Oral Çalışlar ABD, PYD’yi neden destekliyor?
HABERİ PAYLAŞ

ABD, PYD’yi neden destekliyor?

Haberin Devamı

Beklenen olmadı: Trump yönetimi, PYD konusunda, Obama dönemindeki siyaseti sürdürüyor. Ağır silahlar verileceği ve bölgede bir “müttefik güç” olarak ilişkilerin süreceği açıklanıyor.

ABD'nin PYD’ye ilişkin kararı, stratejik bir karar. Sorun yalnızca DEAŞ'la mücadeleyle sınırlı değil. Washington’un planına göre; Suriye’deki Kürt varlığı, yeni siyasi kompozisyonda etkin güçlerden biri olacak. Rusya’nın da, PYD konusunda aynı ölçüde aktif bir “destekleme tutumu” içinde olduğu görülüyor.

Seküler imaj

Kürtler, Suriye’de, Araplardan sonraki en büyük grubu oluşturuyor. Silahlı ve örgütlüler. Türkiye’deki Kürt hareketiyle yakın bağları var. PYD, Batıda “İslamcı” diye anılan DEAŞ gibi gruplardan farklı olarak, kadın savaşçıları ve seküler imajıyla sempati topluyor. Bölgedeki varlıkları, köktenciliğe karşı bir panzehir olarak görülüyor.

Çözüm süreci döneminde (2013-2015) Ankara, PYD ile ilişki içindeydi. Örgütün lideri Salih Müslim sık sık Türkiye’ye geliyor, DEAŞ’a karşı Türkiye’den destek istiyor ve alıyordu...

DEAŞ’ın Kobane kuşatması ve PYD’nin direnişi, önemli değişimlere neden oldu. Batı, direnişçilere silah ve askeri yardım yaptı. Türkiye de sınır kapılarını PYD’ye açarak, destek verdi.

Kürtlerin açmazı

PYD (ve belki de PKK) kendi tarihinde örneği olmayan boyutta bir uluslararası desteğe sahip. Diğer yandan PYD, bölge devletleri üzerinde ürkütücü bir “bölünme sendromu”nu tetikliyor.

Ankara, PKK'nın bir kolu olarak gördüğü PYD'nin bu ölçüde meşrulaştırılmasını tepki ve öfkeyle karşılıyor. Washington, büyük olasılıkla, şu aşamada, bölgedeki güçlü müttefiki Türkiye’yi tamamen küstürecek bir adım atmamaya özen gösterecek...

Muhtemel bir senaryoya göre; ABD, PKK’nın, Türkiye’deki silahlı eylemlerini durdurması ve silahlı eylemcilerin yurtdışına çıkması karşılığında; Türkiye’yi, “PYD ile yeniden bir ilişki kurmaya” ikna etmeyi hedefliyor. Türkiye’de silahlar susacak, karşılığında PYD ile Türkiye arasındaki düşmanlık ortadan kalkacak ve yeni bir ilişkiler ağı kurulacak. Böyle bakarsak, Ankara-Washington arasında bir “kazan-kazan” siyaseti gündeme gelebilecek...

Önümüzdeki haftalarda, tablo biraz daha netleşecek. Bir çok şey, su yüzünde görünenden farklı yönde seyrediyor olabilir.

İki mağdur öğretmen ölümün sınırında

Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilen Konya Selçuk Üniversitesi öğretim görevlisi Nuriye Gülmen ve sınıf öğretmeni Semih Özakça, açlık grevinde 63. günü doldurdu. Umarız, uğradıkları haksızlık sona erer ve yeniden hayata dönerler.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder