AB: OLMAYACAK DUA

Türkiye’nin Avrupa’yla dansı ne zaman başladı? Kimine göre 1963’te Avrupa Ekonomik Topluluğu’yla ortaklık anlaşması imzalamamızla kimine göre 1987’de tam üyeliğe başvurmasıyla...

★
Avrupa Birliği’ne 1987’de yaptığımız başvuru ne zaman kabul edildi? 12 yıl sonra, 1999’da. 1999’da kabul edilen başvurumuz için görüşmeye ne zaman başladık? 6 yıl sonra, 2005’te. 2005’te başladığımız görüşmelerin üzerinden ne kadar geçti? 11 yıl.

★
Biz AB kapısında beklerken Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan “tam üye” olarak birliğe kabul edildiler. Bulgaristan ve Romanya 7 yılda Hırvatistan, 8 yılda “Avrupalı” olurken biz müzakerelerin 11’inci yılındayız, daha henüz doğru düzgün kapatılmış bir fasıl yok. Dahası 11’inci yılına girdiğimiz tam üyelik görüşmeleri sürecinde dün Avrupa Parlamentosu tarafından müzakereleri geçici olarak durdurmakla tehdit ediliyoruz.

★
Türkiye’nin Avrupa standartlarında ekonomiye ve demokrasiye sahip olduğu iddiasında değilim elbet. Ama ekonomimiz Bulgaristan’dan demokrasimiz de Romanya’dan kötü durumda değil... Hem de 3 ay önce tarihimizin en kanlı askeri darbe girişimini atlatmamıza, Batı’nın sırtını döndüğü Suriye’deki iç savaştan en çok zarar gören ülke olmamıza, dört tane terör örgütü tarafından kuşatma altına alınmamıza rağmen değil!

★
Şunu aklımıza bir koyalım: Türkiye hiçbir zaman Avrupa Birliği’ne tam üye olamayacak daha doğrusu oldurulmayacak. Bu yola çıkarken de, bu yolda yürürken de aklı başında herkesin bildiği bir gerçekti bu... Kaldı ki, Türkiye’nin hedefini bu süreci başlatan Abdullah Gül geçenlerde çok güzel ifade etti: “Hedef üye ülke olmak değil, o seviyede bir ülke olmaktır.”

★
Velhasıl bize düşen Türkiye’yi ekonomik, demokratik ve siyasi anlamda daha yaşanabilir bir ülke kılmaktır. Avrupalılar öyle istediği için değil, milletimiz bunu hak ettiği için.