Oral Çalışlar Avrupa Birliği ile köprüleri atmak
HABERİ PAYLAŞ

Avrupa Birliği ile köprüleri atmak

Haberin Devamı

AB Parlamentosu, Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici olarak dondurma kararı aldı. Bu karara Ankara sert tepkilerle karşılık verdi. İlişkiler kopacak kadar aşırı gerildi. Pratiğe bakarsak, bu kararın çok da bir şey değiştirmeyeceği söylenebilir. Çünkü, üyelik müzakereleri zaten durma noktasına gelmişti. Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimini bahane eden AB'nin Fransa ve Almanya gibi önde gelen ülkeleri neredeyse müzakereleri askıya almışlardı. Ankara ile Brüksel arasında, uzun zamandır devam eden "güvensizlik", 15 Temmuz darbe girişimi sonrası zirveye tırmandı. Son dönemde, Ortadoğu politikları; PKK şiddeti ve FETÖ'yle mücadele yöntemleri konusunda Batıyla mesafe çok açıldı.

Çözüm süreci ve sonrası

AB, "Çözüm süreci"ne olumlu yaklaşmıştı. Belli ölçülerde destek de verdi. Ancak, Ankara'nın çözüm süreci boyunca attığı cesaretli onca adıma rağmen Batılılar tam üyelik konusunda taş koymayı sürdürdüler. HDP yöneticilerinin tutuklanmasına Batı kamuoyu çok sert tepki verirken, PKK şiddeti karşısında sessiz kalması Türkiye’nin öfke dozunu artırmasına neden oldu. Bu konunun diyalog ve müzakereyle çözülmemesinin sorumlusunun Ankara olarak görülmesi, HDP'nin bu konudaki yanlış siyasetlerinin ve PKK şiddetinin görmezden gelinmesi de Türkiye'de hayalkırıklığı yarattı. 15 Temmuz darbe girişiminin yolaçtığı tahribat da yurtdışında anlaşılamadı, ya da anlamazlıktan gelindi. Cumhurbaşkanının ölümden kılpayı kurtulduğu darbe girişimin tepkisiz geçiştirilmesi, bağları iyice zayıflattı, duygusal ve tepkisel bir kopuşun zeminini hazırladı. Her iki taraf açısından da öfke nöbetleri yaşanan bir dönemden geçiyoruz. Cumhurbaşkanı, bu tepkinin Türkiye'de öncülüğünü yapıyor ve çok ağır ifadeler kullanıyor. Batı merkezleri bu türden tepkilere pek alışık değiller. Nasıl bir karşılık verebileceklerini kestiremiyorlar. Suriyeli mülteciler ve üyelik müzakerelerini sürüncemede bırakmak konusunda haksızlık ettikleri bir gerçek.

Türkiye'nin eksileri

Diğer taraftan, Türkiye'de özellikle OHAL döneminde ciddi insan hakları ihlalleri olduğu da bir gerçek. Düşünce ve ifade özgürlüğü baskılanıyor. Medya ciddi sıkıntılar içinde. Haklıyla haksızın aynı torba içine atıldığı kritik günlerden geçiyoruz. Bu durum içeride sorunlar yarattığı gibi Batı'yla ilişkileri de çok ciddi etkiliyor. İki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğu bir gerçek. Bir güzel deyişimiz var: "Öfkeyle kalkan zararla oturur..."

Sıradaki haber yükleniyor...
holder