Darbeye zemin hazırlamak amacıyla Genelkurmay Karargahı’nda hazırlandığı öne sürülen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nda imzası bulunan Albay Dursun Çiçek, 1 Temmuz 2009’da ifade vermiş, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Belgenin fotokopi olması nedeniyle Albay Çiçek, avukatlarının itirazı üzerine 18 saat sonra serbest bırakılmıştı. Çiçek’in serbest kalmasının üzerinden 3.5 ay geçtikten sonra kimden geldiği belli olmayan bir ihbar mektubuyla, altında Çiçek’in ıslak imzasının bulunduğu öne sürülen “İrticayla Mücadele Eylem Planı” savcılığa gönderilmişti.

Savcılığın belgeyi gönderdiği Adli Tıp Kurumu’nda yapılan incelemede, imzanın Dursun Çiçek’e ait olduğuna karar verilmişti. Bunun üzerine Albay Çiçek, yeniden ifadeye çağrılmıştı.

İMZAYI KABUL ETMEDİ

133 gün sonra tekrar Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen Çiçek, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından sorgulandı. Albay Çiçek’in, imzanın kendisine ait olmadığını söylediği öğrenildi.

3 saatlik sorgunun ardından Albay Çiçek, saat 15.55 sıralarında tutuklanması talebiyle 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği’ne sevk edildi. Albay Çiçek ile birlikte adliyeye getirilen 5 askerin ise İSTEK Vakfı’nın İstanbul Poyrazköy’deki arazisinde ele geçirilen silah ve mühimmatla ilgili ifade verdiği öğrenildi. 5 asker serbest bırakılırken, Türkiye’nin aylardır konuştuğu isim olan Albay Dursun Çiçek, tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildi.