Siyaset BDP'den zehir zemberek sözler
Paylaş
BDP'den zehir zemberek sözler

BDP'den zehir zemberek sözler

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim politikamızın özü, barışta ısrardır. Etnik çatışma peşinde koşanlar, bunun hazırlığını yapanlar avuçlarını yalasınlar. Biz barış peşinde koşacağız" dedi.

Haberin Devamı

Demirtaş, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti Grup Toplantısında yaptığı konuşmayı dinlediklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın, kendi ülkesindeki bir sorundan mı yoksa başka ülkedeki bir sorundan mı bahsettiğini anlamadıklarını ifade eden Demirtaş, "Bir Başbakan canlı yayınlarda toplumun karşısına çıkıp, milletin gözünün içine baka baka yalan atabiliyorsa, o Başbakanın siyaset anlayışı iflas etmiş demektir" dedi.

Partisinin, barış için, anaların gözyaşının dinmesi için çok önemli çabalar sarfettiğini anlatan Demirtaş, "Bunu halkımız ve kamuoyu çok yakından biliyor. Bunu en iyi bilen siyasetçi Sayın Başbakan’dır. Buna rağmen kameralar önünde kendi beceriksizliğiyle ülkeyi getirdiği noktanın sorumluluğunu bize yüklemeye çalışıyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Başbakan Erdoğan’ın, grup toplantısında yaptığı konuşmada, bir anlamda BDP’nin kapatılması yönünde talimat verdiğini" öne süren Demirtaş, şöyle konuştu:

"Biz bunu anlarız. Çünkü DTP kapatılmadan önce de bu tip konuşmalar yapmıştı. Kürsüde sürekli şikayet etmesi, partisinin iktidardan düştüğü anlamına geliyor. 1 saattir konuşuyor sadece şikayet ediyor. ’Açılımı, demokratikleşmeyi engelliyorlar’ diyor. Demokratikleşme sürecinde hangi somut çözüm proje getirdin de kim engel oldu? Bir yıldır Kürt sorununu nasıl çözeceğini tartışıyorsun. Açılım süreci başladığında, ’Türkiye bu mesele ile yüzleşmeli. Ayağında pranga olan bu meseleden kurtulmalı’ diyordun. Sayın Başbakan bugün ise ’terörle mücadele kararlılıkla sürecektir’ diyor. Bir yıl önce başlayan bizim de destek verdiğimiz bu süreç, bizim yüzümüzden mi sizin maskelerinizin düşmesinden mi bu
hale geldi? Başbakan, ’anaların gözyaşı dinecek’ derken topluma karşı hamaset yapıyor, arkadan da türlü fırıldaklar çeviriyor. Başbakan’ın çantasında çözüme dair tek cümle yok. Gelinen noktada "ben demokratikleşecektim, birileri engelledi’ deniliyor. Bunun adı, en yalın haliyle yalandır. Bunu en iyi biz biliriz.

İktidar için takke düştü, kel göründü. Gerçek yüzü ortaya çıkınca bize saldırarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Barış istiyorsanız BDP hazırdır. Biz çözüme yönelik en küçük barış adımını desteklemeye yürekten hazırız. Bir araya gelelim. Hem sizinle hem de ana muhalefet partisinin lideriyle. Konuşalım, barışa gidecek yolu biz size göstereceğiz. Arkanızda medya, holdingler ve bürokrasi olabilir ama tek bir şey eksik o da arkanızda halk yok. O halk bizim arkamızda"

Haberin Devamı

Demirtaş, Başbakan’ın bölgede şiddet olduğunu o yüzden yatırım yapılamadığını söylediğini ve bunun doğru olmadığını belirterek, "Bilinçli
yoksullaştırma politikalarının sorumluluğunu başka yerlere yüklemeye çalışıyor Sayın Başbakan"dedi. Demirtaş, Başbakan’ın bu şekilde konuşmasının hiçbir katkı sağlamadığını ifade ederek, "Bizim politikamızın özü, barışta ısrardır. Etnik çatışma peşinde koşanlar, bunun hazırlığını yapanlar avuçlarını yalasınlar. Biz barış peşinde koşacağız. AKP ya kendisi yürekten barış peşinde koşacak, çözüme gelecek ya da kendisi çözülecek."

Haberin Devamı

"DİNSEL MİLLİYETÇİLİĞİN DANİSKASI YAPILIYOR"

Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın, "Meclis’te grubu olan bir partinin ve bazı belediyelerin bölgede TOKİ tarafından yapılacak yatırımlara
engel" olduğu şeklinde sözlerini anımsatan Demirtaş, şöyle devam etti:

"Belediyeler, sizin yandaşlarınızın ve milletvekillerinizin TOKİ inşaatlarından rant sağlamasını engellemiştir. TOKİ, belediyeye hazine arazileri
üzerine yapacağı inşaatlardan pay vermemek için arazileri yandaşlarınıza satıyor sonra da şahıs arazisiymiş gibi inşaat yapmaya başlıyor. Bunun adı düpedüz dolandırıcılıktır Sayın Başbakan. Belediyeler, oraya gerçekten yatırım için gidenlerin emrindedir. Biz, partimizin TBMM grubu olarak kamu kaynaklarının oraya akması için çaba sarfediyoruz."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, çözüme yönelik hiçbir şey söylemediğini ileri süren Demirtaş, keni politikalarının özünün barışta ısrar etmek olduğunu söyledi.

KCK operasyonlarına da değinen Demirtaş, tutuklamaların sürdüğünü ve davaların yürütülme şeklinden operasyonların operasyonların ne kadar siyasi olduğunun ortaya çıktığını öne sürdü.

Haberin Devamı

Gazze olayında utanç verici bir süreç yaşandığını iddia eden Demirtaş, "Neyin hesabı soruldu? İsrail bir özrü bile çok gördü. Kürsüde atıp tutarken iyi de... İsrail ile cumhuriyet tarihinin en yoğun ilişkilerini yürütüyorsunuz. Şimdi Sayın Başbakan, karşı olduğunu söylediği dinsel milliyetçiliğin daniskasını yapıyor. Bunun üzerinden iktidarda kalma hesapları yapıyor. Sayın Başbakan, Gazze’yi dilinden düşürmüyor ama Gazze artık diline değil ayağına dolandı"diye konuştu.

"MİT, ÖCALAN İLE GÖRÜŞTÜ" İDDİASI

İşsizlik rakamlarının açıklandığını bildiren Demirtaş, "Durum ortada ama Sayın Başbakan’a göre işsizlik sorun değil, ekonomi iyi yolda ilerliyor" dedi.

Mevsimlik işçilerin sorunlarına da değinen Demirtaş, bu işçilere, gittikleri illerde kamu yöneticileri tarafından "etnik ayrımcılık" uygulandığınI öne sürdü. Giresun’da kamu yöneticilerinin bu yönde bir karar aldığını iddia eden Demirtaş, "Güneydoğudan artık bu ile işçi alınmayacakmış.
Adını koyamıyor ’Kürt işçi’ diyemiyor. Bu insanlar kendi ülkelerinde, bu ile kaçak yollardan girerse il dışına çıkarılacakmış. İşte açılımın geldiği nokta" diye konuştu.

Demirtaş, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı ve bugün bir gazetede yer alan "MİT’in, Öcalan ile görüştüğü" yolundaki habere ilişkin de şunları söyledi:

"Öcalan ile hem yakalanmadan önce hem yakalandıktan sonra devletin çeşitli kademelerde görüşmeler yaptığı bir sır değil. Herkesin bildiği şey, sır değil. Dolayısıyla görüşmelerin devletin hangi kademesinde, hangi ekiple yürütüldüğünü ben detaylarıyla bilmiyorum doğrusu... Ne amaçla yürütüldüğünü ve nasıl sonuçlara ulaşıldığını da bilmiyorum ama bunları bilmesi gereken Başbakan’ın kendisidir. MİT, Başbakan’a bağlıdır. Dolayısıyla sayın Başbakan çıkar açıklarsa, biz de bilgilenmiş oluruz. Bu görüşmeler olmamış gibi davranırsa yine ben kendisini yalancılıkla itham ederim."