Çocukluk Çocuğunuzun özgüvenini yükseltecek 10 adım
Paylaş
Çocuğunuzun özgüvenini yükseltecek 10 adım

Kişinin kendisine duyduğu güveni ifade eden ve akademik başarıdan sosyal ilişkilere kadar pek çok konuda belirleyici rol oynayan özgüvenin temelleri, ebeveyn ve çocuk arasındaki duygusal ilişkinin içinde atılır. Doğduğu andan itibaren dünyaya bakım verenlerinin gözünden bakan çocuk, kendiliğini de ebeveynlerinin kendisine yönelik tutum, davranış ve temasları yoluyla anlamlandırır. Duygusal ve fiziksel ihtiyaçları ebeveyninin dokunmaları, ses tonu ve bakışlarıyla şefkatli ve tutarlı şekilde karşılanan çocukların özgüvenleri olumlu şekilde gelişirken; sinyalleri cevapsız kalan, ihtiyaçları nedeniyle yargılanan, utandırılan ve olumsuz ebeveyn tutumlarına maruz kalan çocukların düşük özgüven geliştirmesi neredeyse kaçınılmaz olur. Peki, ebeveynler çocuklarda özgüveni artırmak için neler yapmalıdır?

Yüksek özgüven, sosyal ilişkiler kurabilmek adına önemli bir kriter olsa da sağlıklı ilişkiler kurabilmek için çocukların kendi duyum, duygu ve duygusal ihtiyaçlarının farkında oldukları kadar diğerlerinin ne hissettiğinin, ne düşündüğünün ve neye ihtiyaç duyduğunun da farkında olması oldukça önemlidir. Uzman Psikolog Ayşe Begüm Teke çocuklarda sağlıklı özgüven gelişiminin yollarını Posta.com.tr okurları için anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Haberin Devamı

 Çocuğunuzun özgüvenini yükseltecek 10 adım;

Ağlamalarını kabul edin

 Ağlamak çocuklar için stresi sağaltma mekanizmasıdır. Çocuklar gün içinde deneyimledikleri zor duygular ya da maruz kaldıkları uyaranların fazla gelmesiyle streslerini ağlama yoluyla atarlar. Çocuğunuzun ağlamalarına izin verdiğinizde ona ‘benim için önemlisin ve seni her halinle kabul ediyorum.’ mesajını vererek varoluşunu onaylamış olursunuz.

Duygularına alan açın

Çocuklar dünyaya kendilerini sakinleştirebilme becerisiyle gelmezler. Bu nedenle zor duygular deneyimlediklerinde onlara güven vererek duygularını onlar için anlamlandıracak şefkatli bir ebeveyne ihtiyaç duyarlar. Zorlandığı anlarda çocuğunuzun duygularına alan açarak yapacağınız ‘Çok üzüldün. Bu çikolatayı çok yemek istiyordun, çok kızdın.’ vb. yansıtmalar, çocuğunuzun kendiliği ile ilgili olumlu anlamlandırmalara gitmesini destekler.

Haberin Devamı

Duygu ve ihtiyaçlarını yargılamayın

Duyguları ve ihtiyaçları yargılanan çocuklar varoluşsal bir utanç yaşamaya başlar. Varoluşsal utanç yaşayan çocuklar ise ‘olduğum halimle iyiyim ve önemliyim’ algısını içselleştirmek yerine kendiliği ile ilgili olumsuz anlamlandırmalara gider. Bu nedenle ‘Sen artık abla oldun, ağlama. Bunda üzülecek bir şey yok. Erkekler ağlamaz, tutturma.’ vb. yaklaşımlarla çocukların duygu ve ihtiyaçlarını yargılamaktan kaçınalım.

Çocuğunuza saygı duyun ve fikirlerini önemseyin

Her yaş ve gelişim döneminde çocuğunuzun yanında konuştuğunuz konulara dikkat edin. Küçük bir bebek olsa dahi bir birey olduğunu ve pek çok şeyi anlayıp hissedebileceğini unutmayın. Ek olarak çocuğunuzun kişisel alanlarına yönelik kararlarda onun da fikrini almayı unutmayın. Örneğin, ‘odanın ne renk olmasını istersin?’ ya da ‘en çok hangi yatağı beğendin?’ gibi sorularla onun fikirlerine önem verdiğinizi gösterin.

Çocuğunuzun duygularından korkmayın ve yalan söylemeyin

Çocuğunuz üzülmesin, korkmasın kısacası zorlanmasın diye beyaz da olsa pembe de kesinlikle yalan söylemeyin. Örneğin, doktora gideceğinizi, aşı olacağını gizlemek ya da bir oyuncak istediğinde ‘onu satmıyorlarmış’ vb. yalanlarla çocuğun duygularını ertelemeye çalışmak size olan güvenini sarsacaktır. Olması gereken zorlandığında yanında olmanız, şefkatli ve empatik bir duruşla ona destek olmanızdır.

Haberin Devamı

Size yeterince yakın olmasına izin verin

Çocuğun ebeveyne bağımlı olması sağlıklı bağımsızlığa geçebilmesi için dolması gereken bir kota gibidir. Sağlıklı bağımsızlık, çocuğun ebeveynleriyle fiziksel ve duygusal olarak yeterince yakın olması ile gelir. Örneğin, çocuğunuz duygusal olarak hazır olmadan desteksiz uyuması adına zorlayıcı olmak ya da yakınlık ihtiyacıyla kucağınıza gelmek isteyip temas talep ettiğinde reddedici olmak sağlıklı bağımsızlaşmayı geciktireceğinden çocuğunuzun özgüveni de olumsuz etkilenecektir.

Sorumluluk almasına izin verin

Her şeyi çocuğunuzun yerine yapmayın. Size göre ‘mükemmel’ olmasa da onun bazı şeyleri olması gerektiği gibi yapabileceğine inanın ve en önemlisi bunun için ona fırsat verin. Yaptığı zaman yüreklendirin. ‘Ben artık büyüdüm’ gibi söylemlerini onurlandırın.

Haberin Devamı

Bağımsızlık sinyallerini görmezden gelmeyin

Çocukların kendilerine olan güvenlerinin gelişebilmesi için özellikle kişisel bakımlarına yönelik kendi başlarına yapabildikleri günlük işlere izin verin. Örneğin, kendi bağcığını kendisi bağlamak ya da yemeğini kendisi yemek isteyen çocuğun, bağımsızlık sinyallerini ‘’ben daha hızlı yaparım’’ diye düşünerek görmezden gelmeyin ve engellemeyin.

Zaman zaman size hayır demesine izin verin

Sınır koymanız gereken durumlarda çocuğunuz duygusal olarak zorlandığında öfkesini, üzüntüsünü ifade etmesine izin vermeli, ‘’anneye hayır denmez’’ ya da ‘’babaya kızılmaz’’ şeklinde kendi istediklerini ifade etmesine engel olmayın.

Gücü paylaşın

Çocuklar kontrol ihtiyacı ile bazı seçimlere kendileri karar vermek isteyebilirler. Böyle durumlarda çocuğunuzla gücü paylaşın. Örneğin pantolon yerine hava uygun değilken şort giymek istiyorsa sizin için uygun olan üç pantolonu seçenek olarak sunun ve kendisinin de karar vermesi için ortam hazırlayın. Böylece siz güvenli bir şekilde havaya uygun giyinmesi konusunda ona sınır koyarken onun da kendi seçimini yapmasına alan açarsınız ve böylece özgüvenini desteklemiş olursunuz.

Haberin Devamı