Adam satma kültürü

Baykal’a kurulan tezgah sonrası 40 yıllık genel başkanlarını satmak için sıraya girenler bunlar değil miydi? “Baykal’ı geri istiyoruz” dedikten sadece 24 saat sonra siyaset tarihine geçecek bir döneklikle “Baykal yeniden aday olmasın” diye seferberlik ilan edenler bunlar değil miydi? Biz “Satmayacaksın” diye yazdığımızda alnımıza “Baykal’ın adamı” etiketini yapıştırmaya çalışanlar bunlar değil miydi?

[[HAFTAYA]]

Baykal’ı devirmek için elinde hesap makinesiyle poz veren ‘kurultay profesörleri’ bunlar değil miydi? Tezgahı, komployu kınayacaklarına televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde ahlak dersi vermeye kalkan ahlaksızlar bunlar değil miydi? “Bu özel hayatın sınırlarına girer; burnunuzu sokamazsınız” dediğimizde “Böyle özel hayat mı olur?” diyenler bunlar değil miydi?

Kurultayda gerine gerine “Baykal’ı biz devirdik, Kemal’i biz getirdik” edasıyla dolaşanlar bunlar değil miydi? Ve 40 yıllık dostları, yol arkadaşları da dahil...En zor günlerinde Baykal’ın kapısını bir kez olsun çalmayanlar bunlar değil miydi?

***

Ne oldu da şimdi hepsi birden ‘Baykalcı’ oldu tekrar? Keser döndü-sap döndü...

***

Benim derdim Baykal değil, hiçbir zaman da olmaz, olamaz! Bunu en iyi Deniz Bey bilir... Benim derdim düne kadar Baykal’ın bugün Kılıçdaroğlu’nun tepesinde tur atan o akbabaların ‘güvercin’ taklidi yapıyor olması! Derdim: CHP’de artık rutinleşen bu ‘adam satma’ kültürü!

***

Siyaset yapmak için günde 1 saat ‘politikacı’ olmak yeterli... Önemli olan 23 saat insan kalabilmek!