu sağlık raporlarında uyku apnesi sendromunun sorgulanması artık yasal bir zorunluluk" dedi.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) Uyku Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, uykunun sağlığın altın anahtarı olduğunun altını çizerek, "31 Aralık 2024 tarihi eski sürücü belgelerinin son tarihi, 2016 yılında çıkan yasayla birlikte artık sürücü belgeleri eğer ağır vasıtaysa 5 yılda bir, diğerleri ise 10 yılda bir yenilenmek zorunda ve her yenilenişte bir sağlık raporu alınması gerekiyor. Bu sağlık raporlarında uyku apnesi sendromunun sorgulanması artık yasal bir zorunluluk" dedi.
Ramazanda vücut sağlığını koruyabilmek için iftarda ve sahurda sağlıklı beslenme büyük önem taşıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Gözde Derviş Hakim, ramazan ayında uzun süren açlığın ardından sofraya oturanların kan şekerinin yavaş yavaş yükselmesi için iftar menüsünü aralıklı tüketmeleri gerektiğini belirtip, "Oruç açıldıktan sonra bir kase çorba ya da hafif atıştırmalıkla devam etmeleri gerekir. 15-20 dakika dinlenmeden sonra ızgara et, tavuk, balık ya da haşlanmış gıdalar tüketebiliriz" dedi.
Oruç tutmanın vücuttaki toksinleri temizlediği iddiası, bazı sağlık gurusu ve bazı geleneksel tıp uygulayıcıları arasında yaygın bir inançtır. Peki, bu bilgi ne kadar doğru? İşte yanıtı...
Oruç tutmanın sağlığa pek çok faydası bulunuyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özkan Akyol, oruç tutmanın bağışıklık sistemini geliştirdiğini, serbest radikallerin neden olduğu hasarların giderilmesini sağladığını, iltihabı azalttığını ve kanser hücrelerinin yayılma hızını yavaşlattığını söyledi.
Karaciğerimiz, vücudumuzun en önemli organları arasında yer alıyor. Günden güne yayılan o hastalık ise karaciğerimizi büyük ölçüde tehdit ediyor. Uzmanı ise bu duruma ilginç bir öneri ile yaklaşıyor: Kahve! Prof. Dr. Salih Boğa, karaciğer sağlığı ve siroz riski üzerine olan etkileri ile severek tükettiğimiz kahvenin faydalarını Posta.com.tr okurları için açıklıyor. İşte kahvenin mucizevi etkisi ve siroz hakkındaki her şey…
Son yıllarda sağlık konularına verilen önem giderek artarken, karaciğer sağlığını olumsuz etkileyen beslenme alışkanlıkları da gündeme gelmeye devam ediyor. Özellikle fast-food tüketimi, işlenmiş gıdaların aşırı kullanımı ve düzensiz beslenme şekilleri, karaciğerin üzerinde olumsuz etkiler bırakabiliyor. Uzmanlar, bu tür alışkanlıkların karaciğerde yağlanma, iltihaplanma ve hatta ciddi hastalıklara yol açabileceğini vurguluyor.
Son dönemlerde yayılan popüler hastalıklar üzerine konuşan uzmanı, Anadolu'da her 5 kişiden 4'ünde görülen o riske dikkat çekti. Eğer ki bu belirtilere sahipseniz dikkat! Düzenli kontrol de önemli, işte Anadolu'yu kasıp kavuran ama farkında dahi olunmayan o hastalık...
Günden güne kanser gibi yayılan o hastalık Türk halkını büyük tehdit altına alıyor. Her gün daha da artış gösteren bu durumdan kurtulmak için uzmanı önemli açıklamalarda bulunuyor. İşte o yüzdeler içerisine dahil olmamak için yapılması gerekenler...
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kerim Güzel, fiziksel aktiviteden kaçtıkça, obezite riskinin arttığını söyledi. Vücutta fazla yağ birikmesi olarak tanımlanan obezite, gelişmekte olan ülkelerin de önemli sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Beslenme alışkanlıkları ve tüketilen besin tercihi ile de alakalı olan obezite hakkında bilgiler veren doktorlarından Doç. Dr. Kerim Güzel, 4 Mart Dünya Obezite Günü’ne kısa bir süre kala hastalıkla alakalı merak edilen sorulara açıklık getirdi.
Meme dokusu hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunan, yağlı ve büyümeye elverişli bir bölge olarak görülüyor. Bu bölgedeki büyümeler kadınlar için doğal kabul edilebilirken erkekler için hem görünüm anlamında hem de işlevsel olarak farklı rahatsızlıklara işaret edebiliyor. Her 3 erkekten 1'inde görülen o rahatsızlık ise erkeklere hayatı zindan ediyor. İşte erkeklerde meme büyümesinin nedenleri ve konu hakkındaki tüm detaylar...
Türkiye’de Nadir Hastalıklar raporuna göre, ülkemizde 5 milyonun üzerinde kişi nadir hastalıklardan etkileniyor, doğru tanının konulabilmesi 7 yıl sürüyor. Bu süreçte ortalama 8 uzmanın kontrolünden geçiliyor.
Sağlığımıza faydalı pek çok besin bulunuyor. Bir besin kaynağı var ki şifa deposu sanırken 1 avuçtan fazlası hastalık saçıyor. Uzm. Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Taşkıran, o besinin taze, çeşitli ve az miktarda tüketilmesi gerektiğini, aksi taktirde bir çok hastalığa davetiye çıkarabileceğini belirterek uyarılarda bulunuyor!
Kuruyemişler severek tüketilen besinlerin başında geliyor. Ancak avuç avuç kuruyemiş tüketenlerdenseniz vücudunuza zarar verebilirsiniz. Uzm. Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Taşkıran, kuruyemişin taze, çeşitli ve az miktarda tüketilmesi gerektiğini, aksi taktirde bir çok hastalığa davetiye çıkarabileceğini belirterek uyarılarda bulundu.
Kanda bulunan bazı değerler, damar ve kalp sağlığını önemli ölçüde tehdit ediyor. Uzmanı, özellikle kanda yoğun şekilde görüldüğünde damarları bitiren o değere dikkat çekiyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İhsan Alur, damar iltihaplanması neden olabilen kanda o değerin yüksekliği (hiperlipidemi) konusunda önemli uyarılarda bulunuyor. İşte dikkat edilmesi gerekenler!
D vitamininin azı hastalıklara sebep olduğu gibi fazlası da zararlı olduğunu ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Arslan, D vitamini en fazla somon, uskumru, sardalye gibi yağlı balıklarda, karaciğer ve yumurta sarısında, maydanoz, brokoli, süt ve süt ürünlerinde bulunduğunu söyledi.
Karaciğer, vücudumuzdaki en önemli organlardan biridir ve birçok hayati işlevi yerine getirir. Bu işlevler arasında toksinleri temizleme, besinleri işleme ve vücut için gerekli olan bazı proteinleri üretme bulunmaktadır. Ancak bazı besinler ve alışkanlıklar, karaciğerin bu işlevlerini bozabilir ve uzun vadede ciddi hasara neden olabilir. İşte karaciğerlere zarar verebilecek bazı besinler ve alışkanlıklar...
Suyun insan sağlığı için önemi ve faydaları hakkında uyarılarda bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Betül Yurdakul, “Eklem aralıklarında kayganlığı sağlayan sıvı bileşeninde de su bulunur. Yeterince su içmediğimizde eklem arası sıvılarla birlikte eklem kayganlığı da azalır. Bu da eklem ağrılarına, hareket sırasında eklemlerden ses gelmesine neden olur. Tedavi edilmezse eklem yüzeyleri aşınıp kalıcı eklem bozuklukları oluşabilir. Ağrısız hareket etmek için su içmek en basit önlem” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, astım hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Astımın hava yollarının daralması ve ödem oluşması ile seyreden kronik bir hastalık olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, hayat kalitesinin bozulmasının yanı sıra iş gücü ve okul devamlılığında da önemli kayıplara yol açtığının altını çizdi.
Karaciğer hücrelerinde yağ birikmesi ile oluşan “karaciğer yağlanması”, neden olduğu etkilerle önemli sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İlksoy İkibiroğlu, obezite, insülin direnci, hareketsizlik ve beslenme bozukluğu gibi faktörlerin kaynaklık edebileceği karaciğer yağlanması ile ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Karaciğer yağlanmasının zaman içinde siroz ve hatta karaciğer kanserine kadar ilerleyebileceğini söyleyen Doç. Dr. Coşkun Özer Demirtaş, uzak durulması gereken besinleri sıraladı ve bitkisel yöntemleri tercih eden hastaları ise uyardı. Uzman isim karaciğer yağlanmasına karşı en iyi beslenme türünü de açıkladı.
Kandaki eritrosit (kırmızı kan hücreleri) düşüklüğünün, geçerli referans aralığının altında bulunan hemoglobin ve hemetokrit değerinin anemi olarak adlandırıldığını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Özüm Polat, “Hemoglobin değerinin erişkin erkekte 14 gram, erişkin kadında 12 gramın altında olması anemi olarak tanımlanır” dedi.
Doç. Dr. Cafer Zorkun, “Kontrol edilmeyen tansiyon yüksekliği kalp hücrelerinde büyümeye yol açıyor, amiloidozda durum farklı, yanlış kodlanmış proteinler kalp hücrelerinin yerini alıyorlar ve fonksiyonlarını bozuyorlar. Önceden gördüğümüzden çok daha fazla amiloidoz görmeye başladık” dedi.