(SCÜ) Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Ünver Korğalı, pandemi sonrası respiratuvar sinsityal virüsünde (RSV) artış olduğunu belirterek, "Birkaç yıl pediatrik açıdan rahat kış geçirdik çünkü maske kullanılıyordu ve izolasyon önlemlerine ileri derecede uyuluyordu. Şimdi maskeleri kaldırdık, okulları açtık ve izolasyon tedbirleri gevşedi" dedi.
SCÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Ünver Korğalı, RSV'nin çocuklar ile özellikle 2 yaş altındaki bebekler için tehlike oluşturduğunu söyledi. Hava yoluyla bulaşan virüs için aileleri uyaran Doç. Dr. Korğalı, pandemide azalan virüsün izolasyon önlemlerinin gevşemesi ile yeniden arttığını söyledi.
Korğalı, "Özellikle ekim-kasım ayları gibi başlayıp ocak-şubat aylarında pik yaptığını ve mart-nisan aylarına kadar da enfeksiyonlarını devam ettirdiğini biliyoruz. Solunum yolu ve alt solunum yolu enfeksiyonun en sık 2 yaş altındaki çocuklarda olduğunu biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre; 2 yaşın altındaki tüm çocuklar en az bir kez RSV ile enfekte olmuş oluyor. Dolayısıyla bugünler; tam bu enfeksiyonların sık olduğu, koronavirüs sonrasında da farklı virüslerin ortaya çıktığı bir dönem. Biz de kendi kliniklerimizde ve polikliniklerimizde sıklıkla bu hastaları takip ediyoruz. Aslında basit bir soğuk algınlığı tablosu gibi başlıyor fakat özellikle ilk 1 yaş ve 2 yaş altı bebeklerde ciddi solunum sıkıntısı hatta bazen yoğun bakıma yatışı gerektirecek derecede akciğerleri tutan bir enfeksiyon tablosuna yol açabiliyor" dedi.
'YAKINDAN İZLENMELİ'
Risk gruplarına dikkat çeken Doç. Dr. Korğalı, "Birçok çocuk bunu çok büyük bir sıkıntı yaşamadan atlatabiliyor ama bazı riskli gruplar var. Özellikle bu gruplar daha yakın izlenmeli ve daha dikkatli takip edilmeli. Bu gruplar; prematüre bebekler, doğumsal kalp hastalığı olan bebekler, astım gibi solunum yolu hastalıkları olan bebekler, evde büyük kardeşi olan küçük çocuklar çünkü okuldan gelen öğrencilerin bu virüsleri, taşıma olasılıkları yüksek.
Bakımevi gibi kalabalık ortamlarda kalan çocuklar, alerji-astım öyküsü olan çocuklar ve anne sütü alamayan çocuklar, bu konuda daha riskli. Bu nedenle ailelerin bu risk faktörlerine sahip çocuklara daha dikkatli davranması gerekiyor. Basit bir burun tıkanıklığı, hafif ateş, halsizlik ve kırgınlık durumlarında; burnu açmak, bol sıvı alımı ve anne sütü alan çocukları bolca emzirmek gibi semptomatik destek tedavi veriyoruz ama bazen de çocuklarda solunum sıkıntısı bulguları olabilir; aileler bunları dikkatle izlemeli. Özellikle nefes darlığı, çok hızlı nefes alıp verme, kaburgaların arasında çekilmelerin olması, 'burun kanadı solunumu' dediğimiz burnun iki kanadının her nefes alıp verişte inip kalkması, çocuğun beslenmesinin bozulması, dudak etrafı veya vücutta morarmaların olması ya da çocuğun sürekli uyku halinde olması durumunda; ailelerin çocuklarını mutlaka bir hekime götürmelerinde fayda var. Bu mevsimlerde takiplerde uyanık olmak gerekiyor" diye konuştu.
PANDEMİ SONRASI YÜKSELİŞ
Hastalıkta hijyen ve izolasyon önlemlerine dikkat çeken Doç. Dr. Korğalı, "Aslında her yıl bu mevsimlerde bu virüsü görüyorduk ancak özellikle koronavirüs döneminde azaldığını fark ettik. Birkaç yıl pediatrik açıdan rahat bir kış geçirdik çünkü maske kullanılıyordu ve izolasyon önlemlerine ileri derecede uyuluyordu. Okullar kapalıydı dolayısıyla bebeklerimiz son 2 yılda çok fazla bu virüsle enfekte olmadı. Biz öyle gözlemledik fakat şimdi maskeleri kaldırdık, okulları açtık ve izolasyon tedbirleri gevşedi. Tabi ki bu yıl, birkaç yıl önceye göre daha fazla virüsü görmeye başladık" dedi. Risk dönemleri için ailelere önerilerde bulunan Doç. Dr. Korğalı, "Bu dönemlerde kalabalık ortamlara çok fazla girmemelerini öneriyorum. Bu virüsler salgısal yolla damlacık yoluyla bulaşıyor. Havada asılı kalabiliyor veya temas yoluyla bulaşabiliyor. Özellikle küçük bebeklere çok fazla sarılıp, öpmemek ve daha izole tutabilmek bu mevsimde önemli. Anne sütünü alan bebeklerde solunum yolu enfeksiyonlarının çok daha az olduğunu biliyoruz ve anne sütünün altını çizmek istiyoruz. Okula giden çocuklar ve işten gelen anne-babalar el yüz temizlemenin yanında burun temizliği de yapabilir. Çünkü bu virüsler, burunda çoğalıp, vücuda ilerliyor. Doğru bir burun ve hava yolu temizliğiyle bunların daha az olma ihtimalini sağlama şansımız var. Tabii ki sigara kullanımını da tekrar hatırlatmak lazım. Sigara içen bireyler, dışarıda sigara içmiş olsa bile üzerine, cildine, dokusuna sinen sigaranın toksik etkilerinden çok küçük hava yollarına sahip bebekler etkilenecektir. Bu yüzden aileleri sigarasız bir yaşama davet ederek, çocuklarının daha az hasta olmalarını garanti edebiliriz" diye konuştu.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının