Balyoz davasında haklarında yakalama kararı çıkarılan 102 sanığın tamamı bu kararın kaldırılması talebinde bulundu.

85 sanığın talebini değerlendiren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi kararında direnerek dosyayı 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Geriye kalan 17 sanığın yakalamanın kaldırılması talebi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmeye devam ediliyor.

Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatları 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak reddi hakim talebinin reddedilmesi kararının düzeltilmesini istedi. Avukatlar ayrıca mahkemenin askeri savcılığın hazırladığı lehte raporu incelemeden bu kararı verdiğini ileri sürdü.

'REDDİ HAKİM' REDDİNE DE İTİRAZ

Bu arada, emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatları reddi hakim taleplerini reddeden 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir dilekçe daha verdi. Hakimin reddi talebinin reddedilmesine itiraz eden avukatlar dilekçede, tutuklamaya yönelik yakalama kararı veren 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ihsası reyde bulunduğunu belirtti. Dilekçede, “Mahkemeniz tarafından verilen hakimin reddi talebinin reddine ilişkin karar gerek usul hükümlerine ve gerekse esas yönünden yasaya aykırılık taşıdığından CMK 268/2. madde uyarınca düzeltilmesine, aksi halde talebimizin itirazı incelemeye yetkili mahkeme olan 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ederiz" denildi.

“HAKİM PEKSAK TARAFSIZILIĞINI YİTİRDİ"

Avukatlar dilekçede ayrıca, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hakimi Ali Efendi Peksak’ın soruşturma aşamasında mahkemeye sevk edilen Çetin Doğan’ı tutukladığı gün Adalet Bakanı müsteşarı ile yemek yediği iddialarını da hatırlattı ve Peksak’ın tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürdü. Bu talebi değerlendirecek olan 11. Ağır Ceza Mahkemesi reddi hakim talebinin reddedilmesi kararında direnirse talep bu kez bir üst mahkeme olan 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vereceği karar ise son karar olacak.

Öte yandan “Balyoz Güvenlik Harekat Planı" davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen’in İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği bir diğer dilekçede ise Askeri Savcılık tarafından 28 Haziran 2010 tarihinde hazırlanan raporun müvekkilinin lehine olmasına rağmen iddianame hazırlanırken dikkate alınmadığını savundu. Ülgen, yakalamaya itiraz talepleri değerlendirirken söz konusu raporun ayrıntılı olarak değerlendirmesini ve yakalamanın kaldırılmasını talep etti.

'LEHTE RAPOR DİKKATE ALINMADI' İDDİASI

Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, yakalamaya itirazları değerlendirecek olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 11 sayfalık bir dilekçe vererek bazı taleplerde bulundu. Avukat Ülgen, 28 Haziran 2010 tarihinde Askeri Savcılık tarafından geniş kapsamlı bir bilirkişi raporuna uzun bir uğraş sonucunda ulaştıklarını öne sürerek, iddianamede sanıkların aleyhindeki delillerin değerlendirilmesine rağmen müvekkillerinin lehine olan söz konusu raporun irdelenmediğini öne sürdü. Avukat Ülgen, tüm sanıklar için son derece açık ve kesin kanıtlar içeren bu raporun dosyaya sunulmasına karşın müvekkilleri hakkında yakalama görüntülü tutuklama kararı verildiğini iddia ederek, Söz konusu yakalama karının bir an tutuklama bağlantılı bir karar sayılsa bile ortada önemli bir usul kuralı ihlalinin bulunduğunu belirtti.

Avukat Ülgen, müvekkillinin mahkeme kararı ile serbest bırakılmasından sonra dosyaya tutuklamayı gerektirecek önemde ve aleyhte bir kanıt girmediğini belirterek, “buna karşın müvekkillimizin masumiyetine yönelik kanıtlar dosyaya girmiştir. Somutlaştıracak olursak 28 Haziran 2010 tarihli bilirkişi raporu dosyaya girmiştir. Sanıkların lehine olan ve ‘Balyoz Harekat Planı’ adı verilen planın, sahte bir plan olduğunu ve hangi yöntemlerle bu planın hazırlandığını anlatan bu bilirkişi raporuna ve içindeki verilere ve bilirkişi beyanlarına göre bu yakalama görünümlü tutuklama karırının nasıl çıkartıldığını yanıtlamak oldukça güçtür" dedi.

“EKSİK RAPORLAR DİKKATE ALINDI"

Avukat Celal Ülgen, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında verilen talimat sonucu bilirkişiler Tümgeneral Mehmet Daysal, Kurmay Albay Bayram Uğur, Kurmay Albay Erdal Toğaç, Kurmay Binbaşı Ö. Cüneyt Akyol ve Mühendis Üstteğmen Hüseyin Erol tarafından hazırlanan raporun dosyaya sunulduğunu belirterek, “ancak, gerek sayın savcılar ve gerekse yakalama kararı veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi dosyadaki eksik ve bilimsel nitelik taşımayan iki raporu esas almakta direnmişlerdir. Bunların biri Hava Binbaşı’nın kendisine sunulan verilerin gerçek olduğunu varsayarak verdiği rapor, diğeri ise TÜBİTAK bilirkişi raporudur. Bizim tarafımızdan da ayrıca Amerikalı adli bilişimcilerden alınan ve TÜBİTAK raporunu çürüten iki ayrı rapor dosyaya sunulmuştur" dedi

“BALYOZ KURMACASI ANLAŞILACAK"

5 kişilik bilirkişi kurulunun raporu hazırlarken Askeri Savcılığın konuyu aydınlatacak sorularını da yanıtladığını belirten Ülgen, “Bir taraftan Askeri Savcılığın sorduğu soruların yanıtları ve öte yandan da “KÖK" Rapor denilen “ANA" Rapor sahteciliği ve kurmaca planın bütün çelişkilerini ortaya koymuştur. Bilirkişi kuruluna sorulan sorular maddi olayın aydınlanması için yanıtlanması gereken sorulardır. Bu soruların bu güne değin sivil savcılar tarafından sorulmamış olması büyük bir eksiklik ve görevi ihmaldir. Sayın mahkemenin bu raporu ekleri ile birlikte incelemesi halinde gerçek ortaya çıkacak ve balyoz kurmacası anlaşılacaktır" dedi.

Cem TURSUN - İSTANBUL DHA