Ünlü şarkıcı Alişan, Posta gazetesinden Canan Danyıldız'a birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Alişan, Sapına kadar feminist bir maçoyum! dedi... Ünlü şarkıcı Alişan, POSTA'nın pazar eki KARNAVAL'da Canan Danyıldız'a birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Alişan, Sapına kadar feminist bir maçoyum! dedi... Evin kapılarını ilk kez POSTA’ya açıyorum. Aslında 25 -26 yaşında evlenip kendi evime çıkmam lazımdı. İkisini de başaramadım. 40 yaşında hiç olmazsa bu kısmı becerdim. Tabii ki de yaşadığım bir özel hayatım var. Ömrümde ilk kez annemin evinin dışında kalıyorum. Tatiller hariç! İstersem bütün gece bir kadının yanında olayım, vakit geçireyim; sabah mutlaka annemin evine dönmüş olurdum. Bir şeyi özlemiyorum; ama keşfettiğim şeyler var. Çok özgür hissediyorum. Gece saat 01.00, telefonum çalıyor, rahatça konuşuyorum. Annemin evinde yaşarken ‘Dur bizimkiler uyuyor, cama çıkayım’ derdim. Özgürlüğü 40 yaşında tattım. Dağınık yatıp, dağınık kalkabiliyorum. Türkiye, eşittir arabesk! Bu ülkede arabesk dinlemeyen, sevmeyen tek bir adam gösterebilir misin? Aa bakma, belki duygulu şarkılar, sözler yazamıyorum ama çok duygusal biriyimdir. Eğlenceliyimdir filan ama, duygum da çok yoğundur. Arabesk ruhluyum. Arkadaşlarım Heavy Metal müzik dinlerdi; Metallica, Iron Maiden gibi. Bir gün hiç unutmuyorum Beyoğlu’na bunları çalan bir mekana gitmiştik. Hiçbir zaman zevk almadım. Ha birkaç kez güzel kız bulurum, tavlarım belki diye o mekanlara takıldım. Kemancı’yı hatırlarsın; oralara filan. Ama kızları da görünce bir daha gitmedim. Hayır, hiçbir zaman gocunmuyorum! Yaptığım işten de, aldığım ünvandan da çok derece mutluyum. Hayır, hiçbir zaman ‘evlenip cemiyete gireyim’ diye düşünmedim. Ayrıca o insanların düğününde ya da partilerinde şarkı söylüyorum. Cemiyetten kimseyle evlenmem. Bunu 25 yaşında sorsaydın, ‘Evet’ derdim belki. Ama şimdi oraya uyum sağlamam zor diye düşünüyorum. Tabii çalışacak. Eskiden bize daha sert görünün ‘maço olun’ diyorlardı. ‘Kadınımı çalıştırmam’ vs. diyorduk. Hatta kadınlar da o maçoluktan hoşlanıyordu; şimdi değiştim. Hayır, hala bazı kurallarım var; kıyafetine karışırım mesela. Ne yaptığını, iş ortamını görmek isterim. Hayır, maçodur! Ama eskisi kadar katı değildir. Metroseksüel sayılırım. Manikür- pedikür yaptırırım. Bir gün bir mekanda alkollü bir adam istekte bulundu; ben de şarkıyı bilmiyorum, ‘Başka şarkı söyleyeyim’ dedim. Adam bu defa adamlarını yollayıp yeniden istedi ve mekandan ‘sağ’ çıkamazsın dedi, beni ölümle tehdit etti. Ve mikrofondan adamı ifşa edip bu mekandan işim bitince gideceğimi söyledim. Evet, Cennet Mahallesi’nde tanıştık. Ondan önce Çağla diye birini model olarak biliyordum ama hiç tanımıyordum. Bir dizide çalıştık ve ilk günden hemen arkadaş olduk. Yıllardır tanışıyor gibiydik. Böyle bir şey dersem çarpılırım. Çağla çok hoş, güzel bir kadın. Türkiye ve Avrupa güzeli! Kusursuz bir kadın, ama bana hitap etmiyor! O dönem benim de Çağla’nın da bir ilişkisi vardı. Biz birbirimizin sırdaşıydık... Aslında birbirimize çok zıt karakterleriz. Zıt kutuplar birbirini çekermiş ya öyle. Zevklerimiz, yaşantılarımız birbirimizinden farklı, belki de bu yüzden iyi anlaşıyoruz. Tabii ki konuşuyorduk. Onun özel hayatı ama. Bizim birbirimizde çok büyük sırlarımız var; ölene kadar saklayacağız. Sahneye çıktığımda bile onu özlüyorum. Bizde asla, aşk ya da sevgililik gibi bir şey olamaz. Daha seçici davranıyorum. Bundan sonra mesela Günay Restaurant’ta çıkacağım. BVS Group ile anlaştık. Bundan 10 yıl önce sorsan, bunu reddetme şansım yoktu. Ama şimdi çıkmam. Onlara da saygı duyuyorum. Ama ben çok iyi eğlendiriyorum; sahnede sadece kendi şarkılarımı değil, başka sanatçılarınkini de söylüyorum. Seyirciyi gözünden tanırım. Ama hayatta şarkısını söylemeyeceğim sanatçılar da var! Hayır! Şunla yat, bunla görün ‘gay’miş gibi’ davran dedikleri insanların da o yönde meyilleri vardır da, o teklifler onlara yapılır. Geçmişimde utanacağım bir şey yok. Bu kadar çok konuşulacağını hiç düşünmedik! Ayakkabımı bağlamayı hiç bilemem. 360’taki ‘Her Şey Dahil’ programından 15 dakika önce çözüldüğünü gördük; Çağla ‘Dur bağlayayım’ dedi. Instagram’a koyduk, her yerde haber olduk. O ikinci resmi bilerek attık. ‘Alişan feministlerden özür diledi’ diye konuşuldu. Saçma yani! Feministlik kadın haklarını savunmaksa, erkekle kadının eşit olmasıysa, sapına kadar feministim! Maçoyum ama sapına kadar da feministim. Hukuksal eşitlikse evet! Ama burası Türkiye, kadının erkeğine, erkeğin de kadınına düzgün davranması lazım. Kadınımla evlenince onun kocası oluyorum ama sahibi değilim. Evimiz burası olmayacak. Bu ev beni evliliğe hazırlayacak bir kamp. Burda yalnızlıktan sıkılıp evleneceğim. Çok istiyorum. 40 yaşındayım, çok seçiciyim. Bir şey hissetmeden nasıl evleneyim? Bu kısmet işi! Bir gün bir kız karşıma çıkacak, isteyeceğim, evleneceğim. Arkadaş çevremden biriyle çıkmış bir kızla asla evlenmem. Ama daha önce evlenmiş boşanmışla olur mu bunu hiç düşünmedim. Eskiden sorsan ‘Asla!’ derdim, şimdi bilemiyorum. Ama kesinlikle çocuğu olmamalı. Bir kadında ayaklara, ellere ve dişlere bakarım. Ayak fetişistiyim. Eğlenmemiz lazım! Zevklerimiz biraz aynı olmalı. Skor erkeği değilim ben. Bana benzeyen, benim gibi bir kadın bekliyorum. Evleneceğim kızın Müslüman olması şart. Hıristiyan bir kıza gönlümü kaptırsam bile ondan ilk istediğim şey Müslüman olması... Asla! Nasıl doğuracak o kadın bana? Ayrıca erkek kadından biraz büyük olacak. O yola doğru gidiyorum zaten. Çocuk için mantık evliliği yaparım.