AVCI: BEN SADECE SİFONU ÇEKTİM

1973’te polisliğe başladı.
*
1983’te ‘altın kaçakçılığı’ raporu hazırladı.
Başbakan Özal’a “Altın kaçakçılığına göz yumuyorsunuz” dedi.
*
1984’te Diyarbakır’a gitti.
“Güneydoğu’da devlet görevlisi adı altında dolaşan teröristler var” dedi.
*
1996’da Susurluk Kazası oldu…
Başbakan “Devlet için ölen de öldüren de kutsaldır…” dedi.
İçişleri Bakanı kafasını kuma gömdü...
O ne yaptı?
Gitti, Susurluk Komisyonu’na ifade verdi:
“Özel harekatçı bazı polisler JİTEMcilerle birleşip mafyalaştı” dedi.
*
2003’te Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanı oldu.
Uzan Ailesi'nin ipliğini pazara çıkardı.
*
2005’da Edirne’ye gitti.
Türkiye’yi ayağa kaldıracak bir yolsuzluk operasyonu başlattı.
Kapıkule’de başlayan operasyon Habur’a kadar uzandı...
Başta kendi altında çalışanlar olmak üzere onlarca polisi cezaevine gönderdi.
*
Dediler ki, “Bu adamı öyle bir yere gönderelim ki başımıza iş açmasın artık.”
2009’da Eskişehir’e gönderildi.
Ama yine rahat durmadı.
Yıl 2010...
“Türkiye’de bugün devletin hukuku değil cemaatin talimatları işliyor” dedi.
*
Dün Hanefi Avcı’yı aradım.
“Sizce kitabınız niye bu kadar kıyamet kopardı?” diye sordum.
“Bir hikaye vardır bilir misin?” dedi ve devam etti “1930’ların sonunda bir kadın tuvalete girer. İşini bitirdikten sonra sifonu çeker. Kadının sifonu çekmesiyle birlikte bir anda uçaklar bomba yağdırmaya başlar. Derler ki: ‘Ne yaptın, niye çektin o sifonu, senin yüzünden İkinci Dünya Savaşı başladı.’ Kadın cevap verir: ‘Savaşın başlayacağı vardı. Ben sadece sifonu çektim!’ Şimdi ben de aynı şeyi söylüyorum: Ben sadece sifonu çektim!”
*
Dua edelim de Avcı sifonu çekerken birileri de onun ipini çekmiş olmasın!