AKP’de görülmemiş iç çekişmeler

İktidar partisinde artık mızrak çuvala sığmıyor. Ya uzun sürecek bir iç kavganın başında ya da bir iç tasfiyenin eşiğindeler. Bakalım neler oluyor...
■ Melih Gökçek, imalı ‘tweet’ler atıp FETÖ’cülerin kendisini görevden aldırmaya çalıştığını söylüyor. İmaların şifresini çözünce AKP çizgisindeki Sabah yazarları Abdurraman Şimşek ve Ferhat Ünlü’yü suçladığı anlaşılıyor.
■ AKP’nin mağduriyet simgesi Merve Kavakçı, ‘AKP’nin fetvacısı’ diye andığımız ilahiyatçı Hayrettin Karaman’ı FETÖ’nün peşine takılmakla suçluyor. Karaman, “Yalan” diye ağır yanıt veriyor.
■ Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz “O gece tankın önüne yatan, FETÖ düşmanı Oktay Kılıç’ın evi FETÖ’den aranıyorsa, bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir!” diyor. Derdini birlikte mesai yaptığı Erdoğan’a bile anlatamadığını düşünmüş olmalı ki Twitter’dan açık isyan ediyor.
■ Davutoğlu’nun danışmanı Atılgan Bayar, Sabah yazarı Hilal Kaplan’ın eşi Aktüel Yazarı Süheyb Öğüt’ü babadan gelme FETÖ’cülükten suçluyor. Hilal Kaplan’ın da Fethullah Gülen’e şiir yazdığını hatırlatıyor. Hilal Kaplan “Birilerine köpeklik yapmak için havlıyor” diye geri dönüyor. O ‘birileri’ belli ki Davutoğlu oluyor.
■ Partinin kurucusu Bülent Arınç’ın akrabaları FETÖ’den alınıyor. Zaten artık Arınç’a vurmayan partiden sayılmıyor.
■ Davutoğlu’nun özel kalem müdürü ve Gül’ün eski danışmanı Gürcan Balık tutuklanıyor. Eski Cumhurbaşkanı ve eski Başbakan için bile ortam öyle ürkütücü olmalı ki tek kelam edemiyorlar.
■ AKP çizgisindeki Akit gazetesi, bir internet sitesinin 22 Ağustos tarihli haberine dayanarak “8 eski, 2 mevcut bakan; 47 eski, 33 mevcut milletvekili; 2 büyükşehir belediye başkanı paralel yapıyla bağlantılı” yazıyor. Haberi yayan AKP destekçisi gazete olunca elbette olay bilginin doğru olup olmaması dışında bir analizi hak ediyor. Böylece AKP içinde bir grubun konuya bakış açısını anlıyoruz. Gökçek’le ilgili dedikodulara da işte böyle geliyoruz.

★
Böylesine sert atışmalardan sonra bazılarının aynı yapı içinde durması AKP gibi 180 derece ters manevra yapabilen parti için bile tuhaf ötesi olur. İç tasfiye olmazsa AKP’de kimse kendini güvende hissetmez. Partiden bana ne ama o güven krizi yaşayan partililer koca ülkeyi yönetiyorsa herkes zarar görecek. AKP’de bu aşamadan sonra bile bir tasfiye yapılmazsa, suçluların yanı sıra FETÖ ile ilgisiz muhaliflere bile ‘yanlışlıkla’ dokunan operasyonunun samimiyetini kimse bana anlatamaz.