Pazar Postası Sosyal medya bağımlılığı uyuşturucu kadar zararlı!
Paylaş
Sosyal medya bağımlılığı uyuşturucu kadar zararlı!

Facebook, Twitter, Instagram dışında yüz yüze iletişim kuramaz hale mi geldiniz? Online olmadığınızda ciddi gerginlik yaşıyor, diğer zamanlarda yaptıklarınızdan keyif almıyorsanız dikkat! Siz de bir sosyal medya bağımlısı olabilirsiniz. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi AMATEM Merkezi'nden Psikiyatr Dr. Elif Mutlu ile sosyal medya bağımlılığını konuştuk:

Yemeğe, konsere gidildiğinde elinden ‘akıllı telefonu’ düşürmeyip tweet atmak, her anı fotoğraflayıp Facebook’a, instagram’a yüklemek bir bağımlılık göstergesi değil. Bunların tümü sanal çağın hayatımıza kattığı yeni alışkanlıklar. Başkalarıyla iletişim kurmak, görmek ve görülmek ihtiyacı doğamızda var. İnternetle birlikte bunu gerçekleştirme imkanı arttı.

Haberin Devamı

İletişim hızlandı. Bağımlılık demek zararlı sonuçlarına rağmen bir davranışı sürdürmek demektir. Bir kişinin bu araçları aşırı kullanımı nedeniyle iş yaşamı ve ilişkileri zarar görüyorsa, kişi bu araçlar dışında yüz yüze iletişim kuramaz hale geldiyse, zamanının büyük bölümünü bu ortamda geçiriyorsa, ekonomik kayıplar yaşıyor, aile ilişkileri bozuluyor, bedensel sağlığı etkileniyor ancak buna rağmen kişi online geçirdiği zamanı kontrol edemiyorsa bağımlılıktan söz edilebilir.

Evliliği de bozuyor, okul yaşamını da!

Sosyal medya kullanımı bağımlılık haline geldiyse, örneğin kişi internete ulaşamadığında ciddi gerginlik yaşıyorsa, diğer zamanlarda yaptıklarından keyif alamıyorsa yaşamı bir madde bağımlısınınki gibi bozuluyor. Günlerce bilgisayar başından kalkamadığı için sağlığı bozulan hatta ölen kişiler olduğunu biliyoruz. Ailede bağımlı bir kişinin olması evdeki herkesi etkiliyor. Özellikle ergenlik döneminde sorun oluyor. Ergenin evdeki ilişkileri, okul yaşamı, arkadaş ilişkileri, hatta zihinsel işlevleri etkilenebiliyor. Erişkinlerde evlilikler sarsılabiliyor.

Haberin Devamı

Utangaçlar Facebook’ta

Dışa dönük, yeniliğe açık kişiler sosyal medyayı daha çok kullanıyor. Duygusal dalgalanmaları az kişiler biraz daha uzak kalıyor gibi. Utangaçların Facebook’ta daha uzun zaman geçirdiği ve daha az arkadaşlarının olduğu, narsistik kişilerin profil resimlerinde bedenlerinin daha ön planda olduğu gibi bulgular var. Ancak kesin bir şey söylemek mümkün değil.

Sosyal medyayı kullanım şekline göre de farklar var. Bazı ortamlar sosyalleşmek için daha elverişliyken bazılarında bilgi alışverişi ön planda. Örneğin Facebook’ta sosyalleşme ön planda, bloglardaysa kendini ifade etme imkanı daha fazla. İnsanlar ilgi ve ihtiyaçlarına göre bu ortamları tercih ediyorlar.

Alkol bağımlılığından daha zor tedavi

Sosyal medya bağımlılığı sigara ya da alkol bağımlılığı gibi ciddiye alınması gereken bir durum. Kişinin ilişkileri, günlük yaşamı etkileniyorsa yardım almalı. Hatta sosyal medya bağımlılığının alkol-madde bağımlılığına göre zorlukları var. Alkol, madde hatta kumar bağımlısı bir kişi bırakmaya karar verdiğinde bunlardan uzak durması mümkün. Ancak konu internet olduğunda tamamen hayatımızdan çıkarmak çok zor.

Haberin Devamı

Kontrolünüz bozuldu mu?

Kişi zarar gördüğünü ancak kendisini denetleyemediğini fark ettiğinde destek almalı. Bilgisayar başında 1 saat geçirmeyi planlıyor ama saatlerce karşısından kalkamıyorsa ya da çalışırken yandaki chat penceresi nedeniyle ilerleyemiyor ve pencereyi kapatamıyorsa bu kontrol bozulmuş demektir. İnternet bağımlılarında başka psikiyatrik sorunlar da sık görülüyor.

Altta yatan bir ruhsal sorun, ilişki problemi gibi bir durum varsa yardım önemli. İnternet bağımlılığı gibi görünen durumlarda mesele aslında mutsuzluk veren bir ilişkiden uzak kalma ihtiyacı olabiliyor. Bizim merkezimize doğrudan sosyal medya bağımlılığı sorunuyla başvuru olmuyor. Başka sorunlarla geliyorlar. Ancak daha sonra bunun sosyal medyayla sıkı bağlantılarını gözlüyorum.

Örneğin bir aşk ilişkisi sorununu paylaşmak için başvuruyor kişi. Ancak kişinin yaşadığı sorunu anlamak ve çözmek isterken sosyal medya zemininde konuşmak zorunda olduğunuzu fark ediyorsunuz.

Haberin Devamı

İdeal sosyal kullanıcı profili nasıl olmalı?

En önemlisi gerçek ve sanal dünya arasındaki sınırı koruyabilmek. Sanal ortamdaki duygu ve doyumlar gerçek hayattakinin yerini tamamen alıyorsa sorun başlıyor. Facebook’ta paylaştığımız tatil fotoğrafı, fotoğrafını çektiğimiz ‘o an’dan daha önemliyse denge bozuluyor. İdeal bir sosyal medya kullanıcısı, sanal ortamda düşünce ve duygularını benliğine uygun şekilde ortaya koyabilen ve sanal ortamdaki paylaşımlardan beslenebilen, gerçeklikle bağını koruyabilen kişidir.

Sorumluluk az, herkes ulaşılabilir!

Sosyal medya insanların kendilerini rahat ifade edebildikleri bir yer. Sokaktan daha kolay sosyalleşme sağlıyor, sorumluluk az, herkes ulaşılabilir, hiyerarşi daha az hissediliyor. Belediye başkanına oturma odanızdan tweet atabilirsiniz ve o da size karşılık verir. Online ortamda kişilerin kendilerini daha rahat ortaya koyabildiklerini biliyoruz.

Haberin Devamı

Bunun hem olumlu hem olumsuz yanları var. Olumsuz yanı, kişinin kimliği bilinmediği ya da yüzü görünmediği için normal yüz yüze iletişimde yapmayacağı davranışlarda bulunması. Olumlu yönleri ise şunlar: Kendini ortaya koymakta zorlanan bazı kişiler sanal ortamda daha kolay açılabiliyor. Fikrini açıklayabiliyor, itiraz edebiliyor, yeni insanlarla tanışıp bir gruba katılabiliyor.

(28.10.2012 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)