Yazgülü Aldoğan Bayramın gündemi Adalet Yürüyüşü!
HABERİ PAYLAŞ

Bayramın gündemi Adalet Yürüyüşü!

Haberin Devamı

Bıçak kemiğe dayandı deyip, eyleme karar veren Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun peşine binlerce yurttaş katılınca bayramın gündemi de Adalet Yürüyüşü oldu!

Kimse 69 yaşındaki Kılıçdaroğlu’nun güneşin altında, günde 20 km yürüyeceğini tahmin etmiyordu. Bu kadar büyük katılıma CHP gibi “beceriksiz” damgası yemiş bir partinin sahip çıkabileceğini, yiyeceğini içeceğini sağlayabileceğini aklına getirmiyordu. Pes eder, otobüslere binerler, yürüyüş sadece belli noktalarda olur diyenler arasında ben de vardım!

Ama söz konusu adalet olunca bütün zorluklar aşıldı. Yürüyemez sanılanlar yürüdü. Ayakları yara oldu ama pes etmediler. Bu da gündemi belirlemeye, kendinden olmayanı ötekileştirmeye alışık iktidarı ve yandaşlarını öylesine rahatsız etti ki yürüyüşe gölge düşürmek için her yola başvuruyorlar. Önce lütfettik, yürüyüşe izin verdik havasındaydılar. Oysa sokağa çıkıp yürümek anayasaya göre herkesin hakkı. Bu yürüyüşten hoşlanmayanlar, karşı olanların fikrini söylemesi de öyle.

Caminin imamı elbette karşı olduğunu yürüyüş geçerken pankart açıp gösterebilir, hakkıdır. Ama binlerce kişinin konakladığı yerin suyunu kesmek, “bizde misafire ikram esastır” diye getirip bir kamyon dolusu hayvan gübresi dökmek, yürüyüşçülere değil, o işi yapana eksi yazar.

Senin ikramın b.ksa, sen nesin kardeşim?

Bu yürüyüşe on binler katılıyorsa kimse onları “hızlı tren yaptık, niye binmiyorlar?” diye hafife almasın, ülkenin bu ihtiyacı nereden doğdu, nerede hata yaptık diye biraz düşünsün.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Yürüyüş gündeme oturdukça ben de yapabilirim diyenler artıyor. İnsanlar korkusunu yenip, heves edip katılmak istiyor.

Aslına bakarsanız, CHP’nin bu yürüyüşün daha fazla kitleselleştirilmesi gibi bir talebi yok. Çünkü kalabalık arttıkça güvenlik sorunu büyüyor. Bin kişiyi korumak, yirmi bin kişiyi korumaktan daha kolay. Kötü niyet olmasa bile trafikte sorun olabilir. Asıl hedeflenen, İstanbul’a gelindiğinde çok büyük bir karşılama.

Şimdilik 9 Temmuz saat 17.00’de Maltepe’de yapılacak karşılamaya davet ediyorlar yürüyüşe katılmak isteyenleri. Ben yürümek istiyorum diyorsanız Tuzla’dan, Küçükyalı’dan katılın. Hayli uzun bir yol. İlle de şehirlerarası diyorsanız kimse engel olmuyor, orası bir aile gibi. Gelene kucak açıyor!

Üstelik de yürüyenler arasındaki kadını, yaşlıyı görünce ben niye bu güne kadar beklemişim diye hayıflanıyorsunuz!

Niye mi yürünüyor?

Oğlunuz Hava Harp Okulu öğrencisi ve o meşum 15 Temmuz gecesi tatbikat var diye otobüse bindirilip götürülmüş. Hiçbir suçu olmadığı halde tutuklanmış, o günden beri Silivri’de yatıyorsa ve siz Çağlayan Adliyesi önünde günlerce nöbet tutup çığlık attığınız halde adaleti bulamadıysanız, Veysel Baba gibi yürürsünüz Bolu Dağları’nda!

Ayakta duramayacağını zannettiğiniz bu yaşlı adam, sırtında oğlunun fotoğrafı yürüyor da yürüyor, başka ne yapabilir, siz söyleyin! Olağanüstü Hal koşullarının mağdurları, bir KHK ile işlerinden atılmış, başka bir işte çalışamayan, açlığa mahkum edilmiş olanlar yürüyor.

Bayramın gündemi Adalet Yürüyüşü

Başka ne yapabilir?

Adaleti arayıp bulamadıkları için avukatlar yürüyor; şiddete karşı kadınlar yürüyor. Hapiste olan gazetecilerin yakınları yürüyor. Sandığa attığı oyunun iç edildiğini düşünenler yürüyor! Son bir yılda 46 bin kişiye Cumhurbaşkanı’na hakaretten işlem yapılmış; bunlardan 240’ı çocuk, buna isyan edenler yürüyor.

Şehitlerimize rahmet diliyorum

Her gün üç- beş şehit veriyoruz! Kimi terör saldırısında, kimi trafik kazasında. Kimi vatani görevini yapan evlatlarımız, kimi başka iş bulamadığı için uzman erbaş. Hepsine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. İçimiz parçalanıyor, sadece askeri operasyonlarla bu işin bitmediğini, bitmeyeceğini söylemek de ne işe yarıyor? Dilimiz lal, gözümüz kör, kulağımız sağır oluyor!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder