RÖPORTAJ: PINAR YILDIZ YÜKSEL

* Figüran filminin nasıl bir konusu var?

C:F.: Film içinde film diyebiliriz. Canlandırdığım Mutlu karakteri bir figüran, aynı zamanda senaryo yazıyor. Hayata geçirmeyi çok istediği bir senaryosu var ve herkesin peşinden koştuğu ünlü oyuncu Pelin Şafak’ın oynamasını istiyor. Günümüzün Beren Saat’i gibi düşün Pelin’i. Onu ikna etmeye çalışırken başından geçen komik olayları izleyecek seyirci.

*Pelin Şafak nasıl bir karakter Serenay?

S.A.: Türkiye’nin starı, duygusal ama samimiyete aç. İnsanların sadece menfaatleri için bir şey yapmasından sıkılmış bir kız.

*Ortak noktalarınız var mı?

S.A.: Kendime çok yakın buldum Pelin’i. Ben de dışardan soğuk görünürüm ama tanıyınca samimi olduğum görülür.

*Asla bana benzemiyor dediğin bir tarafı var mı?

S.A.: Erkeklere karşı asla ilk adımı atamam, ama Pelin öyle değil.

*Beren Saat’e mi benziyor bu karakter Ceyhun’un dediği gibi?

S.A.: Evet, biraz onun kıvamında.

*Mutlu, Pelin Şafak’a aşık mı?

C.F.: Yardımcı oyuncular başrolü izlerken bir şey hissederler ya, platonik aşkın bir tık altı bir duygu, işte öyle bir şey. ( Gülüyor)

*Sen hangi oyuncuyla yaşadın öyle platoniğin bir tık aşağısı aşkı?

C.F.: Serenay Sarıkaya ve Farah Zeynep Abdullah’ı çok beğeniyorum diyeyim.

‘OYUNCU OLMASAM FUTBOLCU OLURDUM’

*Pöff hareketin neredeyse herkeste yer etti. Doğaçlama mı çıktı o hareket?

C.F.: Evet, o hareketi Almanya’da yapsan döverler seni, ‘beyinsizsin’ demek çünkü. Maç izlerken bir futbolcu hakeme benzer bir hareket yaptı. ‘Kör müsün’ demek sandım. Meğer küfürmüş.Hareketi yaparken pöff dedim. Öff gibi bir şey yani bizde.

*Filmde cesur bir jakuzi sahnesi var.

S.A.: ‘Serenay Aktaş jakuziye girdi’ diye bir haber okuyunca çok şaşırdım. Yanıltıcıydı çünkü...

C.F.: Annem ‘oğlum sen nasıl bir sahnede oynadın, tüm Bodrum kapıya geldi’ dedi. Bu arada jakuzinin içindeki Serenay değil, cansız mankendi.

‘MEHMET ALi ERBiL’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENiYORUM’

*Kuralların var mı, sevişme sahnelerinde kesinlikle oynamam mı diyorsun?

S.A.: Oyuncuysanız bazı şeyleri yapmanız gerekiyor tabii. Ama ağır sevişme sahnesi çekmem. Mesela Aşk-ı Memnu’daki gibi sevişme sahneleri de çekmem.

*Hayalinizdeki, oynamak istediğiniz rol nedir?

C.F.: Seri katili oynamak istiyorum.

S.A.: Psikopat rollere bayılırım. Bir de vampir olmayı çok isterim. Aksiyon filmi çekilirse mutlaka beni düşünsünler!

*Mehmet Ali Erbil’le birlikte yeni bir yarışma programı sunmaya başladın...

S.A.: Aklımda hiç sunuculuk yoktu. Star TV bana güvendi ve ‘Mehmet Ali ile Adını Sen Koy’ yarışmasının sunucularından biri oldum.

*Mehmet Ali Erbil nasıl bir partner?

S.A.: Kim ne derse desin Türkiye’nin bir numaralı şovmeni. Öğrenmek istediklerimi çaktırmadan ondan öğreniyorum, benim için çok büyük bir şans.

*Bazen magazinde senle ilgili haberler çıkıyor. Ailenin tepkisi nasıl oluyor?

S.A.: Ailem beni çok iyi tanıyor. Benden ne kötülük bekleyebilir ki? Ağzıma ne içki ne de sigara sürdüm. Babam sinema makinisti ve bu işleri biliyor. Şimdi kızının filmini oynatacak. Çok heyecanlı.

*Aşk var mı Serenay hayatında?

S.A.: Yok Pınar ya! Kısmet olmuyor.

*Platonik de olsa aşık olduğun kimse olmuyor mu?

S.A.: Çok katıyım bu konuda ve çok şey bekliyorum galiba! Hem yüreğime girsin, hem yanıma yakışsın hem de efendi adam olsun istiyorum. Bu devirde var mı öyle biri?

*Nasıl erkekler etkiliyor seni?

S.A.: Duruş ve karakteri etkiler beni. Sulu erkek hiç sevmem. Deli gibi gezip tozmayacak. Çok gezen adamdan hayır gelmez çünkü. Flört değil, ileriye dönük ilişkim olsun istiyorum. Flört edecek olsam çevremde çok erkek var ama istemiyorum.

*Çok teklif geliyor yani?

S.A.: Tabii. Çok ünlü olan isimler de var ama güvenemiyorum kimseye. Doğru erkeği bulmak çok zor!

*Senin kalbine girmenin bir yolu yok mu?

S.A.: Huyuma suyuma gitseler bir kere, ‘Aa bu çocuk benim için bunu yaptı’ deyip ben de ona on katını yapacağım ama yok. Herkes kolaya alışmış. Uğraşmak, mücadele etmek istemiyorlar.

*Günümüz ilişkilerini böyle mi görüyorsun?

S.A.: Bir fotoğraf görmüştüm; adamın eli kadının kalçasında, kadının eli adamın cüzdanındaydı. İşte böyle şimdi.

*Kız arkadaşlarınla aran nasıl?

S.A.: Çok fazla kız arkadaşım yok. Genelde kıskançlıklar oluyor ve neden kıskandıklarını anlamıyorum. Oysa ben karşımdaki güzelse söylerim, Allah sahibine bağışlasın derim ve kıskanmam.

*Erkek arkadaşın olsa kıskanmaz mısın?

S.A.: Neredeyse benim kadar kız arkadaşlarıyla vakit geçiriyorsa kıskanırım.

*Yasak getirir misin?

S.A.: İşte yasak koymak istemediğim için kafama göre olsun istiyorum. Çok beklerim ben daha! (Gülüyor).

*Memur gibi biri mi olsun yani?

S.A.: Yok tabii. Çılgın, deli de olsun ama dozunda. Evde tüm çılgınlıkları yaparız onunla. Kafasına yumurta bile atabilirim. Çok tatlı şeyler bunlar.

*Aynı sektörden biriyle aşk yaşar mısın?

S.A.: Çok zor, güvenmeliyim önce. Bu sektörden çoğu kişinin burnu havada olduğu için zor. Ama kısmet işte! Garson da olabilir, adam olsun yeter!

'SEVGİLİMDEN ÇOCUK İSTİYORUM'

*Kendini on yıl sonra nerede görüyorsun?

C.F.: Evimde ve çocuklarımla! Erken baba olmak isterdim ama 32 yaşına geldim.

*Begüm Öner’den mi bu çocuklar?

C.F.: İnşallah, isterim.

*Evlilik düşünüyor musun?

C.F.: Her şey iyi gidiyor. Tabii hayat sürprizlerle dolu, olabilir de...

*Begüm’le ilişkiniz nasıl?

C.F.: Çok iyi. İki iyi arkadaşız ilişkiden önce. Çok saygı duyuyoruz birbirimize. Çok samimi ve saf Begüm. Ailesi için de düşünmeden her şeyi yapar.

*İşkolik misin?

C.F.: Evet, mesela burdan çıkıp sete gidebilirim. Farklı işleri aynı günde yapabilirim. Hiç of demem!

*Begüm’le zaman ayırabiliyor musunuz birbirinize?

C.F.: Begüm benden daha küçük ve bence bu yoğunluğa o bir sene sonra girecek. Ama bana karşı çok anlayışlı.

*Kıskanıyor musun Begüm’ü?

C.F.: Dolaşırken 4-5 kere bakan oluyor. Tabii kıskanmalı insan.

*Begüm kıskanıyor mu seni peki?

C.F.: Evet. Begüm o ortamda olmasa bile onun kıskandığını hissediyorum. Mesela ben toplantıdayım o evde. O mesafeden bile hissediyorum ne düşündüğünü.

*Birlikte neler yapıyorsunuz?

C.F.: Seyahate çok çıkarız ve birlikte yemek yapmayı çok severiz. Daha doğrusu ben yaparım Begüm beni izler. ‘Ne kadar hamaratsın’ der.