Balyoz'da nasıl 4 farklı rapor oldu?
Balyoz soruşturması kapsamında hazırlanan 4 farklı rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için TÜBİTAK tarafından yeni bir rapor hazırlandı
RAPORLAR ARASINDA ÇELİŞKİ VAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan yazıda dosyada TÜBİTAK’ta görevli Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Doktor Hayrettin Bahşi tarafından hazırlanan 19 Şubat 2010 tarihli rapor, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın görevlendirmesi üzerine Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan tarafından hazırlanan 22 Şubat 2010 tarihli rapor, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın görevlendirmesiyle Yarbay Birol Çelik tarafından beyan şeklinde bildirilen ve tutanağa kaydedilen 11 Mart 2010 tarihli rapor ve 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın görevlendirmesiyle Albay Yavuz Fildiş tarafından hazırlanan 26 Mart 2010 tarihli rapor olmak üzere toplan 4 ayrı bilirkişi raporu olduğu belirtildi.
SAVCILIK ÇELİŞKİ NEDEN DİYE SORDU
Savcılık tarafından yazılan “bilirkişi görevlendirme tutanağı'nda yeniden rapor isteme sebebi “Bilirkişi raporlarında farklı bilgiler ve kısmi çelişkiler bulunduğu anlaşılmakla farklı bilgilerin izah edilip çelişkilerin sebebinin tespit edilmesi için yeni bir bilirkişi heyeti görevlendirilmiştir" şeklinde açıklandı.
3 UZMAN GÖREVLENDİRİLDİ
Yeni rapor için ise Bilgi ve Bilişim Sistemleri Güvenliği Başuzmanı Burak Bayoğlu, Bilgi ve Bilişim Sistemleri Güvenliği Uzmanı Bilişim Sistemleri Adli İncelemesi Uzmanı Ünal Tatar ve Bilgi ve Bilişim sistemleri Güvenliği Uzmanı Yılmaz Çankaya görevlendirildi.
19 CD’DEN 2’SİNİN İMAJLARI ALINAMADI
28 Mayıs 2010’da Balyoz soruşturmasında görevli 4 savcı ve 3 bilirkişi tarafından imza altına alınan tutanakta bilirkişilere incelenmek ve imajlarını almak üzere 19 adet CD sunulduğu ancak üzerindeki bozulmalar nedeniyle 2 CD’nin imajlarının alınamadığı kaydedildi. Daha önce alınan 4 raporun da CD olarak bilirkişilere verildiğinin belirtildiği tutanakta “Bilirkişilerden istenilen hususlar" başlığında 7 ayrı soruya yer verildi.
RAPORUN SONUÇ BÖLÜMÜ
Raporun sonuç bölümünde, “Teknik incelemelerde sahtecilik şüphesini artırdığı ifade edilen teknik olarak bir çelişki göstergesi olmadığı, normal sistem/kullanıcı davranışları dahilinde oluşabileceği ve sahtecilik bulgusu olmadığı sonucuna varılmıştır. Bir kısım çelişkilerin ve farklı tespitlerin ise bilirkişilerin farklı uzmanlık alanlarına (askeri yazım kuralları vb) sahip olmasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır" denildi.
Selahattin GÜNDAY İSTANBUL DHA
- TÜİK açıkladı: Ücretli çalışan sayısı yıllık yüzde 4,1 arttı
- Doğal gaz ve elektriğe zam gelecek mi? Bakan Bayraktar'dan açıklama!
- İsrail’den İran’a misilleme! Saldırının ardından altın fırladı
- Herkesi birbirine bağlamaktan her şeyi birbirine bağlamaya: Turkcell 30. yılını kutluyor!
- En ucuz Tesla, Türkiye'de satışa çıktı! Türkiye'ye özel yeni sürüm