Adnan Oktar'ın 'kedicikleri' 5 yıl öncesini bile hatırlamıyor

İstanbul Mali Şube Müdürlüğü’nün Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonu devam ediyor. Firari kişilerin yurt dışına kaçmaması için pasaportlarına tahdit konuldu. Polis, banka ve GSM hareketlerinin de izini sürüyor. Gözaltına alınan 190 kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün nezarethanesinde tutuluyor. ‘Kedicik’ adıyla tanınan kadınların nezarethanedeki kalabalıktan şikâyetçi oldukları belirtildi. Adnan Oktar’ın Çengelköy sırtlarındaki villasına giden polis ekipleri bahçeden itibaren metal dedektörlerle arama yaptı.

İLK SABAH KAHVALTISI

Gözaltına alınan kişilere, nezarette geçirdikleri ilk gecenin ardından kahvaltı olarak beyaz peynir, zeytin ve domates verildi.

Adnan Oktar’ın Çengelköy’deki evinde ve Ümraniye’deki deposunda el konularak önceki gün üç kamyonetle İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine getirilen tablo ve antika eşyaların tasnifi için özel bir ekip oluşturuldu. Sanat tarihi konusunda bilirkişilerin de yer aldığı ekip, eşyaların antika olup olmadıklarını, antika ise belgelerinin bulunup bulunmadığını araştırıyor. Oktar’ın eşyaları arasında, Kıbrıs’ta vefat eden Nazım Kıbrısi’ye göndermek için hazırladığı bir vazo da bulunuyor.

35 CİNSEL SALDIRI ŞİKÂYETİ

Yapılanma içerisinde tecavüz ve cinsel saldırıya uğradığını iddia eden 35 kişi şikâyetçi oldu. Bu mağdurlardan 15’inin 11 ila 17 yaşları arasındayken cinsel saldırıya uğradığı öne sürüldü. 5 yıl önce 11 yaşındayken örgütte A.O. tarafından cinsel saldırıya uğradığı öne sürülen çocuğun annesi hakkında da işlem yapıldı. Çocuğun mürit olan annesi tarafından örgüte götürüldüğü öne sürüldü. Polis, 2 yıllık takip sırasında örgütün iç yapısını da ortaya koydu. İddiaya göre, örgüt yapılanmasında kadınlar; ‘bacılar’, ‘imam bacılar’ ve ‘bacı imamları’, erkekler ise; ‘kardeşler’, ‘imam kardeşler’ ve ‘kardeş imamları’ olarak 6 gruba ayrılıyor. Adnan Oktar’ın lideri olduğu grubun kadınlardaki lideri ise Didem Ürer.

TECAVÜZÜN İSMİ ‘TURNİKE’

Polisin yaptığı çalışmada örgütün ‘Turnike’ sistemi adı altında bir tecavüz çarkı kurduğu öne sürüldü. İddiaya göre, örgüte üye olan bir erkek tarafından yapıya kazandırılan kadınlar, önce bir süre lüks hayat içerisinde yaşıyor, daha sonra bloklardan oluşan lüks villalarda tutuluyor. Kadınlar buralarda defalarca tecavüze uğruyor. Kadınlar daha sonra kendilerini turnikeden çıkaran örgüt liderlerine biat ediyor. Bu süreçte yaşadıkları karşısında dayanamayan kadınlara ise sakinleştirici haplar veriliyor.

KARŞI ÇIKANA CEZA

Turnike sisteminden sonra örgüte dahil olan kadınların karşı çıkması halinde kaş kazıtma, saç kestirme ve dayak cezası verilip yeniden turnike sistemine sokulduğu öne sürüldü.

GÜNDEMDEN HABERLERİ YOK!

Günlük hayattan bilgileri dahi olmayan bazı kadınların 5 yıl önce yaşananlardan dahi haberdar olmadıkları belirtiliyor. Polisin yaptığı çalışmada, Adnan Hoca’nın kedicikleri olarak bilinen kadınların birbirlerine benzeme sebepleri de ortaya çıktı. İddiaya göre, Adnan Oktar’ın elmacık kemiği çıkık, ince belli, kalın dudaklı kadınları güzel bulduğu ve sisteme giren kadınlara buna göre estetik ameliyatı yapıldığı belirtildi.

SİYASİ VE ASKERİ CASUSLUK İDDİASI

Adnan Oktar grubundan kaçarak kurtulan C.Ö., Oktar’ın Reza Zerrab’ın ABD’deki davası başlamadan önce müritlerine talimat vererek davadaki bilirkişiler Jonathan Schanzer ve Mark Dubowitz ile bağlantı kurduğunu iddia etti. Soruşturma dosyasına giren C.Ö.’nün verdiği bilgilere göre, 2014’te bu isimler Adnan Oktar ile görüşmek için Türkiye’ye geldi. 2 ismin Oktar ile görüşmelerinde Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla, AK Parti ve CHP üst düzey yöneticileriyle görüşmeleri için yardımcı olmasını istedikleri öne sürüldü C.Ö’nün ifadesinde Adnan Oktar’ın İsrail bağlantısı hakkında da bilgiler verdiği , bazı İsrailli politikacılardan para yardımı aldığını da iddia ettiği öğrenildi. Soruşturma dosyasına giren bu bilgiler Adnan Oktar’In “siyasi ve askeri casusluk” suçu kapsamındaki suçlamalarına örnek teşkil etti.

Kaynak: Hürriyet