Çağımızın en önemli ilişki sorunu sadakatsizlik. Ya da diğer adıyla ihanet. Araştırmalara göre Türkiye'de her 3 boşanmanın biri aldatma nedeniyle oluyor. Peki insanlar neden aldatıyor? Aldatma ortaya çıktığında nasıl davranmalı? Sadakatsizlik daha baştan önlenebilir mi? Tüm bu soruların cevabı işte bu yazıda AŞK DOKTORU MEHMET COŞKUNDENİZ YAZDI... @askdoktoru çağımızın en önemli ilişki sorunu sadakatsizlik. Ya da diğer adıyla ihanet. Araştırmalara göre Türkiye'de her 3 boşanmanın biri aldatma nedeniyle oluyor. Peki insanlar neden aldatıyor? Aldatma ortaya çıktığında nasıl davranmalı? Sadakatsizlik daha baştan önlenebilir mi? Tüm bu soruların cevabı işte bu yazıda... Evlilik birliğinin sürmesi için sadakat şart. Peki mutlak sadakat bir hayal mi? Yani bunu imkanlı kılabilir mi insan? Eşlerden biri sadakatsizlik ederse, diğeri çok acı çeker. İhanet ortaya çıktığında da insanın önünde artık 3 seçenek vardır: 1) 'Başa gelen çekilir' deyip durumu kabullenmek ve hiçbir şey olmamış gibi devam etmek. Devletin araştırmasına katılan 11 ilden 1200 kişinin tamamının bu grupta olduğunu söyleyebiliriz. Hatta sadakatsizliği öyle önemsiz hale getirmişler ki bunu söyleme gereği bile duymamışlar. Bu tavıra genellikle 'görücü usulü' gibi geleneksel evlilik şekillerinde rastlanır. Erkeğin aldatması 'elinin kiri' olarak görülür. Kadına biçilen rol 'kabullenmişlik'tir. Kadın da evi terk etmediği sürece eşinin bu kaçamaklarına göz yummaya başlar. Bunun altında sosyal nedenlerle birlikte ekonomik nedenler de yatar. Böyle bir durumda erkek de sürekli affedileceğini bildiği için sadakatsizliği bir yaşam biçimi haline getirir. 2) İhaneti asla kabullenmeyip hemen ayrılmak. Genellikle üst eğitim seviyesinde görülen davranış biçimidir. Ayrıca aşk evliliklerinde de sadakatsizliğe tahammül çok daha azdır. Sadakatsizliğin ortaya çıkmasından sonra bu gruptaki çiftler önce yeniden yaşamayı dener. Ancak ihanete uğrayan kişi konuyu hiç kapatmaz. Her seferinde bu konu tekrar tekrar gündeme gelir ve sonunda patlama noktasına ulaşır. 3) Sadakatsizliğin nedenlerini belirleyip evliliği ya da ilişkiyi daha olumlu bir şekle sokmak. İşte asıl değerlendirilmesi gereken konu budur. önce kadın ve erkeğin aldatma sebeplerine bir bakalım: Kadın neden anlatır? *Evliliğinde çeşitli nedenlerden dolayı mutsuz olması. * Aile baskısıyla gönülsüz evlilik yapması. * Eşin sürekli olarak eleştirmesi, aşağılaması, fiziksel şiddete başvurması. * Eşin pasif, güvensiz olması ve sorumluluk sahibi olmaması, dolayısıyla eşine saygısını yitirmesi. * Eşinden sevgi saygı görmemesi, değer verildiğini, önemsendiğini hissetmemesi. * Eşin çeşitli sebeplerle (askerlik, iş seyahatleri vb..) uzun süreli evden ayrı kalması. * Eş tarafından aldatılma sonrası intikam isteği. * Eşin, alkol ya da başka maddeye bağımlı olması, kumar, kahve gibi alışkanlıkları olması. * Eşin aşırı kıskançlık yaparak bunaltması. * Eşin başka kadınlara ilgi göstermesi, kendisine göstermemesi. * Erkeğin kendi bakımına özen göstermemesi. * Birliktelikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan, sürpriz arayan kadının eşinin bu duygusal ihtiyaçlarını karşılayamaması. * Eşin cinsellikte bencil davranması. * Ekonomik ve statü olarak yükselme. * Ruhsal hastalıklar döneminde olması. * Kişilik bozukluğunun bulunması. * Eşini aldatan arkadaşlarının olması. * Evlilik yaşının çok erken olması, kalabalık aile içinde yaşama, eşiyle rahat ve huzurlu bir ortamda olamama. Tepkiler birbirine benzer Sadakatsizlik fark edildiğinde gösterilen tepkiler, çoğunlukla birbirine benzer. ilk anda duyulan şiddetli öfke, giderek yoğunlaşır, neredeyse öldürme isteğine dönüşür. Daha sonra suçluluk ve hayal kırıklığı hissedilir. Aldatılan kişi bütün kabahati kendinde bulmaya, eşine ne kadar kötü davranmış olduğunu düşünmeye başlar. Giderek kendini başarısız bir kişi sayar ve hem olanları fark edilmediği hem de evliliğinde neyin bozuk gittiğini kavrayamamış olduğu için kendine kızar. Kabullenmeme duygusunun gelişmesiyle, kendini kurban yerine koymaya başlayabilir. Gururunun kırılması, özgüveninin ve inancının sarsılması, çaresizlik ve umutsuzluğa kapılmasına yol açabilir ki, bu duygular çok tehlikeldir. Böyle bir durumda kişi, başından geçenleri kavrayıp kontrol etmeye çalışmak yerine her şeyden vazgeçip teslim olma eğilimi duyar ve giderek tam bir çöküşe, hatta ciddi bir depresyona sürüklenebilir. Evlilik tercih edilir Açıkça konuşmak, tartışmanın eşit bir şekilde başlatılabilmesi için, sadakatsizlik eden tarafın durumu ayrıntılı olarak diğerine açıklaması, söz konusu kişinin kendileri için ne denli önem kazanmış olduğunun belirtilmesi ve evlilik ilişkisini yeniden düzenleme kararlılığının ortaya konması gerekir. Elimizdeki kartları masaya açmanın zamanıdır artık. Eşler arasında iletişim yetersizliği, yanlış anlamalara ve birbirinden soyutlanmaya neden olur. Hele bu cinsellikle ilgili olarak ortaya çıktığında, ilişkinin sonunu getirebilir. Her şeyin iyi olacağına dair körü körüne bir inanç da, bazen apaçık sorunları görmeyi engeller. Eğer eşlerin her ikisi de ilişkilerini yeniden kurmak niyetindeyse, bunun ilk önemli adımı, evlilik sorunlarını açıkça ortaya koymaktır. Bu bir kez yapıldıktan sonra, evliliği yaşatmanın yolu mutlaka bulunur. çoğu durumda 'öteki kişi' bir meslektaş, bir komşu ya da bir arkadaştır; dolayısıyla taşınmak ya da iş değiştirmek çok yararlı olabilir. Kimse aldatmaktan hoşlanmaz. Ama itirafı dinlemek ve durum hakkında olabildiğince bilgi edinmek, uzun vadede sevgi bağlarını yeniden kurup aşkı kurtarabilir. Nihai soru şudur: Hangisi daha önemli, yeni ilişki mi, evlilik mi? çoğu kişi evliliğini seçecek ve onun için savaşacaktır.