Mesut Yar Anamızdan Taşkafa olarak doğmadık ki!
HABERİ PAYLAŞ

Anamızdan Taşkafa olarak doğmadık ki!

Haberin Devamı

Eh şimdi oldu mu yahu? Poyraz Karayel’de (Kanal D) sezon başından beri seri şekilde cinayet işleyen ablanın kurbanlarına sorusu neydi; “Orhan Solmaz kim?”.

Hatta meseleye bu köşeden atar filan yapmıştık. Öyle ya, abla o hızda giderse dizide adam kalmayacaktı...

Neyse. Sonunda Orhan Solmaz bizim bin yıllık Taşkafa çıkmasın mı? Adamımız açıklamasını da harika yaptı; “Anamızın karnından Taşkafa olarak çıkmadık ki dedem!”...

Neyse. Sonunda sorunun yanıtı bulundu da içime bir ferahlık çöktü.

İyi de baba bunu söylerken katil abla da ortamlara kulak kabartmıştı ya. Hadi işin yoksa koca bir hafta bir de Taşkafa için üzül!

AYNI DİZİDE BİR BAŞTAN BİR SONDAN

Kanıt tekrar bölümleriyle “Türk TV tarihinin en çok tekrarlanmasına rağmen, bir gıdım referans kaybetmeyen dizisi” olarak teve2 ekranında yoluna devam ediyor...

Kanıt’ın iki kafadar komiseri ise şimdi çok başka dizilerde kariyer otobanında direksiyon sallıyorlar. İki meslektaşı aynı dizi şemsiyesi altında görmek pek mümkün olmadı. Ama ayrı zamanlarda aynı diziye can vermeyi başardılar...

Poyraz Karayel’in (Kanal D) başlangıcında süt sapkını bir karakter olarak izlediğimiz Engin Benli ilk sezonun sonunda “hadi eyvallah” derken, son sezonda ve an itibarıyla Kanıt’tan kankası olan Deniz Celiloğlu diziye dahil oldu. Böylece Poyraz Karayel’de bir ilkin daha güzelliği kendiliğinden ortaya çıktı. Hay maşallah!

Nusret umut verdi...

Kasap ve işletmeci Nusret Gökçe, Amerika televizyonlarında da fenomen oldu. 1800 TL maaşla çalışırken 500’den fazla çalışanlı bir et imparatorluğunun başına geçen Nusret önce sosyal medyaya yüklediği videolarıyla fenomen oldu...

Ardından dünyanın dikkatini çekip, Amerika’da bir haftada en çok konuşulan adam haline geldi. Nusret şimdi yabancı ülkelerin gece şovlarında kendisinden dakikalarca bahsedilen neredeyse ilk Türk işletmeci. Ve eminim ki orada oluşturduğu pazarı restoranlarından biriyle taçlandıracaktır...

Nusret’in yaptığı planlı bir PR çalışmasıysa bu çalışmayı akıl eden herkese tebrikler gönderiyorum. Yok eğer plansızsa herkes günün birinde çok ünlü olabilir umudum devam ediyor. Hadi bakalım...

Alacakaranlık kuşağı...

Deniz Akkaya kardeşim görünmez kazanın mağduru olmuş. Otoparkında temizlik yaparken bahçe demirleri karnına saplanmış...

Bilmeyenler için söyleyelim. Deniz sabahın kör karanlığında koşu için kendini yollara vurur. Sanırım aynı karanlığın kurbanı olmuş. Kendisine selam eder, geçmiş olsun dileklerimi şuraya koyarım. Duymayan kalmasın diyerek...

Engin rüzgar gibi geldi!

Ölene Kadar (atv) isimli dizi başladı. Adamım Engin Akyürek de ekrana dönmüş oldu, şükür. Öncelikle reytingi bol olsun...

Bir de malzemesi bol olsun tabii. Mesela önceki akşam 11 yıl önceki bir meseleyi 2015 model lüks arabayla anlatıyorlardı...

O araba o yıllarda ortamlarda olsaydı, arabanın üreticisi sektörün 10 yıl önünden koşuyor olacaktı...

Kimse takılmaz ama benim gibi araba manyakları takılır. Hadi rastgele...

Kimse kusura bakmasın...

Magazin programlarının ünlülerin ağlama duvarı haline gelişine kaç puan verelim! Mesela falanca programda yerden yere vurulan ünlü filanca programa çıkıp ağlayıp, durumunu izah etmeye çalışıyor. Hâl böyle olunca programlar arası gerilim zirve yapıyor...

Mevzuu tekrar açıp kimsenin kalbi kırılsın istemem ama magazinle yaşayan magazinle yara alır, bu durumda suç kimde ayırt edemezsiniz. Kimse kusura bakmasın!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder