HAZIRLAYAN: MEHMET ÇELİK

ELMAS MİNARELİ CAMİ

Üç şerefeli minarelerden birinin yüzeyi güneşli günlerde ışıldar. Bu minarenin ilginç bir öyküsü vardır. İran Şahı Tahmasb, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptığı caminin methini işitip küçümsemek için bir elçi göndermiş. Elçinin yanında para ve içinde elmas, zümrüt gibi değerli taşlar bulunan bir kutu mücevher varmış. Yanındaki mektupta: “İşittik ki, camiyi tamamlamaya kudretiniz kalmamış. Size, para ve mücevher gönderdik. Bu mücevherleri satıp, camiyi bitirmeye gayret ediniz.” Kanuni Sultan Süleyman, bu tavra çok kızmış. Gönderilen paranın tamamını halka dağıtmış, mücevherleri ise Mimar Sinan’a vermiş. “Bu mücevherlerin benim camimin taşları yanında değeri yoktur. Bunları hemen harca katasın” demiş. Mimar Sinan, elçinin şaşkın bakışları arasında bu mücevherleri o sırada yapılan minarenin harcına katmış.

TOPKAPI SARAYI’NDAN PARİS SOKAKLARINA

Fransa’nın başkenti Paris’i güzelleştiren ağaçlar arasında yasalarla korunan ve kesilmesi yasaklanmış at kestanesi ağaçları vardır. Bu ağaçların fideleri ilk kez 1615’te Bachelier isimli botaniğe meraklı bir gezgin tarafından dikilmiş. Bachelier fidanları seyahati sırasında Topkapı Sarayı’nın bahçesinde görüp beğenmiş ve özel izinle Paris’e götürmüş.

TÜTÜN ÇUBUĞUYLA İDAM

IV. Murat devrinde sigara yasağına uymadıkları için bir günde 50 kişinin idam edildiği olmuştur. Kafası kesilen veya kazığa oturtulan tiryakilerin ağzına bir tütün çubuğu konarak idamın gerekçesi de halka gösterilmiş oluyordu.

EN UZUN BOYLU SADRAZAM

Osmanlı sadrazamları arasında en uzun boylu olan Sokullu Mehmet Paşa’ydı. Tarihçilere göre boyu iki metreden daha uzundu.

ÖLDÜREN SAAT

Bugün Fatih’teki tarihi su kemerinin hemen altında bulunan Gazanfer Ağa Medresesi’ni inşa ettiren Kapı Ağası Gazanfer Ağa, içi değerli taşlarla süslü çok kıymetli bir saat yaptırmış. Gazanfer Ağa, bir isyana karıştığı gerekçesiyle idam edildi. O dönem cellatlar idam ettikleri kişinin üstünde ne varsa onun sahibi olurmuş. Cellat saati hemen orada Tırnakçı Hasan Paşa’ya satmış. Paşa saate sahip olduktan kısa bir süre sonra padişahın gazabına uğrayıp idam edilmiş. Saati daha sonra Kasım Paşa almış. Ancak o da idam edilmiş.

Saat en son Sadrazam Derviş Paşa’ya geçmiş. Derviş Paşa saati kardeşi Civan Bey’e hediye etmiş. Eğriboz Sancakbeyi olan Civan Bey, saati taşıyanların başına gelenleri öğrenince hemen parçalamış. Saati parçaladıktan yarım saat sonra İstanbul’dan gelen bir atlı, Civan Bey’e görevinden alındığını bildirmiş. Civan Bey görevden alınma nedenini sorunca, “Beyim, Derviş Paşa idam olundu. Sizin de idamınız için ferman çıktı. Lâkin dostlarınızın yardımıyla karar geri alındı. Ben cellattan yarım saat önce gelebildim de bu sayede idamdan kurtuldunuz” cevabını almış.

HATİCE SULTAN’IN AŞKI

İtalyan mimar ve ressam Antoine Ignace Melling, III. Selim tarafından 1795’te saray mimarı olarak tayin edilmişti. Melling, padişahın kız kardeşi Hatice Sultan’ın yalısını da inşa etmişti. Yalının dekorasyonu sırasında Hatice Sultan, Melling’e aşık oldu. Günümüze gelen mektuplardaki dil çok samimidir. Mektupların en ilginç yanı ise Melling’in de Hatice Sultan’ın da Latin harfleriyle Türkçe yazmalarıdır. Bu ilişki, Melling’in Cenovalı bir kızla evlenmesine kadar devam etti. Bunu öğrenen Hatice Sultan, mimarla tüm ilişkisini kesti, mektuplarına yanıt vermedi.

iKi ATIN TAŞIDIĞI SADRAZAM

En kilolu sadrazam Semiz Ali Paşa’ydı. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı olan ve 250 kilo olduğu tahmin edilen paşayı iki at taşıyabiliyordu.

VOYVODA KADIN ÇIKTI

17’nci yüzyılda Bosna-Hersek bölgesinde İbrahim Voyvoda isimli bir gencin liderliğini yaptığı bir çete türemişti. Öldürdükleri insanların haddi hesabı yoktu. Osmanlı askerleri uzun süre İbrahim Voyvoda’yı yakalamaya çalıştılar. Güçlü, yetenekli ve kurnaz bir kişi olan İbrahim Voyvoda her seferinde kaçmayı başardı. Fakat bir gün ihanete uğradı ve tuzağa düşürüldü. Yakalandığı vakit İbrahim Voyvoda’nın gerçekte 18 yaşında Rabia isimli genç bir kız olduğu anlaşıldı. Affedilmedi ve çengele asılıp ölüme terk edildi.

(10.02.2013 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır.)