Giriş
Anne usulü para biriktirme yöntemleri
Annelerimiz en büyük ekonomik sıkıntıların içinde bile ellerinde avuçlarında ne varsa biriktirebilen, bizler dara düşünce çıkarıp bu birikimlerini bizimle paylaşabilen sihirli varlıklar. Gelin biz de annelerimiz bu işleri nasıl beceriyor, bu küçük mucizeleri nasıl gerçekleştiriyor görelim...
"Gün bizim günümüz!"
Para ağaçta yetişmiyor malum. Onun için anneler para biriktirmenin yeni yeni yollarını buluyorlar. Bu yöntemlerden en klişesi "gün" yapmak. Bu altın günü olur, para günü olur fark etmez. Bir grup kadın toplanır, bir para miktarı belirlenir. Her hafta ya da ay birinde toplanan paralar sonraki ay devreder. Böylece birdenbire elinize toplu para geçmiş olur...
"Bu akşam evde yiyelim mi?"
E sürekli dışarıda yemek yenmez. Anneler size evde güzel güzel pişirir, siz de afiyetle yersiniz. Hem de aile bir araya gelmiş olur, hoş sohbetler edilir, hasretler giderilir.
"Para üstü mü, o da ne?"
Para üzeri dediğiniz şey çok gereksiz. Yanınızda 40 lira var, alışveriş 35.60 lira tuttu diyelim. O artan para hemen kavanoza, kumbaraya atılır, birikir de birikir...
"Ben sana bunun daha güzelini kendim örerim yavrum."
Çok beğendiğiniz bir kazak, atkı falan gördünüz ama mağazada pahalı ve siz yine de almak istiyorsunuz diyelim ki. Anneniz hemen imdadınıza yetişir: "Ben sana bunun daha güzelini kendim örerim yavrum." Böylece paranız cebinizde kalır, çar çur olmaz.
Pazar varken markete kim gider?
Marketler el yakıyor. Üstelik semt pazarında her şey daha taze, daha güzel. Bu yüzen annelerimiz evinizin civarındaki her semt pazarının hangi gün kurulduğunu bilir, meyveyi birinden, sebzeyi birinden taşır getirir.
"İndirim Fizan'da olsa bulunuz!"
İndirimler ne zaman başlar, bir şey sezonda alınmaz, sezon sonu alınır, outlet mağazaları nerede? Tüm bu soruların cevabı annelerde varır zira onlar indirim dünyasının kraliçeleridir.
"Kışlıklar tamam mı?"
Yaz sonu ucuza domatesler, biberler, barbunyalar, fasulyeler alınır, tarhanalar yapılır, bunların hepsi kavanozlara, buzluklara atılır ve çetin kış günlerinde kocaman ve sapasağlam bir erzak deposu sahibi olunur. Anneler bu süreçte çok yorulur ama eserlerini gururla sergiler.
"Gizli gizli hazineler"
Diyelim elinize bir yerden para geçti. Anneniz hemen şöyle der: Bana ver, ben de dursun yavrum. Ya da anneniz kendi dişinden tırnağından artırdığıyla kenara para, altın gibi şeyler koydu. İşte tüm bu birikenler en zor günlerde birden ortaya çıkar, anneler tüm aileye derin nefesler aldırır...