Mehmet Coşkundeniz Youtube, Facebook gitti aşkımız burada bitti
HABERİ PAYLAŞ

Youtube, Facebook gitti aşkımız burada bitti

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan “Gerekirse Youtube ve Facebook’u kapatırız” dedi, ortalık karıştı. Elbette, internete müdahale kişi özgürlüğünün ve insan haklarının ihlali demek. İşe bir de ilişkiler yönünden bakmak gerek. Youtube ve Facebook kapatılırsa aşıkların hali ne olacak? Hele kapatılanların arasına Twitter da eklenirse aşıklar ne yapacak?

Türkiye’yi zor günler bekliyor. 30 Mart seçimlerinden sonra AK Parti hükümeti internete sınırlama getirmeye hazırlanıyor. Milletin aşk hayatına büyük sekte vuracak bu durum. Facebook insanın hem kendisine yeni bir ilişki bulduğu, hem de var olan ilişkisini dosta düşmana ilan ettiği bir platform. Kapatılması durumunda çiftler birbiriyle nasıl tanışacak? Dünya eskisi gibi değil ki; artık kimse lise kapısının önünde beklemiyor. Kimse, yoldan geçen birini çevirip “Tanışabilir miyiz?” diye sormuyor. Onun yerine Facebook’tan mesaj göndererek tanışma teklif ediyor, hatta aşkını ilan ediyor. Tabii bu mesajların bazıları asla yanıt bulmuyor ama olsun. Mesaj mesajdır. Bu tür mesajlardan ‘Ekşi Sözlük’ yazarları tarafından aktarılmış birkaç örnek vereyim. Bunları insan olan bir insanın yüzüne söyleyemez mesela. Ancak Facebook’tan yazabilir. Bakın nasıl tekliflerden mahrum kalacağız? (Parantez içindeki sözler benim yorumumdur)

- Eminönü-Üsküdar vapurundaki güvertede simit bekleyen yavru güvercinlerin, Çamlıca’da kozasından çıkan tırtılların, Marmara Denizi’nin etrafında kelebeklerin istilasına uğrayan zambakların ve Türk sinemasına hayat veren İstanbul’un nostaljik silüetinin sessiz haykırışıyla mutlu bir akşam dilerim, sizinle tanışmak isterim... (Bu arkadaşın vapura binmediği kesin. Simidi güvercinler değil, martılar bekler. Ama medeni cesaretine sağlık.)

- Bence sistemin dayattığı bütün toplumsal, kültürel tabluları kırıp kesinlikle bir sosyal beceri olarak muhabbet edip tanışmalıyız. (Arkadaş ‘Son Hava Bükücü’nün yerine oynuyor. ‘Son Tabu Yıkıcı’)

- Merhabalar, ne dil yeter seni anlatmaya, ne göz kıyar sana bakmaya, ne eller dayanır sana dokunmaya, ne kollar uzanır seni sarmaya, hiç ömür yeter mi bu güzel fotoğrafa bakmaya, öyle güzelsin ki, insanlar utanmalı sizi ağlatmaya... (Vay be... Bir fotoğraftan çıkan sonuca bakar mısınız? Ama arkadaşın kafası karışık. Önce ‘Sen’ hitabıyla samimi bir şekilde başlıyor ama cümlenin sonunda ‘Siz’ hitabına dönüyor. Kendine çeki düzen veriyor yani. Tabii bu mesajın kopyala yapıştır yöntemiylekaç kişiye gönderildiğini siz tahmin edin artık.)

- İstanbul’da yaşıyorum, esmer tenliyim, boyum 1.90, kilom 82, yakışıklıyımdır, beğenilirim. Vücut geliştiriyorum, modellik için mankenlik yapmaya başlayacağım kısmetse. Seni tanımayı çok isterim öncelikle bunu bil... Hoşsun. Ama umut vermek istemem... Niyetim eğlenebileceğim ve eğlendirebileceğim kafa dengim biriyle konuşmak, takılmak. (‘Benimle ciddi ilişkiye girmeden seks yapar mısın?’ diye soramamış, lafı uzatmış.)

ESKİ SEVGİLİYE LAF SOKMA İMKANI


- İstanbul’da görevli polisim. İlk defa Facebook açtım ve hiç arkadaşım yok. Bir incelik yaparak benimle arkadaş olur musunuz? Tabii evli değilseniz. Evliyseniz zaten bu mesajı yazmamış sayın. Evli değilseniz, çok güzelsiniz. Acaba ayaklarınız da sizin kadar güzel mi? Bunu sordum çünkü güzelse öpmek isterim. Evliyseniz mesaj için özür dilerim. Evli değilseniz bir selamı çok görmeyin. (Evlilik deyince akan sular duruyor, arkadaş saygıdan hazırola geçiyor ama ayaklar söz konusu olunca kendini kaybediyor. Ayak polisi...)

- Merhabalar. Sizinle aynı isim ve soy isimde bir arkadaşa bakarken profiliniz dikkatimi çekti ama şımarık ve havalı bir bayana benziyorsunuz gerçekten. Çok etkileyici ne bileyim böyle çok çekici bir güzelliğinizin olduğunu da sanmıyorum yani, neden bu kadar havalısınız merak ettim sadece. Umarım bu kadar açık sözlü olduğum için bana kızmamışsınızdır. (Vay canına! Sen bir kadına güzel olmadığını, çekici olmadığını falan söylüyorsun ve bunu açık sözlülük olarak mı görüyorsun? Fazla yürek yemiş bu arkadaş...)

- Fotoğrafta göğüslerin çok net değil daha belli bir fotoğraf var mı acaba? Yanlış anlama yüksek lisans öğrencisiyim de bitirme tezi yapıyorum o yüzden lazım. (İyi denemeydi genç. Hatta sen bitirme tezini daha iyi yazabilmek için o göğüsleri canlı olarak da görmek istersin değil mi? Seni gidi.)

Facebook’un bir başka özelliği de eski sevgiliye laf sokma imkanı. Facebook kapatılırsa şunları da artık göremeyeceğiz:

- Sırf aklıma gelme diye National Geographic Channel izlemiyorum.

- Çakallar olsa ne yazar! Ya ölümüne severiz, ya da tek kalemde sileriz! Tarihi biz yazdık, tarihten de biz sileriz.

- Azrail’e mesaj attım ‘Gel beni al’ diye, o da mesaj atmış ‘Şerefsizlere inat yaşa’ diye.

- Babamızın prensesi olarak büyüdük biz. Elin kıçı kırık oğlu gelip ağlatamaz hiçbirimizi.

- Seni öyle bir görmezden gelirim ki, her gün aynanın karşısına geçip var olup olmadığını kontrol edersin!

- Bazı insanları annesine babasına götürüp ‘Yaptığınızı beğendiniz mi?’ diyesim var!

- O kadar kirlisin ki, arkana geçip ‘Beni yıka’ yazasım geliyor.

- Küfür ağzıma yakışmıyor olabilir ama hak edenin üstünde mükemmel duruyor!

- Arkanı dönüp gidişinin ardından, mükemmel bir yağmur yağdı. Ama gökyüzü bana mı ağladı, sana mı tükürdü anlamadım.

- Hayatımdan gitmeyi tercih edenler için dönüş seferleri sonsuza dek iptal edilmiştir.

YOUTUBE’DAKİ GÖRÜNTÜLER

Youtube, insana aşkını görüntülü olarak ilan etme olanağı tanıyor. Şimdi bu da yok olacak. Oysa ne güzel evlenme teklifleri, ilanı aşklar yapılıyor. En güzel anlar youtube ile paylaşılıyor. Youtube’a girip arama kısmına ‘evlilik teklifi’ ya da ‘aşk ilanı’ yazın, karşınıza çıkan görüntüleri izleyin. Çok duygulanacaksınız. Sonuç olarak sosyal paylaşım sitelerinin kapatılması milletin aşk hayatına büyük sekte vuracak. Yapmayın, gençlerin aşk hayatıyla oynamayın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder