Pazar Postası Ahu Yağtu: Kemal'e bir kardeş istiyorum
Paylaş
Ahu Yağtu: Kemal'e bir kardeş istiyorum

Oyuncu, sunucu, model, iş kadını ve bir anne... Ahu Yağtu (39) ile birlikteyiz. ‘Paramparça’nın Candan’ı Ahu Yağtu “Artık farklı bir karakter canlandırmak istiyorum. Mesela pavyon kadını olabilirim” diyor. Eski eşi Cem Yılmaz’dan Kemal isimli dört yaşında bir oğlu olan Ahu Yağtu, “Tekrar evlenebilirim. Yakışıklı olmasına gerek yok, karizmatik olsun” diyor.

RÖPORTAJ: KEZBAN YILMAZ

■ En çok merak ettiğim soru ile başlayacağım: ‘Paramparça’ dizisinden neden ayrıldınız?


Epey bir zamandır Candan karakterinin hikayesinde tıkanma vardı. Öykü çıkmaza girmeye başlayınca bitirdik.

■ Birçok dizide oynadınız ama ‘Paramparça’da daha çok ses getirdiniz, neden?

Hem proje hem karakter hem de kast çok iyiydi. Ayrıca kötü karakterler iyi karakterlerden daha çok öne çıkıyor. Yakın çevremden kimse, kötü karakteri bu şekilde çıkarabileceğimi beklemiyordu.

■ Özellikle canlandırmak istediğiniz karakter var mı?

Spesifik bir karakter yok. Çoğunlukla şehirli ve hoş kadını canlandırdım. Artık farklı bir tiplemeyi oynayabilirim. Mesela bir mahalle kadınını, bir pavyon kadınını oynamak isterim. İyi de oynayabileceğimi düşünüyorum.




■ Halihazırda AUVintage ve Youtube kanalınız da devam ediyor.

Evet. AUVintage çok iyi gidiyor. Youtube kanalım da öyle. 1,5 yıl oldu, izlenme oranı ve yorumlar çok iyi. Şimdi marka işbirlikleri yapmaya başlıyoruz.

■ Stil danışmanlığı, sunuculuk, oyunculuk, modellik; hepsini birarada yürütüyorsunuz. Hangisi ağır basıyor?

Öncelikli olarak oyuncuyum. Bu konuda yıllarca eğitim aldım, profesyonel olarak yapıyorum ve bundan para kazanıyorum. Ama 20 yıl modellik yaptım, tabii ki modayla ilgileneceğim. Aslında yaptığım bütün işler birbirine bağlı. Ne sadece oyuncu ne sunucu ne de modelim; hepsiyim. “Mutlu bir çocuktum oğlum da çok mutlu”

■ Uzun yıllardır çalışıyorsunuz. Cem Yılmaz’la evli olduğunuz dönemde de çalıştınız. “Biraz yan gelip yatayım” demediniz mi hiç?

Demedim. Yapı meselesi bu. Ben 14 yaşından beri çalışıyorum. Model oldum önce, hayalimdi zaten. O yaşta başlayınca durmak imkansız.




■ Çocukluğunuz nasıldı?

İzmir, Alsancak’ta büyüdüm. Annem babam ben 7 yaşındayken ayrıldı. İkisi de çalıştığı için beni babaannem büyüttü. Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Annem babam ayrı olsa da sevgi eksikliği çekmedim. Oğlum Kemal de öyle. Annesi babası ayrı ama sevgi ve mutluluk içinde büyüyen bir çocuk.

■ 14, model olmak için çok küçük bir yaş değil mi?

Evet, o dönem onu gerektirdi. Hiç pişman da değilim.

■ 25 yıldır modanın içindesiniz. Sizin stiliniz nasıldır?

Ben vintage ürünlerle günün trendlerini karıştırıyorum. Üzerimdeki bu hırka mesela vintage, 1980’lerden. Jean, ayakkabılar ve atlet yeni. Eski parçaların daha özgün olduğunu düşünüyorum.

■ Anne olmak sizi nasıl değiştirdi?

Daha sabırlı, toleranslı olmayı öğrendim. Biraz ahesteydim, hızlandım.

■ Kemal size mi babaya mı benziyor?

Huy olarak daha çok babaya benziyor. Ben huzurlu, sakin, bıraktığın yerde duran bir kadınım. O; coşkulu, yerinde duramıyor, bütün duygularını tepede yaşıyor.



■ Ona bir kardeş ister miydiniz?

İsterdim. Kardeşlik çok güzel bir şey. Üvey annemden bir erkek kardeşim var, adı Batu. 12 sene sonra geldi, havalara uçtum. O zaman anladım kardeş sevgisini. Hiç fark etmez başka anneden olması. Kemal de arkadaşlarından gördüğü için istiyor. Kardeşi olursa ona arkadaş olur.

"KARİZMATİK ERKEK İLGİMİ ÇEKER"

■ Bir erkekte öncelikle sizi ne çeker?

Fiziksel özelliklerine bakarım; karizmatik mi, hoş mu diye. İlla yakışıklı olmasına gerek yok.

■ Dışarıdan bakıldığında çok güçlü, özgüvenli duruyorsunuz, zayıf noktalarınız var mı?

Elbette... Çok duygusal olmaktan şikayetçiyim. Anne olduktan sonra daha duyarlı oldum. Hele son zamanlarda fazla sulu gözüm.




■ Anaç bir kadın mısınızdır?

Kesinlikle. Kemal çok hassas bir çocuk. Bir şeye üzülse ben de üzülüyorum. Ters bir durum oldu diyelim, açıklamak için kendimi yırtıyorum.

■ Cem Bey’le çekirdek aile ritüelleriniz oluyor mu?

Oluyor tabii. Yazın daha çok bir araya geliyoruz. Kışın her ikimizin de işleri oluyor. Onun dışında Cem, Kemal’i alacağı zaman hep beraber kahvaltı yaparız. Ya da önemli bir gün varsa o günün öncesinde bir araya geliriz.

"KADINLAR BENİ TAKLİT EDİYOR"

■ Güzelliğinize çok düşkün müsünüzdür?

Açıkçası cilt bakımına vakit ayıramıyorum. Estetik de yaptırmadım hiç. Güzellik, yediğiniz içtiğiniz ve ruh halinizle bağlantılı. Mesela biraz kötü besleneyim hemen cildime yansır. O yüzden sağlıklı beslenirim, bol su içerim. Genetik açıdan da şanslıyım.

■ 40’a merdiven dayadınız. Yaşlanma korkusu var mı?

Yok valla. Çünkü yaşandıkça hayat daha da kolaylaşıyor. Eskiden kafama taktığım şeyler şimdi hiç yok. Daha farklı önceliklerin oluyor. Yaşlanmak değil yaş almakla ilgili bir durum bu. Yaşlanmaktan korkmamak lazım. O kısım da çok keyifli. Daha fazla kendine güveniyorsun, daha sağlam, daha mutlusun. 20’li yaşlarımda “Çok olgunlaştım” deyip bir şeylere kalkışmışımdır. Şimdi onlara gülümsüyorum.

■ Kadınlar sizi kıskanıyordur...

Oluyordur tabii. Bariz bir şey yok ama bir şekilde anlıyorsun. Mesela benim yaptığımı yapan çok kadın görüyorum. Ama hoşuma gidiyor, çok tatlı bir duygu bu. Ancak evet, kadınlar arasında kıskançlık var.

"85 YAŞINDA DA PODYUMA ÇIKARIM"

■ Podyuma çıkmaya da devam ediyorsunuz. “Şu yaşıma gelince çıkmam artık” diyor musunuz?

Bence modelliğin yaşı yok. Paris Couture Haftası’nda 85 yaşındaki eski model Carmen Dell’Orefice podyuma çıktı. Hayatta ve sağlıklı olursam ben de çıkarım o yaşta podyuma.

■ Cool, özgüveni yüksek, zeki başarılı ve seksi. Bu sözcüklerden hangisisiniz?

Ben hepsiyim (gülüyor). Hatta etrafımdakiler dışarıdan “Cool ve soğuk görünüyorsun” der.

■ Öyle misiniz gerçekten?

Öyle görünüyor olabilirim ama soğuk değilimdir. Hatta bazı arkadaşlarım beni anlatırken “Aman bir tanısan o kadar komik ki” diyor.

■ Neden öyle bir görüntü var acaba?

Bilmem... Belki de o dönem Cem’le (Yılmaz) birlikte çekilen fotoğraflarda öyle görünüyor olabilirim. Çok üstüme alınmıyorum.




"TEKRAR EVLENEBİLİRİM"

■ Tekrar evlenmeyi düşünür müsünüz?

Aile sevgisi, sıcak bir yuva, çocuğun böyle bir ortamda büyümesi çok güzel ve önemli. Olursa ne kadar güzel olur.

■ İki kez evlenip ayrıldınız, evliliğe inancınız sarsılmadı mı?

Evliliğe dair umutlarım kırılmadı. Tam tersi aile kurumuna inanıyorum ve çok aileci biriyim. Neden olmasın, evlenirim.

■ Bu zamanda sonsuz aşka ve tek eşliliğe inanıyor musunuz?

Sonsuz aşka inanıyorum. Zaten ancak sen böyle bir şeye inanıyorsan o kişi senin karşına çıkabilir. Tek eşliliğe gelince; ben kendime güvenen bir kadınım. Ama o aldatıyorsa onun problemidir. Biriyle birlikteysem benim için o vardır sadece, gözüm başkasını görmez. Karşımdaki insandan da bunu beklerim.

■ Aşkla ilgili düşünceleriniz neler?

Günümüzde aşkın tanımı çok farklılaştı. Belki aşk yerine değer olarak kodlamak gerek. Sevgi-saygı çerçevesinde, birlikte mutlu olabileceğim, bana değer veren biriyle aşk yaşayabilirim. Eğer onun adı aşksa. “Ayaklarım yerden kesildi, havalara uçtum” durumu da olabilir. Ama benim aşk tanımım birincisi.

Haberin Devamı