Kebap kültürünü tablasında yaşatıyor

Bu hafta sizlere çok özel bir kültürün en başarılı temsilcilerinden biri olan Tablacı’yı tanıtmaya çalışacağım. Port Alaçatı’da Port Vista Otel’in içerisinde muhteşem bir manzarada, muhteşem bir lezzet yolculuğuna çıkmaya hazır olun.  İşletme sahiplerinden Aykut Yeşil ile sohbet ettik biraz. Tabii ki önce Tablacı isminin nereden geldiğini sordum.  Tablacı, Adana’nın ara sokaklarındaki kebap tezgahlarından almış adını. Dünyanın en güzel, en lezzetli kebapları o bir metrelik tablacılarda yenirmiş. Aykut Yeşil de hem bu ismi hem de o muhteşem lezzetleri getirmiş Alaçatı’ya.

DOĞAL, YÖRESEL VE SAĞLIKLI

Aslında akıllarında İzmir’de bir yatırım yapma düşüncesi pek yokmuş. Kıymetli büyükleri ve lezzet avcıları devreye girince hayır diyememişler. “Burada olmanız şart” diyenleri kıramayıp hem de bir gecede Çeşmeli oluvermişler. Aykut Yeşil’e göre Tablacı, Alaçatı’nın kalbinde ve en güzel yerinde tezgahını açmış.  Güneyinden doğusuna birçok şehrin en kıymetli doğal lezzetlerine mutfaklarında yer vermişler. Mesela kahvaltıdaki yedi çeşit peynirleri, yedi ayrı şehirden geliyormuş. Aykut Yeşil, “Bizim mutfak tarzımızda doğallık, yöresellik, sağlık var. En önemlisi de lezzet var” diyor.

DİYET BOZDURAN LEZZETLER

Ona göre Güneydoğu mutfağının üç vazgeçilmezi; kebap, lahmacun ve Tablacı… Haksız da sayılmaz… Zaten bu enfes kebaplar bizi yoldan çıkarıp diyetleri bozdurmuyor mu? Bu muhteşem lezzetler karşısında kendini tutabilenleri ayakta alkışlıyorum. Çünkü ben hemen masaya oturup yeme taraftarıyım. Hele Tablacı gibi bu işin kültürü taşıyan bir mekan ve lezzetler buldum mu hiç kaçırmıyorum. Artık ne yapalım, yarın biraz daha fazla yürüyüş yaparız.

ŞİMDİDEN MÜDAVİMLERİ OLUŞTU

Son olarak Aykut Yeşil’e, Tablacı’nın farkını soruyorum ve o da şöyle cevaplıyor: “En önemlisi  samimiyet ve güler yüzlülük. Lezzetimize ve ambiyansımıza farklılık demeyeceğim çünkü rakip göreceğim bir firma ya da bölge yok buralarda.  Neden bu kadar iddialısınız derseniz, açılalı daha dört gün oldu ama lezzetlerimizi her tadan kıymetli misafirlerimizden duyduğumuz cümleler, bizi hem gururlandırdı hem de duygulandırdı. Çünkü ben babamdan ilk aferini mangaldaki kebabı doğru yellediğimde almıştım. Bizim ailecek bu hayattaki en büyük hobimiz, neredeyse üç beş saat hazırlık yapıp kebap pişirmek ce sonra onu 5 dakikada tüketmek.”

 İlandır