Pazar Postası “Fotoşop çıktı mertlik bozuldu”
Paylaş
“Fotoşop çıktı mertlik bozuldu”

En ünlü sanatçılardan devlet büyüklerine, deklanşörüne 50 yıl sığdıran bir fotoğraf ustası Yaşar Göksoy. Nam-ı diğer Stüdyo Yaşar. Türkiye'de her kim ünlü olduysa ona poz verdi. Sanatçılarla dost oldu ama sırlarını paylaşmadı...

Röportaj: Elçin Can GÜRBÜZER

Haberin Devamı

elcin.can@posta.com.tr

Mesleğe 1947’de 10 yaşındayken babanızın yanında başladınız...

Merhum babamın dükkanı Kasımpaşa’daydı. Babamın yanındaki ustalardan fotoğrafı, karanlık odayı, rötuşu öğrendim. 1968’de Beyoğlu Mis Sokak’ta arkadaşım Yaşar Atankazanır ile ortak Stüdyo Taç’ı açtım. İlk Türkan Şoray’ı çektim.

‘Stüdyo Yaşar’ nasıl ortaya çıktı?

1970’de ortaklığım bitti. ‘Stüdyo Yaşar’ı açtım. ‘School of Modern Photography York’a çektiklerimi yollardım. Berkant’ın fotoğrafı ile ‘Üstün Başarı Sertifikası’ aldım. Ünlülerin fotoğraflarını çekerek ünlü oldum. O yıllarda gazetelerde her gün tam sayfa gazino ilanları çıkardı. Onlar hep benim çektiğim fotoğraflarla hazırlanırdı. “Safiye Ayla’nın ağlaması hep içimde ukdedir”

Haberin Devamı

Daha o zaman fotoşop yok tabii.

Sizin rötuşunuz meşhurmuş. Yıldızları gençleştirirmişsiniz! Rötuş denen şey iğnenin ucundan ince kurşun kalemlerle negatifin üstüne dokunarak yapılırdı. Yüzdeki, eldeki kırışıklıkları, lekeleri, sivilceleri yok ederdik. Suratı, gıdıyı, yanağı inceltirdik. Ama yüzün ana karakterini istesek de bozamazdık. Bugün fotoşop var. Adamı baştan yaratıyorlar. Çok da komik oluyor.

Fotoşop çıktı, mertlik bozuldu...

Aynen öyle. Biz rötuşu sadece yüz ve ellere yapardık. Fotoşop her yere yapılıyor. Bilgisayar çünkü. Şişman, kalın belli, bacaklı kadınlar incecik oluyor. Ne bu şimdi? Fotoşop fotoğrafçılığı bitiriyor. Fotoşop kullanılmalı; doğallığı bozmadan ama.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde fotoğrafçılık hocasıydınız? Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yüksek Meslek Okulu’nda ücret almadan 7 yıl fotoğraf dersleri verdim. Yüzlerce fotoğrafçı yetiştirdim. Şimdi ders vermiyorum. Ama fotoğrafçılığa meraklı gençlere tavsiyem şu; Yaratıcılıklarını kullanarak ve zevk duyarak bol bol resim çeksinler.

Oğullarınız da fotoğrafçı mı?

Büyük oğlum Uğur, fotoğrafçılık mezunu. Şimdi kendi ajansında fotoğrafçılık yapıyor.. Ayrıca BalıkEv lokantalarını işletiyor. Küçük oğlum Timur reklamcılık okudu. ‘Stüdyo Yaşar’ı, şu anda Timur ile birlikte sürdürüyoruz.

Sizinle çalışmak kolay mıydı?

Haberin Devamı

Kaprislerim vardı. Nesrin Topkapı’yı dans etmeden hayatta çekmezdim. Benim hatırım için takar kaseti dans ederdi. Randevusuna geç kalan hakkını kaybederdi.

En yakın olduğunuz sanatçılar kimlerdi?

Yüksek Uzel ile hala görüşürüz. “Kuru fasulye pilav yaptım. Hadi yemeğe gel” diye evine davet ederdi. Türkan Hanım (Şoray) ki oğlumunkine geldi. Bülent Ersoy ile hala telefonlaşırız. Muazzez Abacı ile karşılaşıyoruz. Bir çoğunun elinden tuttuğum için, onlarla vefa ilişkim çok farklıdır. Hepsinin sırlarını sakladım.

Sizi kıran oldu mu?

Safiye Ayla! Bir gün stüdyoda fotoğrafını çekerken bir anda gözleri dolmuştu. Ne oldu, ne bitti vallahi hiç anlayamadım. Sordum, söylemedi. Sanırım farkında olmadan bir laf falan ettim. O hep içimde ukdedir.

Borç takan oldu mu?

Tabii ki. Ama hep şahitlerim olurdu ve sanatçılar borçlarını ödemek zorunda kalırdı. Ben para için değil, sevdiğim için bu işi yapıyordum.

Hiç ünlülerden ilişki teklifi aldınız mı?

Hiçbir sanatçı ile ilişkim olmadı. Çünkü evliydim. Böyle hikayeler duydum. Ama benden korktukları için asla öyle yaklaşımlar olmadı.

Haberin Devamı

Fotoğraf çekimi sırasında ilginç şeyler olur muydu?

Ajda Pekkan çekime rakı, beyaz peynir ve grissini ile gelirdi. Hem sohbet eder, hem de fotoğraflarını çekerdim. Yasemin Kutsi şampanyası ile gelirdi. Emel Sayın’ın elleri çok güzeldir. Hep ellerini kullanmışımdır. Türkan Şoray’ı çekerken, rahmetli Rüçhan Adlı kapıda beklerdi.

Unutamadığınız bir anınız?

49 yıl önceydi. Ailemle Heybeliada’ya gitmiştik. İsmet İnönü ailesi ve sadece bir koruması oturuyor. Cumhurbaşkanı o zaman ve tek koruma ile geziyor. Fotoğrafını çekmek istediğimi söyledim. “Napacaksın fotoğrafı?” diye sordu. Ben de “Paşam sizi çok seviyorum” dedim. İzin verdi çektim. O fotoğrafı saklıyorum.

Dijitalleşen fotoğrafçılık ile aranız nasıl?

Şimdi dijital ile çekim yapıyorum. Hiç keyif almıyorum.