Yasemin Candemir Ağaçların gizli yaşamı
HABERİ PAYLAŞ

Ağaçların gizli yaşamı

Haberin Devamı

Oğlumla bir aydır günde 4 sayfayı aşmamak şartıyla Alman doğa bilimci Peter Wohlleben’in Ağaçların Gizli Yaşamı isimli kitabını okuyoruz. Ömrünü ağaçların gizemini çözmeye adayan Wohlleben’in kitabı kısaca ağaçların acıyı hissedebildiğini, hafızaları olduğunu ve ebeveyn ağaçların çocuklarını nasıl koruduğunu, birbirleriyle de sosyal yardımlaşma içinde olduklarını açıklıyor.

Ağaçların gizli yaşamı

Kitabı bilimsel kelimelerle değil, herkesin anlayabileceği şekilde yazması nedeniyle eleştirilen orman bilimci, ağaçların kökleri arasında mantarlar aracılığı ile kurulan doğal bir ağa sahip olduğunu, internete benzer şekilde işleyen bu ağa bazıları ‘wood wide web’ adını verdiklerini anlatıyor. Bitkiler, mantarlara karbonhidrat sağlarken, mantarlarda topraktaki suyu yukarı çekiyor, fosfor ve nitrojen gibi kimyasalları bitkilerin daha kolay bir şekilde almasını sağlıyor. Ağaçlar bu ağ sayesinde sayabiliyor, öğrenebiliyor, unutmuyor hatta hasta komşularını tedavi edebiliyor.

Nasıl acı çektiğini bilsen bir ağaca dokunamazdın


Kabukları delindiğinde yaşadıkları sızı çok üzücü. Bu kitabı okuyan birinin asla çakısıyla kabuğa zarar vereceğini düşünemiyorum bile. Ormanlık alanda ağaçlar mantar ağ üzerinden elektrik sinyalleri göndererek tehlike anında birbirlerini uyarabiliyor ve bilinmeyen sebeplerle, uzun süre önce kesilmiş arkadaşlarının kütüklerini köklerinden şeker çözeltisi gönderip, besleyerek yüzyıllar boyunca canlı tutabiliyorlar.

Ağaçların gizli yaşamı

Bir ormanda yürüdüğünüzü hayal edin. Sanırım; sağlam gövdeleri ve güzel taçları ile onların sadece bir ağaç topluluğu olduğunu düşünüyorsunuz. Oysa yerin altında başka bir dünya var; ağaçları birbirine bağlayan ve iletişim kurmalarını sağlayan ve ormanın, tek bir organizmaymış gibi davranmasını sağlayan sonsuz biyolojik patikaların dünyası.
Fakat aynı zamanda korumasızlar da. Sadece özellikle büyük eski ağaçlara saldıran kabuk böceği gibi doğal sıkıntılara karşı değil, kesim ve tıraşlama kesimine karşı da korumasızlar. Hepimiz bu kitabı okusak eminim ormanlarımızı zayıflatmak yerine iklim değişikliği mücadelesi için onlara yardım etmek için savaşçı kesiliriz.

Bir beton denizi; Anadolu Yakası


Kitabı okuduğum süreçte sakinliği, yeşili nedeniyle ikamet etmeyi seçtiğim İstanbul Anadolu Yakası’nı Kaan Air’in helikopter turları sayesinde havadan da görme şansı elde ettim. Tek bir ağaç olmayan beton denizinde oturduğumu idrak etmem bir günümü aldı. Avrupa Yakası ile kıyas kabul etmeyecek beton farkının elbette bize olumsuz yansımaları olacak. Belki daha hızlı öleceğiz kimbilir. Belki kısa süre sonra Anadolu Yakası’nda oturanlar kanser ve türevi hastalıklara daha sık yakalanacaklar. Asbest gibi inşaatlarda sıkça kullanılan kimyasalları bizim için soluyup, temizleyecek tek bir ağaç bile yok çevremizde.

Ağaçlara, ihtiyaçlarımızı ve lükslerimizi karşılamak zorunda olan “organik robotlar” gözüyle bakmayı bırakıp, onların da bizim gibi nefes alan canlılar olduğunu görmeye başlamanın zamanı geldi. Belki uzun bir hayatın sırrının ağaçlarla içiçe yaşamak olduğunu, dünyayı kurtaracak tek gücün her gün kestiğimiz, yok ettiğimiz ağaçlarda olduğunu da anlarız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder