Namık Kemal Zeybek ABUK-SABUK BIYIK DAVASI
HABERİ PAYLAŞ

ABUK-SABUK BIYIK DAVASI

Avrupa Birliği beylerbeyimiz Egemen Bağış siyaset edebiyatımıza yeni ve çok önemli bir tartışma alanı bağışladı: Bıyık Meselesi... Anlaşılan, “AB Türkiye’ye bağlanmak için” Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağışlanmasından sonra bıyıkların kesilmesi şartını getirecek. Bu işi önceden sezen Bağış bey, AB’ye Egemen olabilmek için önceden uyarı sistemini kullanıyor. Buna da “Bıyık Kalkanı” projesi diyebilir miyiz ki?
Yunanistan AB’ye girdiği için yan gelip yattığı yıllardan sonra; iflas edince, adaları satışa çıkardığına göre herhalde Kıbrısı da birilerine satıp durumunu düzeltecek... Güney yetmediği için Kuzeyi de bu yüzden istiyor olabilir mi? Elbette sadece soruyorum...

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Bilgi sahibi olunmadan görüş sahibi olunmamasıyla ilgili evrenlik kural gereğince biz de Bağış’a bazı bilgiler bağışlamak isteriz... Uzmanlık alanımızın dışına alıp sonra attığımız AB ile ilgili değil, asıl ve değişmez uzmanlığımız “bıyık” ile ilgili tabii ki?
Biz ötedenberi bıyıklı, kendisi de bıyıksız olduğuna göre, sanırım uzmanlığımıza; vereceğimiz tarihi ve coğrafi ve jeopolitik bilgilere itibar edecektir, kendileri...
Bağış’ın nitelendirdiği “abuk-sabuk” dediği bıyıkların hangi tür olduğunu kesin olarak bilemiyoruz... Bilindiği üzere, sarkık bıyık, pos bıyık, badem bıyık, var ile yok arası bıyık, burma bıyık, kaytan bıyık, pala bıyık ve başka türler toplumumuzda görülmüştür.
Sevimli Bağış’ın “abuk-sabuk bıyık” derken hangisinden söz ettiğini bilmiyoruz. (İvedilikle bilmeliyiz)
Ancak!
“Var ile yok arası” diyebileceğimiz türü, bıyıkları yeni terlemiş olanların ve hem aklarını gizlemek hem de bıyıksız olmamak için çoğunlukla Akp’lilerin seçtiği bilinir.(En güzel örneği Akp Başkanındır...)
Pos bıyık eskiden ülkemizde pek yaygındı. Şimdilerde ise bu moda uzak dağ köylerine çekilmiş durumda..., Pala bıyıklıları ise araki bulasın.
“Badem bıyık” altı ve üstü alınmış bıyıktır ki çoğunlukla Azerbaycan Türklüğünde yaygındır. Şimdilerde bizde pek görülmüyor.
Dolayısıyla “AB ye Bakan’ımız” bunlardan söz etmiş olamaz. Geriye iki bıyık kalıyor: Sarkık bıyık ve kaytan bıyık...

Haberin Devamı

SUÇLU KAYTAN MI, SARKAN MI?

“Kaytan” eskiden Türkiye Türkçesinde “dönen” demekti. Şimdilerde ise bütün Kafkasya ve Asya Türkçelerinde aynı anlama gelir. Bıyıklar olgun ve dolgun bir biçimde aşağı doğru inerken, yolunu değiştirip yukarıya doğru “kayıttığı” için kaytan bıyık denilmiştir. En görkemli örneği İskender Pala’nın “Şah-Sultan” adlı romanının kapağındaki resimde görülür. Hem İsmail hem Selim Padişahların resmidir, o resim. Ve tarihi Türk bıyığı işte odur. Cengiz’in istilasına kadar da Türkistan’daki Türk yiğitleri bıyıklarını öyle bırakırlardı.
Kaytan bıyıklar Osmanlı bıyıkları olduğuna göre “AB’ye bakan beylerbeyimiz” bu bıyıklara “abuk-sabuk bıyık” diyemez.
Kaytan bıyıkların yarım ölçeğindeki Wilhem tipi burma bıyıklar da artık pek yok. Onlar Enver Paşa ile birlikte toprağa gömüldü. Onlardan söz edilmiş olamaz.
Geriye suçlu olarak dudakların iki yanından sarkan ve Türk bıyığı sanarak bizim moda ettiğimiz “sarkık bıyıklar” kalıyor ki onlar da eski Moğolların bıyıklarıdır. Cengiz Han’dan sonra Türkistan’da modalaşmış ve sürüp gitmiştir.
Mongol istilası Türkiye coğrafyasında derinleşemediğinden eski “Kaytan Göktürk bıyıkları” sürüp gitti. Bu da coğrafi bilgi...
Şimdilerde ise ortada ne kaytan bıyık kaldı ne sarkan bıyık, o zaman E. Bağış dostumuz hangi bıyıklara kızdı ki?
Bu konu gecikmeden açıklığa kavuşmalı ki bıyıklarımızı ona göre düzenleyelim. Yoksa bıyıklarımız yüzünden bizi AB’ye almazlarsa çok üzülürüz... Çook!..

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder