Popçu Atiye, Hollandalı bir anne ile Türk bir babanın kızı. Almanya, Bremen’de doğdu. “Tekdüzeliği sevmiyorum. Türkiye’de doğmuş, büyümüş olsaydım bu kadar cesur ve yenilikçi olamazdım” diyor. Tanıtımını New York’ta yapacağı yeni single’ının da müjdesini veriyor. Atiye hızlı geliyor, bekleyin! Röportaj: Selin Keleşselin.keles@posta.com.tr Atiye’nin anlamı nedir, adınızı kim koydu? Babam koydu. Babaannemin adı Atiye. İlk ismim Deniz, onu da annem koydu. Kariyerime başlarken Atiye’yi tercih ettim. Hem armağan hem de gelecek demek. Allahın lütfu demek. Evet. Darbuka çalmayı seviyorum. Ritmle ilgili her şey heyecanlandırıyor beni. Piyano çalıyorum. Dans ediyorum. Tabla çalmayı öğrenmek istiyorum. Hint müziğinin en önemli enstrümanlarından. Olumlu etkileri oldu. Farklı kültürlerin zenginliğine sahibim. Annem Hollandalı babam Türk. Babamın Antakyalı olması nedeniyle Arap müziğinden de çok etkilendim. Tekdüzeliği sevmiyorum. Türkiye’de doğmuş, büyümüş olsaydım bu kadar cesur ve yenilikçi olamazdım; daha korkak olurdum. Eylül’de ‘Radiant Night’ single’ınız çıktı. Var mı yeni single ufukta?‘Radiant Night’ Universal Music etiketiyle dijital platformlarda çıktı. Bir single daha yolda... İngilizce bir çalışma. Tanıtımı için önümüzdeki günlerde New York’a gideceğim. Şarkıcı olmasaydınız ne olurdunuz?Dansçı. Ama sanat dışında bir şey seçmem gerekirse veteriner olurdum. Hayvanları çok seviyorum. Köpek gezdiricilerini gördüğümde kıskanıyorum.Beğendiğiniz müzisyenler kimler? Teoman, Nil Karaibrahimgil, Sertab Erener, Göksel, Sezen Aksu, Mirkelam, Levent Yüksel, Kenan Doğulu. Sahnede, hep sahnede. Özel bir hedefle çıkmadım yola. Motivasyonum hep müzik oldu, biraz da Türkiye’deki müzik anlayışını değiştirmek, başka bir kapı açmak. Maalesef öyle bir durum var. Sanki artık daha kolay tüketilen şarkılar yapılıyor. Sektör, piyasayı düşünerek hareket ediyor. İşte cümle hep böyle kuruluyor: “İnsanlar ne istiyorsa biz de onu yapıyoruz.” Ama öyle bir şey yok. İnsanların zevkini belirleyen sanatçılar, sanat dünyasındakiler... İş bize düşüyor. Korkmamak, sabırlı ve cesaretli olmak, farklı, kaliteli işler yapmak lazım. Ayakkabı tutkunuz olduğunu duymuştum, ayakkabıya çok para harcıyor musunuz?Evet! Ama biraz cimriyim, kıyafete fazla para harcamam. Çünkü sahnede giydiğimi en fazla bir iki defa kullanabiliyorum. Ama ayakkabı öyle değil, çok özel. Onunla sahneye çıkıyorum, dans ediyorum. Ayakkabımla bir oluyorum, dolayısıyla çok rahat olması ve hoşuma gitmesi gerekiyor. Asla. İnce topukluyla dans etmek çok tehlikeli. Özenle seçiyorum ayakkabılarımı. Güzel bir ayakkabı gördüğüm zaman fiyatına bakmam. Dans ederken çabuk eskiyorlar, o yüzden dolabımda her zaman bir ayakkabıya daha yer var. Aşk, müziğinizi nasıl etkiliyor?Aşk insanı her açıdan besliyor. O olmadan sanat da olmaz. Acı çekmek farklı, mutlu olmak farklı şarkılar yazdırıyor.Hayatınızda biri var mı? Yok. Son ilişkim altı ay önce bitti. Acıyı yaşamak.Kendinizi üç kelimeyle anlatacak olsanız? Disiplinli, duygusal, empati kurabilen biriyim.Gece insanı mısınız, gündüz mü? Gece insanıyım. Mutlu uyanan insanlardan değilim. Güneş battıktan sonra kendime geliyorum. O zaman canlanıyorum, bir enerji geliyor. Bestelerimi de genelde akşam ya da gece yaparım.