Pazar Postası “Bir erkek yanındaki kadın kadardır”
Paylaş
“Bir erkek yanındaki kadın kadardır”

Psikolog Jülide Sevim'in Tara Kitap'tan çıkan 'Artık Ben' adlı kitabı, 19 kadının gerçek yaşam öyküsünden oluşuyor. Pes etmeyen, kurban rolünü oynamayı reddeden ve 'Artık Ben...' diyen farklı yaş ve kariyerdeki güçlü ve mutlu kadınların öyküleri.. Jülide Sevim'le mutlu kadın olmanın formülünü konuştuk...

Haberin Devamı

Röportaj: Elçin CAN GÜRBÜZER

elcin.can@posta.com.tr

Sizi tanıyabilir miyiz?

20 yaşında üniversiteden mezun oldum. Yaklaşık 27 yıldır psikolog olarak insanların ruhlarına, hayatlarına, ilişkilerine güzellik ve umut katmaya çalışıyorum. Önce insan, psikolog, kadın, sonra Jülide’yim. Türkiye’de ilk psikoloji programlarını yaptım.

Türkiye’deki ilk uluslararası patentli ‘Nautilus’ kişisel gelişim eğitim programı da size ait.

Evet. İnsanların ve kişilerin kendi ‘altın oran’larına ulaşmalarına yönelik bir program geliştirdim. Amaç, kişisel olarak denge ve huzur bulmaya çalışırken hepimiz için daha insancıl bir dünya yaratmaya katkıda bulunmaktı. Bu konuda birçok büyük şirketle çalışıyorum.

Mutlu çalışanlar, yüksek verimlilik mi yani?

Haberin Devamı

Ben kelebek etkisine inanırım. Birine iyilik yapmak ve yardım etmek mutlaka bir etki yaratır. Bu da geniş kitlelere ulaşır. Hatta Eylül ayında çıkacak kitabım ‘1 Gün 1 Patron 1 Psikoloğa Giderse’de bunu yazdım. İş dünyasındaki psikolojiyi anlatan türünün tek örneği, iddialı bir kitap.

Kadın hikayelerinin yer aldığı kitabınız ‘Artık ben’ yeni yayımlandı. Kaç kitap oldu?

‘Artık ben’ sekizinci kitabım.

Pes etmeyen, kurban rolünü oynamayı reddeden ve ‘Artık Ben...’ diyen farklı yaş ve kariyerdeki güçlü ve mutlu kadınların öykülerini anlatmışsınız. Neden kadınlar?

Kitaplarımda hep ilişkileri yazdım. Genelde hep kadınlar mutsuz ve haklarını savunmada zayıflar. Katı kurallarla yetiştirilirler ama hassaslardır. Aşklarına çok değer verirler. Kadınlar yetiştirilme tarzları nedenleriyle daha çok sorunludur ve reaksiyonları da yüksektir. Kadınların ilişkilere yönelik hassasiyetlerini daha iyi kontrol edebilmelerine yardımcı olmak istedim. Daha çok ezilen oldukları için kadınlardan yanayım.

Neden bu tarz bir kitapla kadınları anlatmak?

Kadınlar mutsuz olunca çok sorunlu ve vırvırcı olurlar. Bu yüzden erkekler de mutsuz olur. Kadının ve erkeğin mutlu olabilmesi için ilişkilerde kadınlara düşen rolleri anlatmak istedim.

Kitapta 19 kadının gerçek yaşam öyküsünü yazmışsınız. Nasıl hikayeler bunlar?

Haberin Devamı

Bu kadınların hepsi zamanında ilişki, iş, aile, cinsiyet vs. sorunlar yaşamışlar. Hiçbiri sıradan sorun değil. Mesela öykülerden ‘Artık ben’deki kadın hastalanıyor. ‘Adam gibi adam’daki kadın babasının tacizine uğruyor. Veya bir kadın kocasına biat etme problemi yaşıyor. Bu kadınların ortak özelliği ise erkekler yüzünden hayatlarının bir döneminde kişiliklerini kaybetmiş olmaları. Ancak bir noktaya geldiklerinde durup direnmişler.

Peki, kadınlar güçlenip nasıl ayakta kalırlar?

Eğer sonunda ölüm yoksa problem ne olursa olsun çözeriz. Yeter ki kendinize inanın, gerekleri yerine getirin ve ilerlemekten vazgeçmeyin. Huzur ve mutluluk çabaladığınızda sizi bulur. Kurban rolüne girmeyin ve öncelikle yardım alın. Kitabın ana mesajı budur.

Kadınlar ne zaman ‘Artık ben...’ demeli?

Küçük gibi gördüğünüz sorunları şimdi hemen çözemiyorsanız, bu sorunlar büyür. ‘Artık ben’ demek için doğru bakış açısını bulmak çok önemli. Benim formülüm şu; uyanış, farkındalık, sorunu tam tespit etme ve adım adım çözüme gitmek. Bencil olmadan ben de varım demek mümkün.

Haberin Devamı

Kitabın sonunda kadınlar için bir manifesto var.

Türkiye’deki ilk ve tek manifesto bu: Ben önce insanım sonra kadınım. Ne mememle veya ne de popomla malzeme olmak istemem. İşimde, ilişkimde istediklerimi hak ederim. Kadın dünyasına yaymaya çalıştığımız bir manifesto.

Kitabın geliri konusunda farklı bir çalışmanız var, anlatır mısınız?

Kitabımın yazar geliri Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanyası tarafından 2007 yılında kurulan ve 2015 yılında ‘Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na devredilen ‘Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı‘na bağışlanacak. Ama ben bu almadığım gelirin vergisini ödeyeceğim. Türkiye’de maalesef böyle bir düzen var.

Kitapta bahsettiğiniz kız kardeşlik ruhu ne demek?

Ben eski kuşaktanım. İlkokuldayken doğudaki yoksul ilkokullardaki kardeşlerimize kıyafet ve kitap gönderirdik. Bu ruhu keşke canlandırsak. Kadınlar birbirine yardım edip birlik olmalı.

Kitapta sizi en çok etkileyen hikaye hangisi?

Kitaba adını veren ‘Artık Ben’ ve sonundaki ‘Serçe Parmaklı Kahve’ adlı hikayeler beni çok etkilemiş ve ağlatmıştır. Ben aşka, evliliğe, sevgiye inanırım. Bu hikayeler aralarındaki çatışmaları konuşarak çözen kadın ve erkek ilişkisini gösteriyor. Sevdiğimiz insanları son kez görüyormuş gibi vedalaşmalıyız. Geri dönemeyebiliriz. Hayatı anlık yaşıyoruz.

Haberin Devamı

Sizin ‘Artık ben’ diye başlayan bir hikayeniz var mı?

Özelimi paylaşmak istemem. Ama şunu söyleyebilirim ki; eskiden tek tek bireylerin sorunlarını sağaltırken, artık büyük şirketlere, insanlığa ve ülkeme faydalı olmak istiyorum. Daha çok insana dokunmak istiyorum. Hep işime aşıktım. Aklıma takılanları akşam evime gittiğimde de düşünürüm. Bu yüzden de işimde hiç profesyonel olamadım. Artık ben gündelik hayattaki sorunlara takılmıyorum ve istemediğim her şeye de ‘dur’ diyorum. Artık biraz dünyayı gezmek ve kendime vakit ayırmak istiyorum.

Kadına şiddeti nasıl çözeriz?

Başarılı olmuş her kadını engelleyen erkekler vardır. Ama her başarılı erkeğin yanında da bir kadın vardır. Erkeği yetiştiren kadındır. Bir erkek yanındaki kadın kadardır. Bu yüzden biz kadını yetiştirmeliyiz. Dizilerin ve filmlerin içine kadına şiddet sahneleri konmamalı. Maalesef bu toplumumuzda normalmiş gibi gösteriliyor ama değil. Çocuklara okullarda insan olmak öğretilmelidir. Şiddet uygulayan insanlara çok ağır cezalar uygulanmalı ve asla aftan faydalanmamalılar.