Derya Özel Bakımsızlığın dayanılmaz hafifliği
HABERİ PAYLAŞ

Bakımsızlığın dayanılmaz hafifliği

Temmuz ayının ilk gününden beri tam bir yazlıkçı moduna girmiş durumdayım. Hatta belki biraz abartmış bile olabilirim. Nasıl mı? Hemen izah edeyim; haftanın her günü yayınlanan televizyon programım için sürekli makyaja maruz kalan yüzümü ve her gün fön çekildiği için yıpranan saçlarımı dinlendirmeye karar verdim.

Tatile girmeden önceki son programımın ardından makyajımı ve ojelerimi çıkardım ve o gün bugündür ne yüzüme makyaj namına bir şey sürdüm, ne de saçlarıma fön tuttum. Dip boyam gelmiş, bıyıklarım ve kaşlarım çıkmış kimin umurunda... Akşamları tek bir nemlendirici sürmek kaydıyla yüzüm nefes almaya başladı. Evet manikür ve pedikür için kavga çıkarabilirim ama direniyorum. Sadece uzun tırnağa dayanamadığım için tırnaklarımı kısacık kesiyorum hepsi bu.

Haberin Devamı

Yazlıkta kimseye güzel görünmek zorunda hissetmiyorum kendimi. Bir süre ilk insan gibi takılmaya ve bakımsızlığın dayanılmaz hafifliğini yaşamaya kararlıyım. Yaz dediğin şey dinlenmek değil miydi zaten. Ağustos böceklerinin şarkısına dalga sesleri karışınca, ne pedikürün bir önemi kalıyor, ne de dip boyasının.

Kendimi ünlü 'Beach Club' lara atmadığım sürece beni rahatsız etmeyen tüm kadınsal bakım mevzularına ara verdim. Sabahları yaptığım sporu da başkaları için değil, tamamen keyif aldığım için yapıyorum. 3 haftayı bulmadan beliren dip boyası ihtiyacı yok, sürekli makyajla gezme zorunluluğu yok, zaten güneşten sararmış bıyıkları alma derdi yok, (ağda derdini uzun zaman önce lazerle çözdüğüm için o zaten yok), bütün gün ya mayoylasın ya şort - tişörtle, 'akşama ne giysem' stresi de yok, manikür pedikürü de dert etmezsen senden rahatı yok bu dünyada. Oh be! Kahrolsun kadına dayatılan zorlama güzellik algısı!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder