Ekonomi Bakan uyardı: Borçlar için 2 Mayıs son gün

Bakan uyardı: Borçlar için 2 Mayıs son gün

Paylaş
Bakan uyardı: Borçlar için 2 Mayıs son gün

Bakan uyardı: Borçlar için 2 Mayıs son gün

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Torba yasadaki yeniden borç yapılandırma uygulamasından yararlanmak isteyen borçluların 2 Mayıs tarihine kadar yazılı başvuruda bulunmaları gerektiğini belirterek, "Cumhuriyet tarihinin en büyük barış projesi ve büyük bir fırsat. Hiçbir şekilde mükelleflerimizi zorlayamayız, ama biz beyaz bir sayfa açmak istiyoruz, gelsinler, yararlansınlar" dedi.

TV 8 kanalında canlı yayın konuğu olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP’nin seçim öncesi yaptığı "bütün yoksullara maaş, az gelişmiş yörelerdeki yoksullara iş, bütün taşeron işçilerin kadroya alınması..." gibi vaatlerin popülist taahhütler olduğunu ileri sürdü.

CHP’nin vaatleri toplandığı zaman faiz hariç 100-200 milyar lira arasında bir maliyet ortaya çıktığını ifade eden Şimşek, "(600 ile bin 200 lira arasında maaş vereceğiz) diyorlar. Biz 600’ü çarptık, böldük, eski para ile 100-200 katrilyon gibi rakamlardan bahsediyoruz. Bugün Türkiye’nin toplam bütçesi 312 milyar lira. İçinde maaşlar var, eğitim var, faiz var, sağlık var, her şey var. Türkiye bunu kaldırmaz" dedi.

CHP içinde gerçekten saygı duyduğu ve ekonomi işlerinden anlayan kişiler bulunduğunu da ifade eden Şimşek, "Ben onların da bu taahhütlere inandığını zannetmiyorum. Bu rakamlar için nükleer bilimci veya profesör olmak gerekmiyor, çarpıp, böldüğünüz zaman ortaya çıkıyor bunun maliyeti. Dolayısıyla seçim öncesi bunları söylüyorlar, büyük kısmını yerine getirmeyeceklerine inanıyorum" diye konuştu.

Bakan Şimşek, seçim öncesi dönemlerde birçok popülist söylemin yapıldığını, bazılarının da gerçekleştirildiğini, 1990’lı yıllarda emeklilik yaşının kadınlar için 38’e, erkekler için 43’e düşürüldüğünü ve o zamana kadar fazla veren Sosyal Güvenlik Kurumunun açık vermeye başladığını kaydetti.

Şimşek, şöyle dedi:
"Bu açıkları Türkiye Cumhuriyeti hazinesi içeriden ve dışarıdan borçlanarak kapatmıştır. Bu sene o tür politikalar yüzünden bütçeden 62 milyar lira Sosyal Güvenlik Kurumuna vereceğiz. Bunun bir kısmını da borçlanacağız. Yani Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi açık vermese bugün bütçe fazla verir. Bunun kökeni bu popülist yaklaşımlardır."

"AKARYAKITTA BİRİNCİLİĞİ KAPTIRDIK"

Petrol fiyatlarına ilişkin soru üzerine de Maliye Bakanı olarak Türkiye’de akaryakıt ürünleri üzerindeki vergilerin yüksekliğiyle ilgili eleştirilere katıldığını belirten Bakan Şimşek, ancak AK Parti hükümeti döneminde, akaryakıt ürünleri üzerindeki vergi yükünün artmadığını aksine düştüğünü söyledi.

2002 yılında benzinin litre fiyatının 1,62 lira, petrol fiyatlarının da 25 dolar civarında olduğunu hatırlatan Şimşek, 100 liralık benzin alındığında bunun 70 lirasının Maliye geldiğini, bugün ise benzinin litre fiyatının 4 liranın üzerinde, petrol fiyatlarının da 100-120 dolarlara çıkığını, ancak 100 liralık benzin alındığında bunun 61 lirasının Maliyeye geldiğini kaydetti.

Şimşek, akaryakıtta vergi yükü konusunda "25 Şubat itibariyle Türkiye birinciliği kaptırdı, İngiltere birinciliği aldı vergi yükünde. Motorinde de üçüncü sıraya düştük" dedi.

-"BİZ DE İSTERSEK POPÜLİZM YAPABİLİRİZ AMA BU TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ"-

CHP’nin seçim taahhütlerinin hatırlatılması üzerine de Bakan Şimşek, bu ülkenin "popülizm belasından" çok çektiğini, kendilerinden önce ortalama ömürleri 1,5 yıl olarak 57 hükümet bulunduğunu ve o dönemde hep popülizm üzerine yarışa girildiğini söyledi.
Ülke o söylemlerle, o programlarla 2001 yılında uçurumun eşiğine, iflas eşiğine geldiğini belirten Şimşek, "bizde bugün popülizm yapabiliriz. İktidardayız, çok şükür bütçe dengeleri de iyi gidiyor. Seçim kazanmak için biz de çıkıp bol keseden şu vergiyi sıfırlayalım, herkese maaş bağlayalım, herkese iş bulalım, herkesin kapısına süt bırakalım, mazottan vergi almayalım) diyebiliriz ama biz popülizm tuzağına düşmeyeceğiz. Niye? Çünkü bu ülke bundan çok çekti. Biz bu ülkenin uzun dönem geleceğini düşünmek zorundayız."

-"CHP TAAHHÜTLERİNİ GERÇEKLEŞTİRİRSE, BU ÜLKE BATAR"

CHP’nin verdiği taahhütleri alt alta koyduklarında hesapların, rakamların tutmadığını iddia eden Şimşek, şöyle konuştu:
"Mesela diyorlar ki (bütün 4B,-4C kapsamındakileri kamuya sürekli kadrolu olarak alacağız) bunun maliyeti 3,5 milyar lira, (biz kamuya hizmet veren bütün taşeron işçileri devlete alacağız) diyorlar bunun maliyeti 30 milyar lira, diyorlar ki (biz mazotun litresini 1,5 liraya düşüreceğiz) ÖTV, KDV maliyeti 6,7 milyar lira, diyorlar ki (biz çalışan emeklilerden kesilen sosyal güvenlik primini kaldıracağız oradan da gelsin 600 milyon lira. Zaten dar gelirli ailelere herkese ücret bağlayacaklar oradan gelecek 23 milyar lira. Bir de diyorlar ki (az gelişmiş yörelerdeki tüm işsizlere biz iş kuracağız) biz hesabı yaptık Türkiye’de ortalama bir işçiye iş bulmanın maliyeti 225 bin lira. Biz o bölgeye baktık 505 bin kişi var, 113 milyar liraya çıkıyor. Türkiye, bu popülist söylemlerden, o politikalardan çok çekti ve uçurumun eşiğine geldi. Ya bu taahhütleri yerine getirmeyecekler, vatandaşı kandırıp seçimlerde oy alacaklar ya da diyelim ki iktidara geldiler ve bu taahhütleri yerine getirdiler; ben 18 yıldır dünya ekonomisini analiz etmiş bir insanım; bu ülke batar.

Yani şunları yapsınlar bütçe açıkları 2001 yılının üzerine çıkar ve hızlı bir şekilde faizler yükselir, Merkez Bankasının bağımsızlığını kaldırmazlarsa para da basamazlar, kimse onlara borç da vermez, batar. Vatandaş bu taahhütleri iyi değerlendirmeli"

BÜTÇE RAKAMLARI

Maliye Bakanı Şimşek, bütçe rakamlarını değerlendirirken, bu sene bütçenin açık vereceğini yalnız ocak ayında istisnai bir durumu olduğunu söyledi.

Kendilerinin harcamaları kontrol altında tuttuklarını, gelirlerin de beklenenin üzerinde arttığını vurgulayan Şimşek, "hani bunlar seçime gidiyorlar, muslukları açacaklar, seçim öncesi harcaması yapacaklar... tam tersini göstermek için biz bu sene bütçe hedeflerimizi tutturacağız ama onun ötesinde bütçe hedeflerinin altında bir açıkla kapatacağız" dedi.

AK Partinin 9 yıldır iktidarda olduğunu ve 9 bütçe yaptığını anlatan Şimşek, küresel krizin başladığı 2009 yılı hariç ortaya konulan bütün bütçe hedeflerini tutturduklarını bildirdi.

Geçen sene bütçe açık hedefleri 50 milyar lira iken bunu 39,6 milyar lirada kapattıklarına dikkat çeken Şimşek, bu sene 33 milyar liralık bir açık öngörüldüğünü, bunu 30 milyar liranın altına çekmeyi istediklerini söyledi.

Türkiye’nin borçlarına ilişkin bilgi de veren Şimşek, Türkiye’nin özellikle 1990 yıllarda çok büyük bütçe açıklarını verdiğini ve bunların ş yerli ve yabancılardan yatırımcılardan borç alarak ya da para basarak finanse edildiğini ifade etti.

1990 yılında yılında Türkiye’nin toplam iç borcu 57 milyar lira, bunun milli gelire oranı yüzde 10,8 iken, kriz yılı olan 2001 yılında iç borcun 122 milyar liraya çıktığına dikkati çeken Şimşek, milli gelire oranının da yüzde 50’lere yükseldiğini kaydetti. 1990 yılında yüzde 2,6 iken, 2001 yılında Türkiye’nin milli gelirinin toplam 17,1’ini faize ödemesinde kullandığını anlatan Şimşek, şunları kaydetti.

"2001 yılında Türkiye iflas etmiş, eğer bütün gelirleri, vergi gelirleriniz faiz ödemeye yetmiyorsa iflas etmiş demeksinizdir. 2001 yılında Türkiye’nin vergi geliri 100 lira, iç ve dış borç faizi 103 lira yani faiz bile ödeyemiyor. 2002 yılında iç ve dış borçlarını toplamının milli gelire oranı yüzde 74 iken, geçen sene küresel krize rağmen yüzde 40 civarına geriledi. Avrupa bu dönemde yüzde 80’i aştı. Türkiye hem PKK teröründen, hem faiz teröründen çok çekti. 2002 yılında Türkiye bütün vergi gelirlerinin yüzde 86’sıyla faiz ödüyordu. Bu milli gelirinin yüzde 14,8’i yapıyor. Bugüne geldiğimizde ilk defa 1992’den bu yana iç ve dış borç faiz ödemelerinin oranı yüzde 4’ün altına indi. Biz ne yaptık? Türkiye’de siyasi istikrar olmuş, doğru politikalar uygulamışız, faizi aşağıya çekmişiz. Türkiye’nin Koç, Sabancı gibi bütün şirketlerinin, devletin borçlarını katın ülkenin dış borcu üçüncü çeyrek sonu itibariyle 282,3 milyar dolar. Kamu sektörünün toplam dış borcu 91,3 milyar dolar. Kamunun ne kadar rezervi, dövizi var, kasada 81 milyar dolar döviz rezervi var. Merkez Bankasındaki dövizi çıkarın, Türkiye’nin dış borcunu milli gelirine böldüğünüzde yüzde 2 bile etmez."

2001 yılı kriz döneminde kendisinin Londra’da bulunduğunu, uluslararası bir bankanın ekonomisti olduğunu anlatan Şimşek, o dönemde Londra’ya gelmiş Hazine temsilcilerinin 500 milyon dolar için bir sürü bankayı dolaştığını, bugün ise kendilerinin bir ihaleye çıktıklarında 5-6 milyar dolar teklif geldiğini söyledi.

-ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER-

Atanamayan öğretmenlerin durumunun sorulması üzerine Şimşek, devlete alınan her iki personelden birinin öğretmen olduğunu, hükümetleri döneminde eğitimi hep önceliklendirdiklerini ve yaklaşık 270 bin öğretmen aldıklarını bildirdi.

Öğretmen alımının da bir planlama içerisinde yapılması gerektiğini anlatan Şimşek, Türkiye’nin okul öncesi öğretmene ihtiyacı olduğunu, fakat bazı uzmanlık alanlarında ihtiyaç bulunmadığını, geçen sene 40 bin öğretmen alındığını, bu sene ve gelecek sene de alımların devam edeceğini belirtti.

Bakan Şimşek, şöyle konuştu:
"Ama şu var; bazı ilçelerin liselerinde öğrenci kalmamış. Abartmıyorum, Eskişehir’in bir ilçesinde ben hatırlıyorum, yani neredeyse öğretmen sayısı kadar öğrenci kalmış. Türkiye’de genç nüfus var, doğrudur, ama bu genç öğrenci nüfusu zirveyi buldu. Şimdi dolayısıyla öğretmen alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Ama hangi alanda ihtiyaç varsa onu alacağız. Şimdi diyecekler ki, ’Madem böyle, niye eğitim fakülteleri açılıyor?’ Ben Maliye Bakanı olarak rektörlerimize söylüyorum: ’Arkadaşlar yeni bölüm açacaksanız Ortadoğu’nun ihtiyacı, Avrupa’nın ihtiyacını ve Türkiye’nin 50 yıllık, 100 yıllık ihtiyacını dikkate alın’. Ortadoğu uzmanları yetiştirelim, Çin uzmanları yetiştirelim. O ülkenin dilini, hukukunu, ekonomisini bilsinler. Çünkü bizim iş adamlarımız her yerde, o iş adamlarımızın ihtiyacı var ve biz hakikaten son yıllarda o planlamaya doğru gidiyoruz."

-TORBA YASA-

Torba yasa konusunda bir kitapçık hazırladıklarını ve yakında çıkacağını dile getiren Şimşek, söz konusu yasadan faydalanmak isteyenlerin 2 Mayıs tarihine kadar yazılı başvuruda bulunmaları gerektiğini hatırlattı.

Vatandaşı ilgilendiren pek çok hususun, bütün alacaklar, vergi, prim, cezalar hepsinin Torba yasa kapsamında olduğunu ifade eden Mehmet Şimşek, cumhuriyet tarihinin en büyük barış projesi ve büyük bir fırsat olduğunu bildirdi.

Şimşek, "Hiçbir şekilde mükelleflerimizi zorlayamayız, ama bu büyük bir fırsat. Biz beyaz bir sayfa açmak istiyoruz, gelsinler, yararlansın" diye konuştu.

Bakan Şimşek, Torba yasada sadece yapılandırma bulunmadığını, herkesin sorununun çözüldüğünü, yasada işçiyi, emekliyi, işvereni, sanatçıyı, üniversiteliyi, çırağı, işsizi, şoförü, orman köylülerini, Yeşil Kartlıları, stajyerleri, köylüleri, serbest meslek sahiplerini, sanayiciyi, esnafı, genci, özürlüyü, çocuğu, kadını ilgilendiren birçok husus olduğunu vurguladı.
Yasada yaklaşık 250 madde bulunduğunu bildiren Bakan Şimşek, hazırladıkları kitapçıkta bunları 100 sayfada özetlediklerini sözlerine ekledi.

2

Haberin Devamı