Advertorial Çeşme’deyiz, bekleriz…
Sponsorlu

Çeşme’deyiz, bekleriz…


Paylaş
Çeşme’deyiz, bekleriz…

Çeşme’ye gelip de içinden geçme, geçersen de suyunu içme, çünkü burada kalırsın.” Bu sözü neden söylediklerini burada kalınca daha iyi anladım. Zira, sizi kendine bağlayan pek çok değerleri barındırıyor içinde. Peki, size, “Çeşme’yi Çeşme yapan değerler nedir?” diye soracak olsalar ne derdiniz? Altın kumlu plajlarında denizin tadını çıkarmak mı? Alaçatı’da sörf yapmak mı? Beach clublerdeki happy hourlar mı? Taş evlerle dolu sokaklarında fotoğraf çekmek mi? Dalyan’daki balık restoranlarında güneşi batırmak mı? Zeytinyağlı enfes lezzetlerinde Ege mutfağının tadına varmak mı? Yoksa sakızlı dondurma ile sakızlı kurabiye arasında kalmak mı? Elbette bunların hepsini sayabilirsiniz ama ben size unutulan bir değerden söz etmek istiyorum.

***

Çeşme; denizi, kumu, güneşi ile olduğu kadar tarihi, kültürü, doğası, gastoronomisi, agro turizmi ile yaz kış yaşayan bir şehir. Sadece yazın tercih edildiği düşünülen Çeşme’de, kışın neler mi yapılır? Ovacık’ta “Uzun Kardeş”lerin tarlasından taze taze topladığınız ürünleri güneşi batırmadan pişirip yemenin keyfi bir başkadır. Çiftlik’te “Ramazan’ın Yeri”nde şömine başında içilen sahlepin tadını başka bir şeye değişmem. Yine Çiftlikköy’de Ayşe Hatun Otel’de Ayşe Abla’nın mis kokulu pişilerini yemenizi tavsiye ederim. Güneşi batırmak için sahildeki salaş balıkçıları mutlaka deneyimleyin. Germiyan ve Ildırı da hafta sonu yaptığımız doğa yürüyüşlerine katılmaya ne dersiniz? Germiyan’da Atam Kafe’de çiğ börek yediniz mi mesela? Otantik evin böğürlen şurubundan yudumladınız mı? Çizimleriyle köydeki evlerin duvarlarına hayat veren Nuran Abla’nın o güzel sohbetini dinlediniz mi?

Asma Yaprağı kışın daha da güzeldir, sera bahçelerinde yanan sobanın etrafında toplanmanın tadını değişmem yazına… 

***

Çeşme’de kışın da hayat olduğunu keşfeden işletmelerin ve işletmecilerin sayısı her geçen gün artıyor. Birçok otel ve restoran kış sistemine geçiyor. Burada bizlere düşen birtakım görevler var elbette. Bu görevlerin en önemlisi de işletmelerimizin ışıklarını hiç söndürmemek ve kapılarını hiç kapatmamak. Kapatmayalım ki Çeşme’nin sadece yaz aylarında değil, sonbaharda da ne kadar güzel olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Çeşme, bozulmamış doğal güzellikleri, binlerce yıllık tarihi, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış kültürel birikimi, gastronomik zenginlikleriyle yalnız deniz, kum ve güneş kalıplarına sığmayacak kadar büyük, dünya turizminde eşine ender rastlanır bir kent. Çeşme Belediyesi’nin bu dönemlerde gerçekleştirdiği Çeşme Festivali, Ovacık Tarım ve Sakız Koyunu Festivali, Germiyan Festivali ile bu eşsiz güzelliklerimizi dünyaya tanıtmayı, her yıl farklı coğrafyaları, farklı kültürleri Çeşmemizde ağırlayarak dünyanın her köşesine gönül bağları, dostluk köprüleri kurmayı hedefliyoruz. 

***

Çok güzel bir yaz sezonunu tamamladık. Kış mı? Gelin onu da birlikte yaşayalım… Yeniden görüşünceye denk, bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlara yürekten teşekkür ederiz.


Biz hep Çeşme’deyiz, bekleriz…