Hazırlayan: Seral CUMALI

seral.cumali@posta.com.tr

Zihni Göktay 1946’da İstanbul-Fatih’te Hocaüveyz Mahallesi’nde ablası Gülnar’dan 10 yıl sonra doğar. Babası İbrahim Bey Paris’ten diplomalı usta bir terzidir. Annesi Kübra Hanım evhanımı.

Her iki taraftan da dedeleri hacıdır Zihni Göktay’ın. Bahçesinde dut ve kayısı ağaçları olan 2 katlı bir evde büyür. İbrahim Bey gençliğinde amatör tiyatro yapmıştır. Zihni Göktay’ın arkadaşları, babaları ile maça giderken onlar ailece her hafta sonu İsmail Dümbüllü gösterilerine gider.

Zihni’nin giysilerini de babası diker. Zihni kolalı gömlekler giyer, şapka takar öyle gider tiyatroya. İlkokul piyesleriyle tiyatro iyiden iyiye hayatına girer. Pertevniyal Lisesi’nde tiyatro kolundadır. Öğretmenlerin isteğiyle taklitlerini yapar; birlikte eğlenirler. Eminönü Halkevi, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği derken Zihni Göktay için yarım asırı bulan tiyatro hayatı başlar... “Saçma sapan soytarı işleri” deyip karşı çıkan hacı dedelerine rağmen.

Kıyafetlerini Paris’ten diplomalı terzi babası dikerdi.

Garda sabahlayıp ezber yaptı...

Zihni Göktay, Talebe Birliği’nde Fakir Baykurt’un ‘Yılanların Öcü’nde oynar. Yaşar Kemal izler, bir kart uzatır Zihni Göktay’a; “Gülriz Sururi Teneke adlı oyunumu sahneleyecek, bu kartı ona götür; sana arzuhalci rolünü versin” der. Zihni Göktay, Gülriz Sururi’ye giderken Erdinç Üstün’e rastlar. Ankara Meydan Sahnesi’nde oynayan Erdinç Üstün, Çetin Köroğlu ile görüşmesini önerir. Ankara’ya Çetin Köroğlu ile görüşmeye gider. Ama yeterli parası yoktur, evdekilerden de istemez.

Her zaman şık giyinen bir çocuktu.

Çetin Köroğlu, Zihni Göktay’a rol verir; 500 lira da maaş. Zihni Göktay otele döner ama bir gün önceden borcu olduğu ve ödeyemediği için içeri almazlar. O da gara gider, bekleme salonunda Çetin Köroğlu’nun verdiği metni ezberlemeye çalışır. Gece 02.00’de salondan çıkarırlar.

Geceyi ezber çalışarak peronda geçirir. Sabah 06.30’da yürüyerek tiyatroya gider. Çaycıya sarılıp ağlar. Çaycının yaptığı ıhlamurunu içerken tiyatronun müdürü, “Oğlum sen gençsin, parasız kalabilirsin normal” diye teselli eder. 200 lira da avans verir. Zihni Göktay Ankara’da ilk profesyonel oyununa çıkar. 10 yıl sürer Ankara’daki tiyatro hayatı.

Pertevniyal Lisesi öğrencisi olduğu yıllarda.

İki çocuğu da tiyatroda büyüdü

Zihni Göktay Ankara’dan döner, ailesinin yanına taşınır. Şehir Tiyatroları’na başvurur. Evde vakit geçirirken gözü karşı apartmanın balkonundaki kıza takılır. Adı Sevinç’tiir, 24 yaşındadır. Zihni Göktay 32 yaşındadır, evlenmeyi düşünüyordur. Bir tiyatrocuyla evlenmek istemiyordur.

Sevinç-Zihni Göktay 24 Ekim 1978’de evlendi.

Genç kızın mazbut hali hoşuna gitmiştir. 24 Ekim 1978’de evlenirler. Düğün yapamazlar, paraları yoktur. Ankara Meydan Sahnesi’nden ayrılınca Zihni Göktay askere gider.

28 yıl oynadığı ‘Lüküs Hayat’ta rahmetli Suna Pekuysal ve Sezai Altekin ile.

Döndüğünde eski arkadaşı Kemal Sunal, “Gel beraber film çekelim” der. ‘Atla Gel Şaban’, ‘Meraklı Köfteci’, ‘Tosun Paşa’yı çevirirler art arda. 2 çocukları olur Zihni-Sevinç Göktay çiftinin. Zeynep ve Ömer. İkisi de ‘Lüküs Hayat’ın orkestra çukurunda büyür.

Oğlu Ömer tiyatronun orkestra çukurunda büyüdü ve müzisyen oldu.

Ömer büyüdüğünde ‘Lüküs Hayat’ta klarnetiyle babasına eşlik eder, şimdi de ‘Cibali Karakolu’nda orkestra şefi olarak görev yapmakta . Zeynep ‘Lüküs Hayat’ın prömiyerinde doğar. Konservatuvarın tiyatro bölümünü bitirir. Oğlu, kızı ve damadı Uğur Dilbaz’la İstanbul Şehir Tiyatroları’ndalar şimdi...

‘Lüküs Hayat’ 28 yıl sürdü

‘Lüküs Hayat’ı 1962’de ilk defa Muammer Karaca Tiyatrosu’nda seyreder Zihni Göktay. Daha önce de Hazım Körmükçü’nün oynadığı Rıza rolünü Muammer Karaca’da balkonun birinci sırasında izlerken; “Bir gün bu rolü oynayabilir miyim acaba?” diye düşünür. Oyunu 10-12 kere izler. 22 sene sonra, 1984’te rol onundur! Zihni Göktay, “Lüküs Hayat’a başladığımızda Hazım Bey’den seyredenler, onu mahcup etmediğimi, mezarında rahat uyuduğunu söylemişti...

İstanbul Şehir Tiyatroları’nda halen sahnelenen ‘Cibali Karakolu’ndeki oyunuyla adını tiyatro tarihine yeniden yazdırıyor.

28 yıl oynadım Lüküs Hayat’ı. 13-14 kez seyreden oldu. Karşılıklı 13 yıl oynadığım sevgili Suna (Pekuysal) ve başka vefat edenler oldu. Oyunda 134 kişi değişti, annemin vefat ettiği gün bile oynadım. Kızımın doğumunu Lüküs Hayat sahnesinde kutladım. Çok istediğim rolü dünyada bir tek olarak 28 yıl başarıyla üstlendiğim için çok mutluyum.” Ve bundan üç yıl önce geçirdiği kalp ve mide ameliyatları nedeniyle ‘Lüküs Hayat’a ara verilir.

İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği’ne getirilir getirilmez Erhan Yazıcıoğlu, “Gel Cibali Karakolu’nu oynayacaksın” der Ayvalık’ta tatilde olan Zihni Göktay’a. ‘Cibali Karakolu’nu 1957-58 sezonunda yine Muammer Karaca’dan izlediğinde 12 yaşındadır. Oyundaki Komiser Cafer Sabbah rolünü de “Acaba bir gün oynayabilir miyim?” diye yüreğinden geçirmiştir. O rol de onun olur!

“Tiyatro ekmek diziler köfte parasını veriyor”

Dizilerde de oynar Zihni Göktay. Bu konuda ise şöyle der: “Tiyatro ekmek parasını, diziler de köfte parasını verir. Tiyatrodan para kazanamayız. Bu mesleğe 50 sene önce bunu bilerek girdik. Sınıf atlamak, villalar, yatlar almak için girmedik. Küçükken kağıttan kayıklar yüzdürdük, şimdi de başkalarının teknelerine öykünmeden bakarak tatil yapıyoruz. Frapan bir yaşantı içinde değiliz...”