Şirin Sever Arap turist kafilesiyle kelle koltukta uçuş!
HABERİ PAYLAŞ

Arap turist kafilesiyle kelle koltukta uçuş!

En baştan söyleyeyim, bu yazı kimseyi küçümsemek için değil. Sadece birlikte yaşamanın bazı kuralları olduğuna inanıyorum. Bu yazıyı da o yüzden yazdım... Pazartesi sabahı bir grup gazeteci, Trabzon uçağına bindik.

Fakat uçağın yarısını dolduran Arap turist kafilesi yerlerinde değil, bizim koltuklarda oturuyordu... Anlatmaya çalıştık ama suratımıza bakmadılar, biletlerimizi gösterdik oralı olmadılar, hosteslere söyledik “Hiçbir şey yapamıyoruz, kalkmıyorlar” dediler. Otobüsteki gibi, ‘boş bulduğum yere otururum’ kafasındalar besbelli!

Haberin Devamı

Yerimize oturamadığımız için de uçağın içindeki kaos bitmiyor. Kuyruk, uçağın kapısından 10’uncu koltuğa kadar uzamış, uçağın içi resmen kilitlenmiş durumda. Hosteslere söyleniyoruz, “Sizin işiniz sadece çay kahve dağıtmak değil ki, düzeni de sağlamanız gerek!” Fakat hepsi çaresiz, kimseyi kaldıramıyorlar.

THY çözüm bulmalı

Tepkiler iyice artınca istemeye istemeye kalktılar. Ama uçağın arkasında da aynı kriz var! Güvenlik gereği yardım edemeyecek yolcuların bile acil çıkış önüne oturması yasakken; çocukları oturtmuşlar, taviz vermiyorlar. Hostesler “Kalkıyoruz, pencere perdelerini açın” diyor; güneş giriyor diye açmıyorlar. “Cep telefonlarını kapatın” uyarısı geliyor, kapatmıyorlar. Uçuş güvenliğini son derece tehlikeye atmaları umurlarında bile değil.

Uçağa ilk kez bindiklerini de sanmıyorum ama anlaşılmaz şekilde direniyorlar. THY’ye bu konuda şikayet geliyor mu bilmiyorum ama işte buradan söylüyorum...

Sayın THY yetkilileri, Trabzon’a uçan bütün uçaklarda aynı sorun yaşanıyor. Belki de Arap turistlerin bindiği her uçakta! Hostesler de bıkmış durumda. THY ya Arapça bilen görevlilerle uçuş güvenliğini net şekilde anlatmalı…

Ya da başka güvenlik tedbirleri alınmalı. Zira Arap turistler yüzünden kelle koltukta uçuyoruz resmen.

Aykırı ve masalsı Baksı Müzesi

Uçsuz bucaksız bozkırın ortasında uzay üssü gibi bir bina. Gerçekten de fotoşopla oraya kondurulmuş gibi. O kadar aykırı, o kadar masalsı. Ama masal değil, bu bir gerçek. Bayburt’ta böyle bir modern sanat müzesi var işte! Prof.Dr. Hüsamettin Koçan’ın doğup büyüdüğü bölgeye kazandırdığı ve biriktirdiklerini aktardığı Baksı Müzesi’nden bahsediyorum...

Haberin Devamı

2010’da yapıldığında, köy halkının Rusya’yı gözetlemek için açılmış bir üs sandığı bu müzeyi görenler anlata anlata bitiremiyordu. Şanslıyım, sonunda ben de gördüm. Baksı Müzesi bence Türkiye’nin en inanılmaz müzesi...

Zira üzerinde yer aldığı coğrafya, bu müzeyi büyüleyici hale getiriyor. İstanbul’da olsa, aynı etkiyi yaratmazdı belki.

Kültür turizmi

Bayburt’a 45 kilometre uzaklıkta, Çoruh Nehri’ne tepeden bakan bozkırın ortasındaki müze; kilim dokumacılığı gibi geleneksel sanatlarla çağdaş sanatları birleştiriyor.

Yoğun göç veren Bayburt’a, kaybolan gelenekleri ve unutulan değerleri hatırlatıyor. Kadın istihdamı projelerini hayata geçiriyor. Yöredeki yetenekli çocukları bulup tasarım, sanat ve kültür alanlarında gelişmeleri için çalışıyor.

Kültür turizmi açısından bölgeye kattıkları da ayrı bir yazı konusu. Dünyanın her yerinden merakla müzeyi görmeye gelenler var. Siz de ihmal etmeyin. Hele Karadeniz turu yapanlar, rotalarına burayı da mutlaka eklesin.

Haberin Devamı

Hüsamettin koçan’la Baksı müzesi’nde... Hüsamettin koçan’la Baksı müzesi’nde... Hüsamettin koçan’la Baksı müzesi’nde...

Neden görülmeli?

-Çoğu kişinin haritada göstermekte bile zorlanacağı bir coğrafyada kurulduğu için…

- Bir insan bir coğrafyayı nasıl değiştirebilir, güzelleştirebilir görmek için…

- Hüsamettin Koçan’ın doyumsuz sohbetini, anılarını ve hayata bakışını dinlemek için…

-İnsanoğlunun doğduğu günden bu yana var olduğuna ve gölgesinde bir şamanın oturduğuna inanılan, köylülerin ‘huykesen ağacı’ dediği dilek ağacını görmek için…

- Hüsamettin Koçan’ın mayıs ayında açılacak yeni sergisi ‘Çengel’i keşfetmek için…

Uyaran otomobille sürüş keyfi...

Bir tarafta, Anadolu’da iddialı bir hayalin gerçeğe dönüştüğü Baksı Müzesi… Bir tarafta “2020 yılına dek hiç kimsenin otomobilin içinde hayatını kaybetmeyeceği ve yaralanmayacağı” hedefiyle yola çıkan Volvo Cars... O yüzden unutulmaz ve sıra dışı bir yolculuktu. Markanın yeni modeli Volvo S90’ın test sürüşünü bozkırlarda yaparak vardık Baksı Müzesi’ne.

-Yol disiplininden çıktığında, “Kahve molası vermek ister misin?” diye soran, navigasyonla ‘İleride bir benzinlik olduğunu’ haber veren..

- Şeritten çıktığında direksiyonu düzelten…

-Otobanda yarı otomotik pilot sistemi özelliğini devreye sokabildiğin..

- Arkada otururken bile müthiş konforlu hissettiren..

- Apple Carplay sistemi ile telefonunun birçok uygulamasını otomobilin orta ekranından kumanda etmeni sağlayan…

-Ve müthiş bir ses sitemine sahip Volvo S90, geleceğin otomobiliyle tanışmamızı sağladı. Eşsiz bir deneyimdi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder