‘Yaz tatilimi çıkartmak için barmaid oldum’

Vesile Haksöz, (30) GİZLİ BAHÇE

Bulgaristan göçmeniyim. Razgrad’da doğdum 1989’da İstanbul’a geldik. Ben 8 yaşındaydım. Orada hem Bulgarca hem de Türkçe konuşuyorduk. Türkiye’ye gelince Türkçe’yi konuşmayı ve yazmayı çok iyi öğrendim. Trakya Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi’ni kazandım. Okul bitince arkadaşlarımla tatile çıkmak istiyordum. Paraya ihtiyacım vardı. Ailemden de artık yaşım geçtiği için para isteyemiyordum. ‘En iyisi tatil öncesi çalışmak ve para kazanmak’ dedim. Beyoğlu’nda bir barda servis elemanı olarak çalışmaya başladım. Ama bar daha çok ilgimi çekti. Barda değişik kokteyller yapılıyor, insanlarla iyi ilişkiler kuruluyordu. 3 ay boyunca çalıştım, paramı cebime koydum, arkadaşlarımla muhteşem bir tatile çıktım. Ailem böyle hayatımı geçiremeyeceğimi, yaşlanınca beni bu işte tutmayacaklarını söyledi. Haklılardı. Ama para kazanmam gerekiyordu.

Bana dokunmak isteyen oldu, bodyguard çıkarttı

Kader işte... Tatilden dönünce barmaid olmaktan vazgeçemedim. Barmanleri izleyerek birçok içki öğrendim. Ayrıca Gizli Bahçe’de çalışmaya başlayınca burada yapılan tüm kokteyl tariflerinin sırlarını da kendime kattım. Kadın eli deyince her şey lezzetli olmaz mı zaten? Benim içkilerimi de bu nedenle çok beğeniyorlar diye düşünüyorum. Yoksa çok farklı kokteyller hazırlamıyorum. Herkesin bildiği, tarifini öğrenince yapabileceği içecekler hepsi. Bir tek özel müşterilerime ve merak edenlere mojito gibi votka tonik yapıyorum. Çok beğeniliyor. Babam aşçı. Benim de ileride hayalim bir lokanta veya bar açmak. Ama bir yandan da okuduğum mesleği yapmak istiyorum, bakalım...Kadın olduğum için bazıları barda içkinin de etkisiyle asılanların olacağı düşünülüyor. Ancak ben barda böyle bir şey yaşamadım. Servis elemanı olarak çalışırken bana dokunmak isteyen biri oldu. Kendi yöntemlerimle uzaklaştırmak istedim. Ama bodyguardlar kolundan tutup çıkardı. Gizli Bahçe’de henüz böyle bir olayla karşılaşmadım. Buranın müşterisi sadece burayı bilen, tanıyan bir kesim, belki de ondan...

Şifalı içkilerimle ünlendim

Gülfem Çöloğlu, (33) - OFF PERA

Kadınların barın arkasında çalışmasını yeni yeni görüyoruz. Ama benim çocukluğumdan beri iki hayalim vardı. Biri annemden dolayı resimle ilgilenmek, ikincisi de ‘barman’leri görüp hoşlandığım için barda çalışmak! İlk hayalimi Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Grafik Bölümü’ne girerek gerçekleştirdim. Ressam olan akkem grafikle ilgilenmemi istedi. Ama barın arkası hep beni cezbetti. Çocukluk hayalim aklımdan çıkmadı. Barda sosyalliğin içerisinde olmak bilgisayar başında çalışmaktan hep daha iyi geldi. Düşünsenize dünyanın en stresli işine sahip olun, barın arkasına geçtiğinizde eğlenmeye gelenlerle siz de eğlenirsiniz! O yüzden 18 yaşında bir tanıdığımızın barında çalışmaya başladım. Barın arkasında sadece bira dolduruyordum. Annem bundan pek hoşnut olmadı. Düzensiz bir hayatım olacağını düşündü. Barmaid olunca benim de düzenim geceleri geç saatlere kadar çalışmak, sabah da geç kalkmak oldu.

Çapkın erkek malt viski seviyor

Zihni, Leb-i Derya, Arka Bahçe gibi birçok yerde çalıştım. Sonunda da OFF PERA’da çalışmaya başladım. Hırslandım ve barın arkasında içkiler, kokteyller hazırlamayı öğrendim. Açıkcası bu meslek erkek egemen bir meslek olduğu için nasıl sivrileceğimi bilemiyordum. Kendimi geliştirdikçe, yanımdaki barmanler’in benden daha az bilgiye sahip olduğunu fark ettim. Ve tümüyle ipleri elime aldım. Çalıştığım her yerde ‘Ben barmaid’im dedim. Bazı müşteriler hasta olduğunda bara geliyor. Ve onları iyileştirecek içkiler yapmamı istiyorlar. Bu nedenle adım ‘şifalı içkiler hazırlayan barmaid’e çıktı. Tarçın, karanfil, bal barımdan eksik olmuyor. Midesi ağrıyana da, ‘bademciklerim şişti’ diyene de, nezlesi olana da özel içecekler hazırlıyorum. Konyak, viski, soğuk algınlığına, Fernet Branca da içkiyi kaçıranlara veriliyor. Elbette bunların hiçbiri ilaç değil. Sadece insanların iyileştiklerini söyledikleri karışımlar. Ayrıca sağlıklı beslenmeye önem gösterenler içki içerken de eğilimlerinden vazgeçmiyorlar. Meyve ağırlıklı kokteyller bu sene çok tutuluyor. Popüler olmuş içkilerden hoşlanmayanlar da var. Kendilerine özel, hiçkimsenin bilmediği içkiler hazırlamamı, tarifini de sır gibi saklamamı istiyorlar. Müşterinin zevkine göre birçok kokteyl tarifi var. İnsanların psikolojisini de çözmeye başladık. Örneğin çapkın erkek malt viski, çapkın kadınsa şampanya tercih ediyor.

Barda tartışan çifti ben barıştırdım!

Arzu Ünsal, (30) - HOLIDAY INN

Almanya’da doğdum. Asıl mesleğim turizm ve otelcilik. Otelcilik sektöründe yiyecek-içecek departmanlarında, çeşitli restoranlarda çalıştım. Fakat her zaman aklımda bara geçmek vardı. İnsanlarla sohbet etmek, değişik kültürleri tanımak bende her zaman heyecan uyandırıyordu. Otellerde bar kısmında çalışarak bu mesleğe adım attım. 4 buçuk senedir de HOLIDAY INN’de çalışıyorum. Dünyada barlarda erkekler kadınlardan daha çok yer çalışıyor. Kadınların yani barmaidlerin içki satışlarını arttırdığı kesin. Ayrıca misafirler hem görsel olarak kadını güzel buluyor, hem de bir kadının elinden içki içmeyi seviyor. Zaten barmaidlerin barmanlerden geri kalır yanı yok. Örneğin portföyümde 100’ün üzerinde alkollü ve alkolsüz kokteyl var.

Asılan olursa, nazikçe uyarırım

Bara gelenler cosmopolitan ve mojito’yu çok iyi yaptığımı söylüyorlar. Ama sır gibi sakladığım kendi tariflerim de var. Bir kokteyl içildiğinde onu oluşturan tüm tatları almanız gerekiyor. Ana içki ise kokteylde her zaman diğerlerine göre biraz daha baskın olmalı. İşte benim kokteyllerimin özelliği bu. Müşteriler kokteylin içerisinde arzu ettikleri tadı alıyorlar. En çok da ‘Prensesin Gözyaşları’ adlı, içerisinde havana club, absolut martini, taze kavun suyu, blue curacao sos, ve sweet and sour sos bulunan kokteylim beğeniliyor. Kadınlarla erkeklerin içki seçimleri elbette değişebiliyor. Kadın olunca pek çok kişinin aklına barda bize asılan olup olmadığı geliyor. Yaklaşanlar oluyor. Ama profesyonel olduğumuz için ne şekilde davranacağımızı iyi biliyoruz. Eğer konuşma bu yöne giderse kibarca uyarıyorum. Bu olayların yanı sıra zaman zaman komik veya zor durumlarla da karşılaşıyoruz. Örneğin bir çift içkinin tesiriyle önümde kavga etmeye ve birbirlerini bana şikayete başladı. Ben de olayın bir şekilde hakimi oldum. Her ikisini de idare ettim ve barıştırdım. Dediğim gibi bu mesleği çok seviyorum. İleride de kendimi geliştirip kendi barımı açmak istiyıorum. Hedefim Türkiye’nin yalnızca kokteyl üzerine yoğunlaşan ilk barını açmak. Adı da şimdiden hayalimde, ‘Kokteyl Bar’.

Eğitimi MSA’da alınabilir!

Siz de barmaid ya da barmen olmak istiyorsanız, Mutfak Sanatları Akademisi’nin Pernod Ricard işbirliğiyle düzenlediği Profesyonel Barmenlik ve Miksoloji eğitimine katılabilirsiniz. Dersler haftada üç gün üç saat olarak 10.00 ila 13 arasında veriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı diplomasına ek olarak City&Guilds uluslararası sertifikası da veriliyor. 2 bin 200 TL olan eğitim sonrası Sunset, Mikla, NumNum, Otto, Babylon gibi yerlerde staj yapılıyor

Bu yazı 27 Şubat 2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır