Pazarlık

Rıfat Ababay’ın bir prensibi var. Pazar günü iç karartan haberlerle POSTA yapmıyor. Hele hele Karnaval ekiyle okuyucularını bir haftalık sıkıntılardan, bir gün olsun kurtarmaya, neşelendirmeye çalışıyor. Pazarlık. Bu konuda pazarlık yapmadım ama deneyeyim dedim.

Biz bu işi bilmiyoruz

Bu yıl Avrupa’dan men edilen Galatasaray, bu cezayı 2 yıla çıkarmamak için, can havliyle Türkiye Kupası’nı kazandı.

Sezona 90 milyon euro harcayarak 3 kupa hayaliyle giren Fenerbahçe’ye ise Acun’un kupası kaldı. A

slında ikisi de beni ilgilendirmiyor. Bizim kupamızın üstünde Süper Lig Kupası yazıyor.

Benim asıl konum, bizim kupa töreni yapma özürlü oluşumuz. Biz bu işi bilmiyoruz.

Beşiktaş kupasını karanlıkta aldı. Ne stattakiler, ne ekran karşısındakiler hiçbir şey göremedi.

Belki de kupa vericiyi saklamak endişesiyle bu yönteme baş vuruldu. Bilemem.

Galatasaray ise aydınlıkta aldı ama, boş Fener tribününe karşı aldı. Kendi taraftarına sırtını dönerek.

Birisi çıkıp da o platformu Sarı-Kırmızılı taraftarların olduğu tribüne doğru kurdurmayı akıl edemedi.

Hem de çok kolaydı. 10 gün içinde, Avrupa’dan 4 kupa finali izledik.

Önce mağlup takım, sonra da şampiyonlar madalyalarını ve kupalarını aldılar. Bizde ise Fenerbahçe törene çıkmadı.

‘Çıkmayın’ denmiş. Demek ki Türk milleti, başkanlık sistemini boşuna tartışmıyor. Çünkü önlerinde bir başka cumhuriyetten öyle bir başkan örneği var ki...

Bekleriz

Güneydoğu’da 5 milyon paket kaçak sigara yakalandı. Yani 500 bin karton. Dile kolay. Kaç eşek sırtı eder hesaplayın.

O zaman helikopterimizi düşüren, iki pilotumuzu şehit eden füze nasıl girdi diye niye düşünüyoruz.

Sevgili(!) komşumuz Barzani’ye sormak lazım nasıl girdiğini.

En doğrusunu o bilir. Silah, sigara ticaretini yıllardır başarıyla uyguluyor. Aa, aklıma geldi.

Bir boş vaktinde de buyursun bekleriz. Çünkü turkuaz halılarımızı o daha görmedi.

Ah! Keşke

THY pilotları görmüş. Uzaylılar İstanbul’a gelmiş. Yeşil ışık saçıyorlarmış.

Resimlemişler bile. Sevgili uzaylılar, buralara kadar zahmet edip gelmişsiniz ama eli boş dönülür mü?

Gezegeninize hediyemiz olarak bir dünya lideri götürseydiniz ya. Keşke gitmeden haberimiz olsaydı.

Hem bir acı kahvemizi içer, hem de hediyenizi alırdınız. Çok da şık bir hediye paketi yapardık valla.

Yeter...

Digitürk’ün ilk abonelerindenim. Bir yan odayı iptal ettirmek istedim. Vay sen misin isteyen.

Bir sürü prosedür. Müşteri temsilcileri, kurulmuş saat gibi. Bir şeyler diyor ama ne dediği belli değil. Tek anladığım yeni paket önerileri.

Ey Digitürk, şu işi halledelim artık. Bir günde kurulum, bir ayda sökülüm olmuyor. Yeter.

CIZZZ

Meclisi işgal eden düşük profil, inşallah bize yüksek promil olarak yansımaz. Amin.