Pazar Postası 'Cahide'nin sonunu yaşamaktan korkmam'
Paylaş
'Cahide'nin sonunu yaşamaktan korkmam'

Türk tiyatro ve sinemasının ilk starlarından, ilk kadın yönetmenlerinden Cahide Sonku'nun hayatını önümüzdeki sezon müzikal olarak izleyeceğiz. Kemal Başar'ın yönettiği, Gökhan Eraslan'ın yazdığı, Canan Göknil'in kostümlerini hazırladığı 'Cahide Müzikali'nde Cahide Sonku'yu Nilüfer Açıkalın canlandırıyor

Hazırlayan: Seral CUMALI

Haberin Devamı

seral.cumali@posta.com.tr

“Söz konusu Cahide Sonku olmasaydı tiyatroya dönmezdim” dediniz... Kaç yıl oldu tiyatro yapmayalı?

10 yıl kadar...

Küs müydünüz tiyatroya?

Küslük değil; beni çok heyecanlandıracak proje olmadığı zaman bir işe girişmiyorum. ‘Cahide Müzikali’ çok heyecan verici bir teklifti.

Neden?

Kemal Başar, Beyoğlu Mask’taki sahne gösterimde şarkılarımı dinliyor; o an kafasında müzikal ve benim Cahide rolünü oynamam fikri canlanıyor.

Sizin için özel yazılmış bir müzikal mi?

Evet, Kemal Başar bu teksti Gökhan Eraslan’a benim için yazdırıyor. Sonra beni davet ettiği görüşmede teksti uzattı. Cahide Sonku’nun gerçek yaşam öyküsü müthiş bir kalemşörlükle kağıda dökülmüştü. Hayran kaldım. Müzikal olması da, bana oyunculuk ve müziği sahnede buluşturma imkanı verdi.

Haberin Devamı

Sizi etkileyen bir kişi midir Cahide Sonku?

Cahide Sonku çocukluğumdan beri büyük hayranı olan annem ve babamdan dinlediğim çok dramatik bir figürdür. Cahide Sonku aklımı hep kurcalamıştır. Olur olmaz zamanlarda Cahide’nin fotoğraflarına baktığım, ne gibi kırılma noktaları olduğunu düşündüğüm biridir. Güzelliğine, gülüşüne, duruşuna hayranım. Ama bir gün Cahide Sonku ile bu kadar haşır neşir olacağım aklımdan geçmezdi.

Ailenizin tepkisi ne oldu?

Annem çok heyecanlandı, gözleri doldu. “Garip bir şekilde birbirinize benziyorsunuz” dedi. Babam “Cahide Sonku yaşasaydı senin oynamandan büyük mutluluk duyardı” dedi. Ailemin içinde bana da geçmiş olan derin bir hüzün vardır. Bu hüznü dile getirmeyiz. Ben onların tavrından, bu rolün benim için uygun olduğunu anladım. Cahide Sonku’yu canlandırmak bana da hem büyük bir hüzün hem de büyük bir mutluluk veriyor. Tıpkı onun yaşamı gibi...

Oyuncular Cahide Sonku gibi bir son yaşamaktan korkarlar... Sizde böyle bir korku var mıdır?

Ben korkmam! Çünkü sert bir hayat yaşadım. Bu hayatın bana kazandırdığı çok önemli nitelikler var. Bunlardan biri cesaret. En önemlisi de hayatı akışına bırakarak olabilecekleri büyük bir inançla, güvenle karşılamak. Her an her şey olabilir hayatta. Buradan çıktığımda ölebilirim. Ya da hastalanabilirim. Ama benim için önemli olan şu anın ne hissettirdiği. Şu anın dışında neler olacak diye düşünmem. Her şeye göğüs gerebileceğime inanıyorum.

Haberin Devamı

“Sert bir hayat yaşadım” dediniz... Bizim bilmediğimiz ne oldu?

Ben hassas yapılı, çok içine kapanık biriyim. Sahne üzerinde ya da kamera karşısında değilsem kalabalık ortamlarda kendimi iyi hissetmem. Masa başında öykülerimle haşır neşirim. 9 öykü kitabım bir de romanım var. Biz işimiz icabı son derece hırslı, saldırgan kişiliklerle haşır neşir oluyoruz. Yaralayıcı olabiliyorlar. Bir insanın bakışından, gülüşünden, tavrından size karşı olan duygusunu anlayabiliyorsanız, kırılgansanız hayat daha sertleşiyor.

‘İçimde birçok Cahide var’ diyorsunuz... Neler var sizi buluşturan?

İçimizden biri; hatta benim içimdeki biri Cahide. Çünkü; öncelikle sinema oyuncusuyum. Tiyatro eğitimi aldım, sahne tozu yuttum. Kamera önü ve arkasında çok bulundum. Hem okullu, hem alaylıyım. Konservatuvara başladığım yıl sinema filmlerinde rol aldım. Yazabilme yeteneğim var, şükrediyorum. Bir yandan da güzel bir kadın olarak anıldım hep. Ve ben bunu pek anlayamadım.

Haberin Devamı

Neden?

Bununla pek uğraşmadım. Bunu paraya çevrilebilir bir şey olarak da görmedim. Güzelliği sadece Tanrı vergisi, sağlıklı bir durum olarak kabullenip bununla barışık olmayı öğrendim.

Barışık olmak?

Güzelliği negatif bir vasıf olarak mı görüyorsunuz? Bir şey size fazla yükleniyorsa; bu güzellik olabilir, para olabilir, yoksulluk olabilir, bunlarla bazen hem olumlu hem olumsuz anlamda başa çıkmanız gerekebiliyor. Şahsen ben görünür güzellik konusunda hep olumsuz şeylerle mücadele etmek zorunda kaldım. Çünkü bu bir şekilde sizi bıçak sırtında tutan, kendinizi ifade etmenize mani olan bir şey. Ona rağmen ifade ediyorsunuz. Evet bana güzel diyorlar, ama ben olmak istemedim açıkçası. Aynaya bakmaktansa insanlardaki güzelliği seyretmeyi tercih ederim...

Son romanınız ‘Karanlıkta Çok Güzelim’ de bu yüzden mi?

‘Karanlıkta Çok Güzelim’; es kaza film işinin içine düşen bir kızın hikayesi. Sinema geçmişim boyunca sürüklendiğim bir hikayenin son yıllarda romana dönüşmüş hali. Birçok tecrübeden yola çıkarak yazdığım enteresan bir roman. “Oğlumu evlat edindim...”

Haberin Devamı

19 yıl yönetmen Orhan Oğuz’la beraberdiniz; oğlu Tunç’u 4 yıl önce evlat edindiniz. Şimdi hayatınız nasıl?

Güzel bir beraberliğim vardı. 4 yıl oldu ayrılalı. Şimdi hala dost olarak büyük bir sevgiyle sürdürüyoruz görüşmeyi. 24 yaşındaydı oğlumu evlat edindiğimde. Benim için olağanüstü bir durum değildi. Biz birbirimiz için yaratılmışız oğlumla. O benim oğlum olsun diye; ben onun annesi olayım diye. O 5 yaşındayken ben de 25 yaşındayken birbirimizi bulduk. 7 yaşından beri bana anne diyor. Ana oğul ilişkimiz sonsuza kadar sürecek. Çünkü biliyorsunuz önemli olan kalpte hissetmek ve emek vermek. ‘Kutsal Annelik’ deniliyor, aslında annelik kurumu kutsal değil; bazı anneler kutsal sadece. Ben anne olmak için yaratılmış bir kadınım. Anaç bir tavrım var bütün çocuklara. Hayatım o kadar kıymetli mi bilmiyorum ama oğlum çok kıymetli.

Şarkıcı Nilüfer Açıkalın nasıl ortaya çıktı?

Sinemadan uzak olduğum bir dönemde, roman ve öykü kitapları yazarken Gökhan Dabak’la 40 şarkı yazdık ve besteledik. Bunları sahne gösterisi olarak Beyoğlu’ndaki Mask isimli bir müzik kulübünde sunmaya başladım. İnsana ilham veren, neşelendiren, hüzünlendiren, hem oynatan, hem düşündüren etkileyici bir şarkı performansı. 2 albüm hazırladık, ikincisi ‘Lapa Lapa’ yeni çıktı. Hayko Cepkin’le klip çektik. Yazmaya ve şarkılarımı söylemeye devam ediyorum, bir yandan da Cahide Sonku ile yatıyorum, Cahide Sonku ile kalkıyorum...

CAHİDE SONKU KİMDİR?

Cahide Sonku (1919-1981), Türk sinema ve tiyatro oyuncusu, ilk kadın film yönetmeni. 16 yaşında Darülbedayi’ye girmiş, Muhsin Ertuğrul döneminin önemli ismi. 1933’te ‘Söz Bir Allah Bir’ filmiyle sinemaya geçti. ‘Fedâkar Ana’ filmiyle yönetmenliği denedi. Oyuncu Talat Artemel ile evlenip ayrıldı.

Sonra fabrikatör İhsan Doruk ile evlendi. Ender adında (1953) bir kızı oldu. İhsan Bey’den de boşandı. ‘Bataklı Damın Kızı Aysel’ adlı filmle daha da ünlenen Cahide Sonku, 1963’te bir yangın sonucu; 1950’de kurduğu Sonku Film’in yanması üzerine iflas etti. Son yıllarını sefalet içinde geçiren Cahide Sonku, 61 yaşında İstanbul’da öldü.

“Sahnedeki Nilüfer’de Cahide’yi gördüm”

Sizin Cahide’niz nasıl?

Tiyatro bir sanat, biz tarih dersi vermiyoruz. Cahide’nin hayatını birebir anlatacağız diye bir şey yok. Bizim Cahide Sonku’muz Nilüfer. Cahide Sonku’nun hep magazin tarafı yazıldı, konuşuldu. Kimi doğru, kimi yanlış bilgilerdi. Biz doğruluğuna emin olduğumuz bilgileri sahneye taşıyoruz. Cahide Sonku’nun anısını ve ailesini incitecek bir şey yapmıyoruz.

Nilüfer Açıkalın’ı sahnede şarkı söylerken seyredince müzikal fikri oluşmuş sizde?

Nilüfer’i sahnede seyrettim; şarkı söylerken içinden müthiş bir kadın çıkıyor. Onda Cahide Sonku’yu gördüm. O anı Gökhan Eraslan’a anlattım; “Bana bir Cahide yazar mısın?” dedim. Çok güzel bir metin geldi...

Nilüfer Açıkalın’ı izlemeseydiniz ‘Cahide Müzikal’ini yapmaz mıydınız?

Yapmazdım. Nilüfer’in bu kadar tutkulu ve inançlı olması da beni daha umutlu yapıyor.

Babanız rahmetli Savaş Başar da oyuncuydu; Cahide ile ilgili hatıralarınız var mı?

Bazı şeyler biliyorum. İsmini vermeyeyim; Cahide Sonku’nun önemli bir tiyatro oyuncusuyla bir filmde başlayan birlikteliğini biliyorum mesela... Evimizde konuşulurdu. Bize o zaman müthiş bir hikaye gibi gelirdi. Cahide ile birlikte olduğu için; “Çok takıldı Cahide’ye” diye babamın o arkadaşına kızdığını hatırlarım. Cahide Sonku’nun çeşitli hikayelerini duydum. Çok sivrilen insanlar üçüncü kişilerin ağzından başka anlatılabiliyor.

Ne zaman, nerede izleyeceğiz ‘Cahide Müzikali’ni?

Borusan bize kucak açtı, Borusan Dolmabahçe Sahne bizim artık yuvamız. Oyunculuk atölyelerimizde provalarımızı da yapacağımız, çok güzel oyunlar sahneleyeceğimiz büyük bir imkanı sunuyor Borusan bize. Önümüzdeki sezon 6 oyunumuz olacak. ‘Cahide Müzikali’ ile Eylül’de açacağız sezonu. Bu arada Almanya’daki bir tiyatro ile partnerlik anlaşması yapıyoruz. Karşılıklı olarak sahnelerimizde oyunlarımızı oynayacağız. Tiyatro Keyfi’nin uluslararası olma isteği Borusan’ın katkılarıyla ivme kazandı.

Bir de ilkeleriniz var...

Tiyatro bedava ve ucuz bir iş değil. Biz herkesten tiyatro bileti parası alıyoruz; eleştirmenden de. Yapacağımız galaya tiyatro dünyasından kimseyi çağırmayacağız.