Derya Özel BAHAR GELDİ HOŞGELDİ
HABERİ PAYLAŞ

BAHAR GELDİ HOŞGELDİ

Havaların ısınmasıyla birlikte bizim için park ve bahçe sezonu da açıldı. Kızlarım artık yürümeye başladılar, bu da beni epey yoruyor. Yürüyorlar dediysem dört dörtlük bir yürümeden söz etmiyorum elbette. Sarhoş gibi nereye gideceğine karar veremeyen ve bu çelişkiler içinde düşe kalka ilerleyen iki minik getirin gözünüzün önüne. Yorulduklarında yere oturuveriyorlar ve emeklemeyi tercih ediyorlar. İşte böyle düşe kalka yürüyor ve çevrelerine gülücükler atıyor bizim kızlar. Düşmelerine ses çıkarmıyorum da düştükleri yerde bulduğu ne varsa ağzına atma huyları yok mu… Gözüm hep üzerlerinde ama dile kolay iki tane ufaklık birini yakalasam diğerini gözden kaçırabiliyorum. Yardımcım Meral ve ben miniklerin peşinde köşe kapmaca oynuyoruz.

Haberin Devamı

SALINCAKLI MOLA

Parka gittiğimizde nefes alıp dinlenebildiğimiz tek mola anı ikizlerin salıncakta sallandıkları zamanlar. Bunun dışında sürekli yürümek isteyen ufaklıklar serseri mayın gibi etrafta dolaştıkları için sürekli peşlerindeyiz. Babalarıyla ilk defa parka indiklerinde eşim ufak çaplı bir şok geçirdi. Derin ve Mavi parkın müdavimi olduğu için babalarını gitmek istedikleri yerlere yönlendirdiler. Sanki “Bak babacığım burada sallanıyoruz, buradaki gölde kırmızı balıklar var ve buradaki çimenlerde yuvarlanmamıza annem izin veriyor” der gibiydiler. Sallanmak istemeyen Mavi’nin tek derdi sallanmak isteyen Derin’i sallamak ve bundan sıkıldığında yandaki kırmızı kaydırağa tırmanmaktı.

ALERJİK DURUMLARA DİKKAT

Bu aylarda miniklerde alerjik durumlar ortaya çıkabilir. Polen alerjileri özellikle bu mevsimde kendini gösterir. Umarım benim miniklerim bu konuda bana çekmezler. Benim polene alerjim var ve bu durum ben 1 yaşındayken ortaya çıkmış. Şimdi her park gezintimizden sonra alerjik reaksiyon var mı diye her ikisini de kontrol ediyorum. Polen alerjisinin en belirgin özellikleri gözlerde, burunda ve genizde kaşıntı, akıntı ve sürekli hapşırma atakları şeklindedir. Eğer çocuğunuzda polen mevsimlerinde ortaya çıktığını düşündüğünüz bu durumu yaşıyorsanız en kısa zamanda bir alerji testi yaptırmanızı öneririm. Polen mevsiminde polenler özellikle sabah saatlerinde salındıkları için sabah 6 ile 10 arası pencerelerinizi açıp evi havalandırmamaya ya da çocuğunuzu dışarı çıkarmamaya özen gösterin. Polen alerjisi bir yana, güneşli yüzünü geç gösteren bu güzel havalara da pek kanmamak lazım. Tedbirli olmakta fayda var.

Haberin Devamı

***

AL BİRİ SARIŞIN BİRİ ESMER

Çift yumurta olan ikizlerimizin birisi babası gibi beyaz tenli ve sarışın, diğeri de benim gibi kumral. Dışarıda kızlarımızı görenlerin ilk sorusu “Bunlar ikiz mi?” oluyor. Sonra “Ama bunların biri sarışın biri esmer, nasıl ikiz bunlar?” diyerek soru yağmurları başlıyor. İsimlerini sorduklarında aldıkları cevap onları tatmin etmiyor ve arkasından en can alıcı soru geliyor “Ama neden mavi gözlü olanın adı Derin, mavi gözlü olmayanın adı Mavi?” ve tabii ki akıl vermeyi de ihmal etmiyorlar “Bence isimlerini değiştirin, mavi gözlü olanın adını Mavi koyun. Daha küçükler nasıl olsa.” Hani zor tutuyorum kendimi “Ay biz bunu nasıl düşünemedik, çok sağ olun iyi ki söylediniz” dememek için.

Haberin Devamı

BİRİ BANA BİRİ BABASINA

Konuya bir açıklama getireyim. Kızlarımız çift yumurta ikizi oldukları için birbirlerine tıpatıp benzeyen ikizlerden değil. Bu yüzden biri bana biri de babasına benziyor. İsimleri daha doğmadan önce belliydi. Mavi gözlü olan kızımın adı Derin, çünkü ben hamileyken Derin karnımın alt kısmında yani derinlerde olduğu için onun adını Derin olarak belirledik. Doğduklarında ikisinin gözleri de maviydi. Büyüdükçe göz renkleri değişti ve Derin’in gözleri mavi kalırken, Mavi’nin gözleri koyu yeşile döndü. İsimlerini değiştirmek aklımızın ucundan bile geçmedi çünkü onlar isimleriyle doğdular. Geçen sürede biz onlara isimleriyle seslenmeye alıştık, onlar da kendi isimlerine tepki vermeye başladılar. Yani ailemizde herkes kendi isminden memnun.

İSİM KOYMA MESELESİ

Çocuklara isim koyarken aldığımız tepkileri ya da onaylamaları yazmak bile istemiyorum. Bir aile kendi kanından, canından bir varlığı dünyaya getirirken doğal olarak ilk söz hakkına sahiptir. İkizlere hamileyken isimlerinin ne olacağını soranlara “Mavi ve Derin” cevabını verdiğim zaman aldığım tepkiler çok sinir bozucuydu. Onaylayıp beğenenler kadar beğenmeyip eleştirenler de vardı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok göz yaşı döktüğümü bilirim. Neyse ki şimdi ne o hormonal duygusallıktayım ne de kendimi sürekli açıklama yapmak zorunda hissediyorum. Miniklerimin isimlerini eşimle ve ben severek, aşkla koyduk. Bizim miniklerimiz ve tüm bebekler isimleriyle mutlu yaşasınlar. Bu konuya da ilk ve son kez bir açıklama getirmiş olayım dedim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder