Gündem Adil Öksüz aranırken iki ayrı hesaptan para çekmiş

Adil Öksüz aranırken iki ayrı hesaptan para çekmiş

Paylaş
Adil Öksüz aranırken iki ayrı hesaptan para çekmiş

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yakalanan ancak bırakılan ve kayıplara karışan FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün aranırken sahte pasaport edinmeye çalıştığı ortaya çıktı. Öksüz’ün yine arandığı tarihlerde iki ayrı hesaptan para çektiği de MASAK raporuyla belirlendi.

15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden olan ve bir süre Sakarya Sapanca’da kaldığı ileri sürülen FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz’le ilgili dikkat çekici bir iddia ortaya çıktı. İddia Sakaryalı İbrahim Cem Demir’e ait. ‘Silahlı tehdit’ suçundan ceza alarak 2016’da Geyve Açık Cezaevi’ne konulan ve Mart 2016’da cezaevinden kaçan Demir (30), sahte kimlikle dolaşırken 28 Şubat 2017’de yakalandı ve Maltepe Cezaevi’ne konuldu. Demir yaklaşık iki ay sonra, 13 Nisan 2017’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yazı yazarak, Öksüz hakkında bilgi vermek istediğini söyledi. 15 Haziran’da Demir’in ifadesi alındı.


"YAYLADA GÖRDÜM"


Demir, ifadesinde firari olduğu Ocak 2017’de soyadını bilmediği Atilla adlı arkadaşının “Bir tanıdığımın sahte kimliğe ve pasaporta ihtiyacı var” dediğini belirterek şunları söyledi: “Benim aracımla Sapanca’nın Soğucak yaylasına gittik. Bir şahıs yanımıza geldi. Yeşil gözlü, kilolu olmayan birisiydi. Yanında iki üç kişi vardı. Atilla onlardan birisinden fotoğraf aldı, bana gösterdi. Atilla yeşil gözlü şahsı gösterip ‘Benziyor mu’ diye sordu. ‘Benziyor’ dedim. Atilla’ya ‘Orjinal kimliği 1500 TL’ye yapıyorlar’ dediğimde, ‘10-15 bin önemli değil’ demişti.”

Atilla’ya, sahte kimlik yaptırdığı ‘Hakan’ adlı kişinin numarasını verdiğini belirten Demir, cezaevinde televizyonda izlediği Adil Öksüz’ün yaylada gördüğü kişi olduğunu savunarak, “Önceden basında ve televizyonda Öksüz’ü görmeme rağmen yaylada karşılaştığım şahsın bu şahıs olduğunu anlayamamıştım. Fakat daha sonra, aynı kişi olduğunu anladım. Yanılmış olabileceğimi sanmıyorum. Şahıs televizyondaki görüntü ve fotoğraflarına göre daha zayıftı. Sakal ve bıyığı yoktu. Kafası da tıraş edilmişti” ifadelerini kullandı.


ASTSUBAYLA UZAKTAN AKRABA


Adil Öksüz serbest kaldıktan sonra telefon görüşmeleri yaptığı ortaya çıkan astsubay Zeki Çınkır’ın, “Kendisini tanımıyorum” dediği Öksüz’le uzaktan akraba oldukları belirlendi. 17 Temmuz gece yarısı Sincan Adliyesi’ne getirilen Öksüz adliyede sorgu sırasını beklerken Merkez Karakol Komutanı Erol Özdemir, Kazan İlçe Jandarma Komutanlığı’nda motorsikletli asayiş tim komutanı Zeki Çınkır’ın yanına gelerek, “Komutanım Andırınlı bir hemşehrimiz var. Gel şuna bir bak dedi” dedi. Çınkır da bu öneri üzerine Adil Öksüz’ün yanına gitti. Çınkır ifadesinde Öksüz’le herhangi bir akrabalıklarının bulunmadığını iddia etti. Ancak dava dosyasına istihbarat birimleri tarafından gönderilen bir yazı, Çınkır’ın Öksüz’le uzaktan akraba olduğunu ortaya koydu. Aynı yazıda, 18 Temmuz günü Adil Öksüz serbest kaldıktan sonra Çınkır’la 3 kez telefonla görüştüğü kaydedildi.

Öksüz’ün serbest bırakılmasında ihmali olan kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianamede şüpheli olarak yer alan Çınkır’ın 98 şüpheli listesi hazırlarken sivil olmasına rağmen Öksüz’ün asker olarak yazılmasını sağladığı belirtildi. Çınkır’ın savcılığa teslim edilen evrakı eksik ve delilleri içeren tutanakları olmayacak şekilde teslim ettiği kaydedildi.


İKİ HESAPTAN PARA EKSİLMİŞ


Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) Adil Öksüz’ün para hareketlerine ilişkin gönderdiği raporda ise çarpıcı bir bilgi yer aldı. Rapora göre, Öksüz serbest kaldıktan ve hakkında yakalama kararı çıkartıldıktan sonra bile bankadaki hesaplarından para çekti. Öksüz’ün hesap bakiyesi, 17 Temmuz 2016’da 5 bin 460 TL iken 18 Temmuz 2016’da 2 bin lira eksilerek 3 bin 460 TL’ye düştü. Aynı hesapta 20 Temmuz 2016’da ise 886 lira para çekildi ve bakiye 2 bin 573 liraya indi. Öksüz’ün bir başka bankadaki hesabındaki bakiyenin 1 Temmuz 2016’da 5 bin TL iken, 19 Temmuz 2016’da bin lira eksilerek 4 bin liraya düştüğü belirlendi.

İsmail SAYMAZ/ Mesut Hasan BENLİ-Hürriyet