Elif Yılmaz Türkiye'nin Gündemle İmtihanı
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye'nin Gündemle İmtihanı

Haberin Devamı

Son dakikaların, bomba haberlerin, şok iddiaların ardı arkasının kesilmediği günler yaşıyoruz. Şaşırma ve şok olma duyguları bu topraklar üzerinde her gün evrim geçiriyor. Demokrasisi hasbelkader işleyen bir ülkeyi darmaduman edecek olaylar, artık vaka-i adiye olmak üzere. Jose Saramago’nun kitabındaki gibi ‘Körlük’ süratle yayılıyor her tarafa. Yazarın bu muhteşem kitabında bir metafor olarak kullanılan ‘körlük’ tüm kente yayılır, kimseyi öldürmez ama tüm insan olma değerlerini yok eder. Etrafında olan biten rezilliğe, kepazeliğe herkes ‘tanık olur ama kimse ‘görmez’. Bakmak ile görmek arasındaki keskin çizgiyi anlatır Saramago... Kimbilir, belki kitaptaki doktorun dediği gibi; Belki de her şey gerçek kimliğine körler dünyasında kavuşur... İyi pazarlar...


HAFTANIN FOTOĞRAFI:


Basın özgürlüğü uçurdu

(Sol altta: Ulusal
Kanal muhabiri Hüsna Sarı)


Üç kişiyi toplanmış görünce bile ‘Kuraklık kapıda’ uyarılarını falan dinlemeyip TOMA’dan tazyikli suyu bolca fışkırtan polis bu hafta Ankara’da yine bir destan yazdı. Eylemi izleyen televizyon muhabiri haberi anonslarken, memleketteki özgürlüğün dayanılmaz basınç aleti TOMA’yla böyle uçuruldu.

*

Basın özgürlüğünde 26 ülkeyi geride bıraktık

154 kere maşallah


Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda Türkiye’yi, 180 ülke içinde 154’üncü sırada gösterdi. Rapora göre Türkiye 10 yılda 56 sıra geriledi. Ama iktidara göre Türkiye basını dünyadaki birçok ülkeden daha özgür. Gerçi yalan da değil hani, 180 ülkenin 26’sından daha iyi durumdayız. Mesela Irak bizden daha iyi durumda ama şükürler olsun ki biz Gambiya’nın bir üstündeyiz. Allah nazarlardan saklasın. Şimdi raporu bir kenara bırakalım. Bu hafta hepimizin gözü önünde yaşanan bir vakaya şöyle bir bakalım:

1-Zaman muhabiri, Başbakan’a “Gezi olayları sırasında Fas’tan Habertürk televizyonunu arayarak Bahçeli’ye ait bir alt yazıyı kaldırttığınız söyleniyor. Doğru mu?” diye sordu.

2-Başbakan Erdoğan, önce gazeteciyi bir güzel azarladı.

3-Azar sonrası ise dünya basın tarihinin ağzını açık bırakacak şu cümleyi kurdu: “Evet Fas’tan aradım. Gereğini yaptılar. Öğretmek bizim görevimiz.” Başbakan’ın basına müdahale ettiğini itiraf etmesine şaşırmayı çoktan geçtik biz. Şu an, birçok ülkede yetkililerin jet hızıyla istifa etmesini gerektiren bu itirafı Başbakan’ın, kamuoyuna su içmek, yemek yemek gibi normal bir şeymiş gibi sunmasının şokundayız. Gerçi bu memlekette şok denilen şey, zaten gelecek haftayı görmüyor. Aman rahat olun.

4-Basın özgürlüğümüzle imtihanımız burada bitmedi. Gazetecinin işi soru sormaktır. Bütün dünyada bu böyle, bize mahsus bir şey değil. Ama görün bakın ki, Zaman muhabiri Başbakan’a bu soruyu sorunca ‘basın kahramanı’ ilan edildi. Niye? Çünkü; gazetecinin işini yapması bu ülkede doğal değil ‘Doğa üstü’ bir hareket!

5-Soruyu soran gazeteci doğal olarak bu kahramanlık övgüsünden etkilendi. Gazetelere, internet sitelerine ne kadar cesaretli olduğunu göstermek için “Başbakan’a ben daha önce de soru sormuştum kızmıştı” diye röportaj bile verdi.

6-Tüm bu ‘Evet Fas’tan aradım’ krizinin baş aktörlerinden biri olan Fatih Altaylı da tepkiler karşısında kendisinin itibarlı bir gazeteci olduğunu ifade etmek için şu cümleyi kullandı: Başbakan’ın uçağına iki yıldır binmiyorum.

7-Başbakan’ın uçağının basın özgürlüğü metaforu, Başbakan’a soru sormanın ‘kahramanlık’ olduğu bir ülkede, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün raporu adeta içime su serpiyor.



SOKAĞIN SESİ:

1- Ne yemişler be
2- Herkes yiyo
3- Ne çalmışlar be
4- Herkes çalıyo
5- Bizden bi cacık olmaz




SOR BAKALIM SOR BAKALIM...


1- Gezi olayları sonrasında; üç tarafı denizlerle kaplı olan yurdumuzun dört bir tarafının düşman lobilerle çevrili olduğunun farkına vardırılmıştık!
Ülkece başımıza gelen her musibet sonrası, ne hikmetse bir lobi işi gücü bırakıp bizim memlekete takıyor. Son ‘lobi’miz?

a. Uyduruk lobisi
b. Muz lobisi
c. Yalan lobisi
d. Justin Bieber Lobisi
e. Porno lobisi

2- Memlekette arayıp bulunamayan şey?
a. Utanma duygusu
b. Ananas
c. Marmaray
d. 3. köprü

********
Aklımdaki sorular

1- ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde Kanuni’nin Şehzade Mustafa’yı boğdurduğu sahne ülkemizde büyük infial yarattı. Ecdadımız hakkında herkes ileri geri konuşmaya başladı. Türkiye’nin 461 yıl sonra Şehzade Mustafa’nın yasını tutması üzerine acaba, dış politikadaki ‘stratejik derinliğini’ Neo Osmanlıcılık üzerine kuran Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu panik oldu mu?
2- Ecdadımıza sürekli övgüler düzen Başbakan Erdoğan, boğdurma sahnesini izledi mi? İzledikten sonra oluşan tepki üzerine acaba hiç aklından “Twitter’da Kanuni’ye hakaret edenleri tespit edip haklarında gerekeni yapın” demek geçti mi?
3- Bakanlar Kurulu acaba, tepkiler biraz dindikten sonra “Şehzade Mustafa aslında bir darbeciydi” diye açıklama yapmayı düşündü mü?


Minik bir rica

Halkı kin ve nefret suçuna sürükleyecek, ülkede iç savaş çıkarabilecek türden iddiaları insanların gözünün içine baka baka gerçekmiş gibi söyleyenleri, yazanları, savunanları unutmayın...

CEVAPLAR:



1-E 2-A

2

Sıradaki haber yükleniyor...
holder