CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın İnönü'ye yönelik "Hitler" benzetmesine sert yanıt verdi: 'Sayın Başbakan elini ve dilini İnönü'nün bıyıklarından çek. Benimle hesaplaş'

Baykal şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın bir değerli devlet adamını, eski cumhurbaşkanını Hitler'e benzetildiğini duymak tam bir şok olmuştur. Bu değerlendirmenin ortaya çıkmasının bence 2 nedeni vardır. Milletimiz, İsmet İnönü'ye benzetilmesi anlayamamış, kabul edememiştir. İnönü'ye bu yakıştırmayı yakıştıramamıştır. İkincisi de bu ithamı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yakıştıramamıştır. Bunu görmek milletimizi rencide etmiştir.

Bunu söyleyen niye söylüyor, bunun anlamı nedir? Bunları değerlendirmek lazım. Başbakana sormak istiyorum. Eğer İnönü Hitler idiyse, Atatürk nedir? Hinderburg mudur. Eğer İnönü Hitler ise Türk Milleti nedir? Yani şaşkın, İnönü'ye hakaret ettiğini sanıyor, Türk Milletine hakaret ediyor.

Sayın Başbakan elini ve dilini İnönü'nün bıyıklarından çek. Eğer İnönü ile görmek istediğin hesap varsa, İnönü öleli 40 yıl oluyor. Gel benimle hesaplaş.

İnönü Kim? Bir milli mücadele içinde bağımsız bir devleti kuran iki kişiden biri. Dışarıdan bir kuruş borç almadan, bu ülkeyi çağdaş, bağımsız bir devlet haline getirmeye çalışan bir insan.

Hitler kim? İnsanlığa karşı en büyük suçları işleyerek, milyonlarca insanın ölümünün sorumlusu olan bir insan.

Bir barış adamı, bir devlet adamına diyeceğiz ki "Sen Hitlersin".

Bu sözlerin ardında husumet var da cehalet de var.

Başbakan Türkiye'nin tarihi manevi değerleriyle barışık değildir. Fırsatını bulduğunda bunlara saldırmaktadır. Dünyada bunun bir tek örneği olabilir mi? Uganda'da dahi olmaz. Arkadaş sevmiyor, devleti sevmiyor, cumhuriyeti sevmiyor, modern Türkiye'yi sevmiyor. Demokratik fikir, düşünce akımını sevmiyor.

3. TURDA 'EVET' SÖZÜ

Dün tarihi bir gün yaşandı. TBMM tarihinin en şerefli, en onurlu, en saygın uygulamalarından birini yaptı. 1 Mart 2003'te sergilenen onurlu davranışın bir başka benzeridir. Küçük hesapları, baskıları, korkuları bir yana iterek, ülkenin menfaatleri doğrultusunda adım atılmasıdır. Bunu gerçekleştirenleri kutluyorum, tarihimizdeki şerefli yerlerini almışlardır. Çok içten söylüyorum, üzerlerine düşen görevi büyük bir cesaretle, onurla gerçekleştirmişlerdir. Gerçekten çok onurlu ve büyük bir davranıştır, Türkiye'nin önünü açmıştır.

Önümüzdeki 2 madde konusunda da bu onurlu davranış sergilenmesi beklenmektedir. Bunu bekliyoruz.

Diğer 2 madde de geçmezce, düşerse CHP olarak, Türkiye'yi ciddi sıkıntıdan kurtarmak için biz üzerimize düşen görevi yapacağız. O da şudur: Kalan maddeler, biz katılmadığımız için zorunlu olarak referanduma gidecek. 100 trilyonun üzerinde harcama, Türkiye'nini gereksiz yere ayağa kaldırılacak. Türkiye işsizlikten kırılıyor, 100 trilyonun anlamsız yere harcanmasına hiç birimizin gönlü razı olmaz. Ülkeyi referanduma götürmemek, 100 trilyon masrafa sokmamak için kalan maddeler için 3. turda oylamalara girecek ve evet oyu vereceğiz. Bu bizim baştan beri yürüttüğümüz doğru politikanın so aşamasıdır. Biz hepsini aynı pakete koymayın, biz bir kısmına destek vermek istiyoruz dedik. Kabul etmediler. Meclis'te bir sağduyu şahlanması ortaya çıkmıştır. Umarım bunun gerisi gelir, biz de geride kalan anayasa değişikliklerinin onaylanması için her türlü desteği vereceğiz. Umarım bu tarihi bir fırsat olarak değerlendirlir ve bu doğrultuda büyük bir görev yapmış olan değerli arkadaşlarımın çabalarına destek olur, onların sergiledikleri bu iyi niyete biz de bir iyi niyetle destek vererek bir demokrasi kardeşlik, hukuk zaferini hep beraber gerçekleştirmiş oluruz.

Posta İnternet