Ağla sevgili vatanım

Ağla Sevgili Vatanım (Cry the beloved country). Bu, Güney Afrikalı yazar Alan Paton’un 1948’de yazdığı bir kitabın adı. Kitap 1951 ve 1995’de sinemaya aktarıldı, sonra sahnelendi, müzik olarak da canlandırıldı. Alan bu kitapta çok sevdiği ülkesi Güney Afrika’nın perişan halini anlatıyordu. O Güney Afrika bugün 2010 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
2010 Türkiyesi’nde Başbakan Erdoğan EURO 2016’yı ülkeye kazandırmak için canla başla çalışıyor ve bunun için 800 milyon euro kaynak ayrılacağını söylüyor. Euro 2016’ya milyonluk bütçe ayıran Türkiye’nin başbakanı niçin olimpiyatlardan, olimpiyat adaylığından söz etmiyor? Sebebi basit; bu işin başındakilere güvenemiyor. Çünkü, Sinan Erdem’in vefatından sonra 6 yıldır Türkiye olimpiyatlar için ne yaptı? Ne yapıyor?
Üç defa olimpiyata talip olan ve her defasında seçilmese bile mesafe alan TMOK (Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi) 6 yıldır, uykuda. TMOK Sinan Erdem’den sonra tüm uyarılarımıza rağmen, 4 olimpiyat sonrası bir genel rapor hazırlamadı, bir panel düzenlemedi. Açıkça, işe sahip çıkmadı. Hala da çıkmıyor.
İş, spor ve politika dünyasının yakından tanıdığı Yalçın İpbüken 2012 Londra Olimpiyatları’nı incelemek için Londra’ya gitti. 2012 Olimpiyat hareketinin başındaki ünlü atlet 1980-84 Olimpiyat Şampiyonu Sir Sebastian Ceo (56) ile iki hafta çalıştı ve Türkiye’ye dönerek TMOK’a çok geniş bir rapor verdi.
O rapor nerede, diye sormayın. Her proje ve her atılım gibi TMOK’un başkanı tarafından çöpe atıldı. Bugünlerde anlamlı bir tören var. TMOK’un 6 yıldır yapmadığı bir vefa borcu töreni, merhum Sinan Erdem’in adına; onu unutmayanların hazırladığı “Sinan Erdem Olimpik Hizmet Ödülü” töreni.
Bu tören Türkiye’nin olimpiyat rüyasını topluma belki hatırlatır. Yoksa, bizler de Alan Paton’un yazdığı gibi tüm dallarda gelişen Türkiyemiz’de, Olimpiyat konusunda “Ağla Sevgili Vatanım” demeye devam edeceğiz.