Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hiçbir suretle memur emeklisi olmadığını, Emekli Sandığından emekli maaşı alıyor olmasının memur emeklisi olduğu anlamına gelmediğini ifade ederek, "Sayın Başbakanımız bir SSK emeklisidir. Daha farklı bir ifade ile işçi emeklisidir. İşçi emeklisi olarak emekli maaşı almaktadır. Ancak daha sonra, milletvekili olduktan sonra Emekli Sandığı ile ilişkilendirilmiştir" dedi.

Dinçer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklilik durumuyla ilgili sözlerini değerlendirdi.

"Kemal Kılıçdaroğlu, özellikle bu konuda yaptığı hatayla aslında Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) son zamanlarda meydana gelen değişmeleri ve emeklilikle ilgili mevzuatı çok iyi bilmediğini ortaya koyuyor" diyen Dinçer, Kılıçdaroğlu’nun iddiaları üzerine, "Bunu çok bariz bir şekilde söylemenin mümkün olduğunu" söyledi. Dinçer, şöyle konuştu:

"Çünkü Sayın Başbakanımız hiçbir suretle memur emeklisi değildir. Bunun altını çizerek söylüyorum, memur emeklisi değildir. Emekli Sandığından emekli maaşı alıyor olması, memur emeklisi olduğu anlamına gelmez. Sayın Başbakanımız, 8769650 sigorta sicil numarası ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga hükümleri uygulanmak suretiyle emekli olmuştur. Yani bir SSK emeklisidir. Daha farklı bir ifade ile işçi emeklisidir. İşçi emeklisi olarak emekli maaşı almaktadır. Daha sonra, milletvekili olduktan sonra Emekli Sandığı ile ilişkilendirilmiştir. Milletvekillerinin emekliliklerinin Emekli Sandığı ile ilişkilendirilmeleri ayrı bir husustur. Emekli Sandığından milletvekili ve bakanların maaş almaları, onların memur oldukları anlamına gelmez. Bu ikisi birbirinden ayrı ayrı şeylerdir. Normal şartlarda TBMM üyeleri ile dışardan atanan bakanlar seçildikleri veya atandıkları, emekli olanlar ise istemde bulundukları tarihi izleyen ayın başından itibaren Emekli Sandığı ile ilgilendiriliyorlar. Emekli olanların iştirakçi oldukları sürece SGK’dan aldıkları aylıkları da kesiliyor."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın toplam 21 yıl 3 ay 20 gün hizmet süresi olduğunu, son 7 yıllık hizmet süresi içerisinde 4 yıl 7 aylık sürenin belediye başkanlığından dolayı devredilen Emekli Sandığına bağlı olarak geçtiğini bildiren Dinçer, "5434 sayılı Kanun’un mülga hükümlerine göre 21 yıl 3 ay 20 günlük hizmet süresi emekli aylığı bağlanmasına yeterli olmaması nedeniyle devredilen SSK Genel Müdürlüğünce 2829 sayılı Kanunun 4 ve 8. maddeleri esas alınarak, yalnızca sigortalı olarak geçen süreleri esas alınarak Başbakanımıza 8769650 sigorta sayılı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga hükümleri uygulanmak suretiyle tarafına yaşlılık aylığı bağlanmıştır" diye konuştu.

-İŞÇİ-MEMUR EMEKLİSİ TARTIŞMASI-

Ömer Dinçer, ayrıca işçi-memur emeklisi ayrımı ya da tartışmasını hiç doğru bulmadığını vurguladı.
İşçi emeklisi, Bağ-Kur emeklisi, memur emeklisi olmanın birbirinden farklı statüler veya sınıflar anlamına gelmediğini, gelmemesi gerektiğini dile getiren Dinçer, şunları kaydetti:

"Halbuki Türkiye’de devlet memurlarına ve devlet memuru emeklilerine diğerlerine göre daha fazla imtiyaz sağlanması sebebiyle Emekli Sandığından veya devlet memurluğundan emekli olmak oldukça önemsenmekte, adeta bir statü olarak algılanmaktadır. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum.
Nitekim Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK gibi kurumların birleştirilerek SGK’ya dönüştürülmeleri ve hükümetimizin yapmış olduğu Sosyal Güvenlik Reformu bu tür kamplaşmaları ortadan kaldırmaya dayalıydı. Biz temelde ne kadar prim ödenmişse o kadar emeklilik maaşı alınan, daha adil ve sınıf farkılıklarını ortadan kaldıran bir Sosyal Güvenlik Reformu için uğraştık, uğraşıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse bu tip tartışmaları yapmaya son vermekte yarar var."

Göksel Yıldırım - Mehmet Tosun / AA